Sahte fatura kullanma - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/8768 Esas 2019/8138 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/8768
Karar No: 2019/8138
Karar Tarihi: 19.11.2019

Sahte fatura kullanma - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/8768 Esas 2019/8138 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, sanık hakkında sahte fatura kullanma suçundan mahkumiyet kararı verildiğini ancak delillerin yeterli olmadığı gerekçesiyle kararın bozulacağını belirtmiştir. Faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi için mal ve para akışını gösteren irsaliye, teslim tesellüm belgesi, banka hesapları ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgelerin getirilmesi, faturaları düzenleyen şirkete ait yeterli mal girişi belgelerinin incelenmesi ve tanık ifadesi alınması gerektiği vurgulanmıştır. Ayrıca, birden fazla sahte fatura kullanmanın zincirleme suç olduğu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu vekalet ücretine hükmolunması gerektiği belirtilmiştir. 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin kararıyla yeniden değerlendirilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Kanun maddeleri: TCK'nin 43, 53; CMUK'nin 321; 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi.
11. Ceza Dairesi         2016/8768 E.  ,  2019/8138 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Sahte fatura kullanma
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    1-Sanık hakkında 2010 yılında sahte fatura kullanma suçundan açılan kamu davasında sanığın savunmasında ... Reklam isimli şirketin sahibi olduğunu...."a ait 16 adet faturanın tamamının gerçek olduğunu, ödemelere ilişkin tahsilat makbuzlarının, çeklerinin bulunduğunu, karşı tarafla sürekli alışverişinin olduğunu söyleyerek suçlamayı kabul etmemesi; UYAP"tan yapılan araştırmada .... hakkında 2010 yılında sahte fatura düzenleme suçundan Bakırköy 22. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen 10/12/2013 tarihli, 2011/241 Esas ve 2013/942 Karar sayılı beraat hükmünün Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 04/02/2019 tarihli, 2016/7142 Esas-2019/947 Karar sayılı kararı ile bozulduğunun anlaşılması karşısında; suç unsurlarının ve maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından,
    a)Faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi için mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyelerinin, teslim tesellüm belgelerinin, bedellerinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun ve kanıtlama yeteneği olan banka hesaplarının ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgelerin, faturaları düzenleyen şirkete ait yeterli mal girişi veya üretimi olup olmadığına ilişkin belgelerin getirtilmesi, suç konusu faturaları düzenleyen kişi ile sanığa ait ticari defter ve belgeler üzerinde, sanığın dosyaya ibraz ettiği ödemeye ilişkin çek ve tahsilat makbuzları da göz önünde bulundurulup çeklerin doğruluğunun bankalar nezdinde araştırılıp, ödemelerin alıcının hesabına geçip geçmediği hususunda karşılaştırmalı bilirkişi incelemesi yaptırılması,
    b)Faturaları düzenleyen ... hakkında açılan ve yukarıda belirtilen davanın akıbetinin araştırılması, mümkünse davaların birleştirilmesi, aksi durumda davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dosya arasına alınması,
    c)Faturaları düzenleyen..."ın CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakkı hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendisinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak verdiğinin sorulması,
    Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ile hüküm kurulması,
    2-Kabule göre de;
    a)Aynı takvim yılı içinde birden fazla sahte fatura kullanma eyleminin zincirleme suç oluşturduğunun ve sanık hakkında TCK"nin 43. maddesi hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
    b)Sanığın mahkûmiyetine karar verildiği halde, kendisini vekil ile temsil ettiren katılan kurum lehine hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu vekalet ücretine hükmolunmaması, yasaya aykırı,
    c)5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 19.11.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.