23. Hukuk Dairesi 2017/833 E. , 2017/799 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda mahkemece verilen görev dava şartı yokluğu sebebiyle usulden red kararı, süresi içinde davacı vekilince temyiz edimiştir. Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklı tazminat istemine ilişkin olup, olumsuz görev uyuşmazlığınının giderilmesinde Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu"nun 20.01.2017 tarih ve 1 sayılı kararı uyarınca temyiz inceleme görevi Yargıtay 20. Hukuk Dairesi"ne aittir. Ne var ki dosya Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu"nun 28.02.2017 tarih ve 822 E., 711 K. sayılı kararıyla Dairemize gönderilmiştir. 6644 sayılı Kanun ile değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanunu"nun 60/3. maddesi uyarınca kurul tarafından verilen karar kesin olduğundan dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, davalının taraflar arasında akdedilen kat karşılığı inşaat sözleşmesine aykırı olarak eksik imalat yaptığını ileri sürerek şimdilik 1.000,00 TL"nin tahsilini istemiştir.
Mahkemece, uyuşmazlığın arsa sahibi ile yüklenici arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklandığı, tarafların 6502 sayılı Yasa hükümleri gereğince tüketici olduğundan söz edilemeyeceği, bu nedenle Asliye Hukuk Mahkemesi"nin görevli olduğu gerekçesi ile mahkemenin görevsizliğine ancak daha önce Gölbaşı (Ankara) 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin de görevsizlik kararı verilmiş olması üzerine merci tayini için Yargıtay ilgili hukuk dairesine gönderilmesine karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK"nın 22/2. maddesinde “İki mahkemenin aynı dava hakkında göreve veya yetkiye ilişkin olarak verdikleri kararlar kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleştiği takdirde, görevli veya yetkili mahkeme, ilgisine göre bölge adliye mahkemesince veya Yargıtayca belirlenir.”
6100 sayılı HMK"nın 23/2. maddesinde, “Yargıtayca verilen merci tayini kararları ile temyiz incelemesi sonucu kesinleşen göreve ve yetkiye ilişkin kararlar davaya ondan sonra bakacak mahkemeyi bağlar” hükümlerine yer verilmiştir.
Her ne kadar dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6502 sayılı Yasa"nın 3/l bendi ile tüketici işlemi kapsamına eser sözleşmeleri alınmışsa da, somut olayda olduğu gibi arsasına karşılık bağımsız bölüm alacak olan arsa sahibinin ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket ettiğinden sözedilemeyeceği, amacının salt kişisel ihtiyaçları için kullanma, tüketme amacını aştığı, Yasa"nın 3/k maddesindeki "tüketici" tanımına uymadığı anlaşılmaktadır. Bünyesinde taşınmaz satış vaadi ve inşaat sözleşmesi olan arsa payı karşılığı
inşaat sözleşmesinde, arsa sahibi açısından güdülen amaç kullanmak için konut edinmek değildir. Güdülen amaç, arsasının değerlenmesini sağlayacak yapının arsa üzerine yapılmasıdır. Bu nedenle, arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü işbu saikinin, 6502 sayılı Yasa"da tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Yasa"nın amacı, kapsamı, 3. maddesindeki tanımlar bütün olarak okunup değerlendirildiğinde ve taraflar arasındaki sözleşmeye konu işin, üst düzey teknoloji ile gerçekleştirilmesi, kapsamı ve karmaşıklığı da dikkate alındığında Yasa koyucunun, salt kullanma ve tüketme amacıyla yapılan, basit nitelikteki (kullanacağı evi için dolap yaptırmak, badana-boya yaptırmak, şahsi aracını tamir ettirmek...vb.gibi) dar kapsamlı olağan tüketim işlemini konu alan eser sözleşmelerini, 6502 sayılı Yasa"nın 3/l. maddesi kapsamına aldığı ve Tüketici Mahkemeleri"nce bakılmasını öngördüğünün kabulü icap eder. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin kapsamı, karmaşalığı ve üst düzey teknolojisi gerektirmesi karşısında, bu davaların; dilekçelerin verilmesi, tahkikat ve hüküm aşamaları yönünden daha kısa ve basit şekilde sonuçlandırılmasında yarar görülen basit yargılama usulüne tabi tutulmasının sakıncaları da gözardı edilmemelidir.
O halde uyuşmazlığın Gölbaşı 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK"nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Gölbaşı 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin yargı yeri olarak belirlenmesine ve dosyanın anılan mahkemeye TEVDİNE, 14.03.2017 günü oybirliğiyle karar verildi.