14. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/667 Karar No: 2021/2742 Karar Tarihi: 13.04.2021
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2018/667 Esas 2021/2742 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2018/667 E. , 2021/2742 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 27.04.2015 gününde verilen dilekçe ile alacaklının açtığı ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 08.04.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi dahili davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 121. maddesine dayalı olarak alınan yetki belgesi uyarınca alacaklı tarafından açılan ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkilinin borçlu ...’dan alacağı için icra takibi yapıldığını, borca karşılık olarak dava konusu 5 adet taşınmaz üzerindeki ortaklığın giderilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar adına usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen cevap dilekçesi sunmamışlardır. Mahkemece, davanın kabulü ile ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir. Hükmü, dahili davalı ... 115 ada 34 parsel sayılı taşınmaz yönünden temyiz etmiştir. Borçlunun elbirliği halinde ortak olduğu taşınmazlarda, borçlu ortağın alacaklısı, icra mahkemesi hakiminden İİK"nun 121. maddesine göre alacağı yetki belgesine dayanarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir. İcra mahkemesinden alınan yetkiye dayalı olarak açılan davalarda, kural olarak borçlu ortağın mülkiyet hakkının elbirliği mülkiyetine konu olması gerekir.
Borçlu ortağın alacaklısı tarafından açılan davalarda birden fazla taşınmaz dava konusu edilmiş ise icra takibine konu borç miktarına göre dava tarihi itibariyle taşınmazlardan borçlu ortağın payına düşecek değerin tespit edilerek borca yetecek kadar (sayıda) taşınmazın ortaklığının giderilmesine karar verilmesi, fazlaya ilişkin istemin ise reddi gerekir. Bu şekilde açılacak davalarda borçlu ortak (paydaş) dahil tüm ortakların (paydaşların) davaya dahil edilmeleri zorunludur. Taraf teşkili kamu düzenine ilişkin olup re’sen yargılamanın her aşamasında göz önünde bulundurulması gerekir. Savunma hakkı, Anayasanın 36. maddesi ile güvence altına alınmış olup, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 27. maddesinde de “Hukuki dinlenilme hakkı” başlığı altında ayrıca düzenlenmiştir. Hakim, tarafları dinlemeden veya iddia ve savunmalarını bildirmeleri için kanuna uygun biçimde davet etmeden hükmünü veremez. Buna göre hakim iddia ve savunma haklarını kullanabilmeleri için tarafları duruşmaya çağırmak zorundadır. Somut olaya gelince; dava konusu 115 ada 34 parsel sayılı taşınmazda ½ hissesi bulunan ...’nun dava dilekçesinde davalı olarak gösterilmediği, yargılamanın yokluğunda yapıldığı ve her ne kadar gerekçeli karar tebliğ edilmiş olsa da taraf teşkili sağlanmadan karar verildiği anlaşılmıştır. ... açışından taraf teşkili sağlandıktan sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, davaya devam edilerek karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 13.04.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.