9. Hukuk Dairesi 2018/588 E. , 2018/3816 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti ve yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalılar ... Temizlik Sosyal Hizmetler Tic. Ltd. Şti. ve ... Konserve Sanayi A.Ş. avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin davalı işveren ... Konserve San. A.Ş."nin ..."da bulunan üretim tesisi ... Et Ürünleri İşletmesinde "Kalite Güvenlik" görevlisi olarak 27/03/2003 tarihinde işe başladığını, son ay itibari ile 650,00 TL maaş aldığını, davacının iş akdinin davalı taraf olan ... Ltd. Şti. Tarafından feshedildiğini, 14/06/2011 tarihine kadar aralıksız olarak çalışmasına devam ettiğini, davacının iş akdinin İş Kanunu’na aykırı olarak işveren sıfatını haiz olmayan davalı ... Ltd. Şti şirketi tarafından haksız olarak feshedildiğini, davacının 2011 Mart ayında evlendiğini, arkadaşlarına evlenme nedeniyle yasal olarak hak etmiş olduğu tazminatlarını alarak ayrılmak niyetiyle olduğunu ve uygun bir zamanda evlilik sebebi ile iş akdi feshi dilekçesini sorumlu müdürüne vereceğini dile getirdiğini, davalı taraf yetkililerinin davacının yakın bir zamanda evlenme sebebi ile işten çıkacağından haberdar olduklarını, 11/06/2011 tarihinde işin yoğunluğundan kaynaklı iş arkadaşı ... ile bir münakaşa yaşadığını ve davacının 13/06/2011 tarihinde yaşanılan olayı anlatan bir yazı hazırladığını ve yine evlilik sebebiyle işten ayrılmak isteğinin bulunarak kıdem tazminatlarının ödenmesi talepli dilekçesini insan kaynakları sorumlusuna bıraktığını, akabinde insan kaynaklarınca "hesabınızı yapalım, size geri dönelim" sözleri üzerine davacının iş yerinden ayrıldığını, davacıya 14.06.2011 tarihli davacının evine haksız ve gerçeği yansıtmayan suçlamaları içeren ve davacının tazminatlarını ödememek amaçlı iş akdinin İş Kanunu"nun 25/II maddesi iddiası ile davalı işveren sıfatını haiz olmayan davalı ... Ltd. Şti. tarafından noter aracılığı ile feshi ihbar yazısı gönderildiğini iddia ederek, kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık ücretli izin ve fazla mesai alacaklarının davalılardan tahsilini talep etmiştir.
B) Davalılar Cevabının Özeti:
Davalı ... Teknik ve Sosyal Hizmetler San. Ve Tic. Ltd.Şti. vekili; feshin haklı nedene dayalı fesih olduğunu, davacının 25/2 (d) bendi uyarınca "işçinin işverene yahut onun ailesi üyelerinden birine yahut işverenin başka işçisine sataşması "sebebiyle haklı olarak işten çıkarıldığını, iş kanununa uygun olarak kendisinin savunmasının dahi alındığını, olayda vuku bulan davacının iş ahlakı boyutlarını aşarak ve yetkisi dışında hareket ederek iş arkadaşına küfrettiği ve şiddet yoluna başvurduğu sabit görülerek iş akdinin feshedildiğini, fazla mesai ve ücretlerin kendisine eksiksiz olarak ödendiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ... San. A.Ş. vekili; davacının müvekkili firmanın taşeronu olan diğer davalı ... firmasının çalışanı olup, 11/06/2011 tarihinde işyerinde çalışan ... isimli işçiye fiilen saldırması ve küfür ve hakaretlerde bulunması nedeniyle davacının iş akdinin işveren tarafından haklı nedenle feshedildiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ... Tem. Sos. Hizm. Tic. Ltd. Şti. vekili; davacının yıllık ücretli izin, fazla çalışma ücreti ve ihbar sürelerinin ödenmesine ilişkin taleplerinin müvekkili yönünden zaman aşımına uğradığını bu nedenle zaman aşımı itirazında bulunduklarını, davacının 2005 yılından bu yana müvekkilinin işçisi olmadığını, bu nedenle husumet itirazında bulunduklarını, akdin davacı tarafından evlilik nedeniyle feshedilmiş olduğunun dava dilekçesinden anlaşıldığını, akdi fesheden davacının yasa gereği ihbar tazminatı talep hakkı bulunmadığını, davacının müvekkilinden iş akdinin sona ermesi nedeniyle herhangi bir ücret ve tazminat alacağının bulunmadığını, müvekkilinin sorumluluğunun 05/11/2003- 31/01/2005 dönemleri ile sınırlı olduğundan ve de bu dönemleri aşan taleplere ilişkin olarak yasa gereği müvekkilinin sorumluluğuna gidilmesinin mümkün olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı, davalılar ... Konserve ve... Şirketi vekilleri temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalıların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı iş akdini evlilik nedeniyle 13/06/2011 tarihinde feshetmiş olup işverenin feshi davacının feshinden bir gün sonra yapılmıştır. İlk fesih, işçi tarafından yapılmış olmakla sonuçlarını doğurmuştur ve işverenin bir gün sonra yaptığı feshin hukuki değeri yoktur.
Haklı nedenle dahi olsa iş akdini fesheden tarafın ihbar tazminatı talep edemeyeceği gözetilmeden bu talebin reddi yerine yazılı gerekçeyle kabulü hatalıdır.
3-Dosyada mevcut izin kullanma belgelerine göre, davacının 55 gün yıllık ücretli izin kullandığı anlaşıldığından, kullanılan izin süresinin 25 gün olarak kabulü ile sonuca gidilmesi de hatalıdır.
4-Kabule göre, davacı işçi 11/06/2011 tarihinde işyerinde başka bir işçiyle tartışmış, bu tartışma esnasında diğer işçiye küfredip fiziki müdahalede bulunmuştur. Davalı işverence haklı feshe konu edilen bu eylemin yukarıda açıklandığı şekilde cereyan ettiği, olayı doğrulayan tanık beyanları ile davacının eşine gönderdiği e-posta içeriğinden de anlaşılmaktadır.
Her ne kadar davacı işçinin feshi daha önce olduğu için işveren feshi sonuca etkili değilse de, işverenin feshinin açıkça haklı nedene dayandığı, ortada olduğu halde yazılı gerekçeyle işveren feshinin haksız olduğunun kabulü de dosya kapsamına tamamen aykırı olduğu gibi, davacı işçinin feshinin daha önce olduğunun tartışmasız olmasına rağmen hatalı nitelendirilen işveren feshi üzerinden sonuca gidilmesi de doğru olmamıştır.
5- Hükmedilen miktarların net mi yoksa brüt mü olduğunun hükümde belirtilmemesinin HMK.nın 297/2. maddesine aykırı olup, infazda tereddüde yol açacağının düşünülmemesi de bozmayı gerektirmiştir.
F) SONUÇ:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 22.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.