Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı vekili tarafından 19.12.2005 keşide tarihli çeke dayalı olarak Ankara 4.İcra Müdürlüğünün 2006/6756 esas sayılı dosyası ile 23.05.2006 tarihinde borçlu hakkında kambiyo senetlerine mahsus yol ile takibe başlandığı, borçlunun yetkiye itirazının Ankara 8.İcra Mahkemesinin 20.07.2006 tarih ve 2006/552-699 sayılı kararı ile kabul edilerek Bakırköy İcra Dairelerinin yetkili olduğuna karar verilmesi üzerine, alacaklı vekilinin talebi ile takip dosyasının yetkili Bakırköy İcra Müdürlüğüne gönderildiği ve anılan icra müdürlüğünce düzenlenen örnek 10 nolu ödeme emrinin 04.05.2007 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlu vekilinin ise 30.10.2007 tarihinde mahkemeye başvurarak, gerek yetkisizlik kararından sonra ve gerekse yetkili icra dairesinde takibin zamanaşımına uğradığını ileri sürerek icranın geri bırakılmasını istediği görülmüştür. Borçlunun icra mahkemesine başvurusu bu hali ile İİK. nun 169/a maddesine göre takibin kesinleşmesinden önceki ve İİK. nun 71. maddesi uyarınca takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde çekin zamanaşımına uğradığı nedenlerine dayalıdır. İ.İ.K.’nun 168/5.maddesi hükmü gereği borçlunun borcu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, yetki itirazını sebepleri ile birlikte 5 gün içinde İcra Mahkemesine bildirmesi gerekir. Bir diğer anlatımla takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazı İİK. nun 168/5.maddesi kapsamında olup bu maddeye göre 5 günlük sürede yapılması gerekir. Somut olayda borçluya örnek 10 nolu edeme emri 04.05.2007 tarihinde tebliğ edildiğine göre , 30.10.2007 tarihinde yaptığı takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zaman aşımı itirazı yasal 5 günlük süreden sonradır. Öte yandan, İ.İ.K.’nun 71.maddesine dayalı olarak yapılan takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zamanaşımı itirazı süresiz olarak ileri sürülebilecek ise de takibin kesinleşmesinden itibaren itirazın yapıldığı 30.10.2007 tarihine kadar çek hakkında uygulanması gereken T.T.K.’nun 726.maddesinde yazılı 6 aylık zamanaşımı süresinin geçmediği anlaşılmaktadır. O halde yukarıda açıklanan nedenlerle Mahkemece borçlunun zamanaşımı itirazının reddi yerine yazılı şekilde kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 22.04.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.