10. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/2234 Karar No: 2014/27431
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/2234 Esas 2014/27431 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2014/2234 E. , 2014/27431 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi No : 2002/833-2013/398
Dava, rucüan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle asıl davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi Dr. ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1) Asıl davaya yönelik olarak yapılan temyiz incelemesinde, 21.07.2004 gün ve 25529 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak, öngördüğü istisnalar dışındaki hükümleri yayım tarihinde yürürlüğe giren, 14.07.2004 tarih ve 5219 sayılı “Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ve ayrıca 5236 sayılı Kanun, katsayı artışı da uygulanmak suretiyle bu kanunların yürürlük tarihinden sonra yerel mahkemelerce verilen hükümler yönünden 2013 yılı için 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 427’nci maddesindeki temyiz (kesinlik) sınırını 1.820,00 TL. olarak değiştirmiştir. Alacağın bir kısmının dava edilmiş olması halinde temyiz (kesinlik) sınırının saptanmasında alacağın tamamının gözetilmesi; tümü dava konusu yapılan bir alacağın kısmen kabulünde ise temyiz (kesinlik) sınırının belirlenmesinde kabul ve reddedilen miktarların esas alınması, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesi delaletiyle, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 427’nci maddesi hükmü gereğidir. Diğer taraftan, birleştirilen davalarda, temyiz sınırı her dava için ayrı ayrı belirlenir. İnceleme konusu davada, asıl davada kabul ve reddedilen miktarın 1.422,09 TL olduğu anlaşılmakta olup, yukarıda değinilen temyiz (kesinlik) sınırını aşmadığından, anılan karara karşı temyiz yoluna başvurulması olanaksızdır. O hâlde, taraf vekillerinin temyiz dilekçesinin miktar itibarıyla kesinlik nedeniyle reddi gerekmektedir. ./..
-2-
2) Birleşen davaya yönelik olarak yapılan temyiz itirazlarının incelemesinde, Birleşen dosyada, sigortalıya bağlanan 51.412, 26 TL ilk peşin değerli gelirden fazlaya ilişkin haklar saklı tutulmak kaydıyla 25.706,13 TL nin talep edildiği anlaşılmaktadır. 6100 sayılı HMK.nun 166 ncı (Mülga HUMK.nun 45 nci) maddesine göre ayrı ayrı açılmış davaların aralarında bağlantı bulunmaları halinde birleştirilerek bakılabilmesi mümkün olup, davaların birleştirilmesi sadece birleştirilen davaların yargılama safhalarının müşterek cereyan etmesi sonucunu doğurur. Başka bir anlatımla, birleştirmeye konu davalar bağımsız kimliklerini korurlar. Somut uyuşmazlıkta da asıl ve birleşen dava mevcut olmasına rağmen birleşen dava hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmaması usul ve yasaya aykırı olup, bozma sebebidir. O halde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 19.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.