Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/19860
Karar No: 2016/1927
Karar Tarihi: 08.02.2016

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2014/19860 Esas 2016/1927 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2014/19860 E.  ,  2016/1927 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Katılma Alacağı

... ile ... aralarındaki katılma alacağı davasının kabulüne dair ... 3. Aile Mahkemesi"nden verilen ... gün ve ...sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR

Davacı ... vekili, mal rijeminin tasfiyesiyle evlilik birliği içinde edinilen taşınmaz nedeniyle 5.000,00 TL alacağının davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 28.04.2014 tarihli dilekçesi ile talep miktarını 39.000,00 TL"ye çıkarmıştır.
Davalı ... vekili, dava konusu taşınmazın ailesinin yardımı ve esnaf kredisi ile alındığını, kredi borcunun devam ettiği, davacının katkısı bulunmadığından açılan davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, esnaf kredisinin taşınmazın alımı ile ilgili bulunmadığı, davanın kabulü ile 39.000,00 TL katılma alacağının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Hüküm, davalı vekili tarafından esas yönünden temyiz edilmiştir.
1. Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalının aşağıdaki 2. bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2. Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK m. 33). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, artık değere katılma alacağı isteğine ilişkindir.
Tasfiyeye konu taşınmazın, bedelinin tamamının ya da bir kısmının kredi ile karşılanması durumunda, kredi veren kuruluşa yapılan geri ödemelerin isabet ettiği dönemden, miktarından ve taksit sayısından hareketle mal rejiminin tasfiyesi sonucunda eşlerin alacak miktarları belirlenir. 4721 sayılı TMK"nun 202/1.maddesi gereğince edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde yapılan ödemelerde, eşler lehine değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacak hakları doğabilecektir. Kredi borcu ödemelerinin bir kısmının mal rejiminin devamı süresince, bir kısmının da daha sonraki tarihlerde yapılmasında, mal rejiminin geçerli olduğu dönemin sonrasına sarkan ödemeler, dava konusu taşınmazın borcu kabul edilerek tasfiye gerçekleştirilir.
-//-


Yukarıda açıklandığı gibi iki döneme yayılan kredi borcu ödeme tablosu mevcut olduğunda; öncelikle, mal rejiminin sona erdiği tarihte henüz vadesi gelmediği için ödenmemiş kredi borç miktarının, toplam kredi borcuna oranı bulunur. Sonra bulunan bu kredi borç oranının, taşınmazın toplam satın alım bedeli karşısındaki oranına dönüşümü gerçekleştirilir. Tespit edilen bu oranın, taşınmazın tasfiye tarihindeki(karara en yakın) sürüm(rayiç) değeri ile çarpılmasıyla borç miktarı belirlenir. Bu ilke ve esaslara göre saptanan taşınmazın borç miktarı, tasfiye tarihindeki sürüm değerinden düşüldükten sonra kalan miktar, değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacağı hesaplamasında göz önünde bulundurulur.
Buna göre; öncelikle, tasfiyeye konu taşınmazın satın alma bedeli, bunun kredi ile ve varsa kredi dışında eşlerin kendi imkanları ile karşıladıkları miktarlar ve oranları ile tasfiye (karara en yakın) tarihindeki sürüm(rayiç) değeri ayrı ayrı belirlenmelidir.
Açıklamalar doğrultusunda hesaplama yapılabilmesi için, iddia ve savunma çerçevesinde, taşınmazın satın alınmasına ilişkin akit tablosuyla birlikte tapu kaydı, kredi sözleşmesi ve kredi borcu ödeme tablosu dahil finans kuruluşu kayıtları, ihtiyaç duyulması halinde eşlerin malın alınmasında katkı olarak kullandıklarını ileri sürdükleri malvarlıklarına ilişkin sair belgeler bulundukları yerlerden getirtilerek uyuşmazlığın çözümünde göz önünde bulundurulmalıdır. Uyuşmazlığın çözümünde kullanılabilecek belirleme ve hesaplamaların yapılabilmesi için gerek görülürse konusunun uzmanı bilirkişi veya bilirkişilerden oluşan kurulundan da yardım alınmalıdır.
Somut olaya gelince; eşler, 09.09.2009 tarihinde evlenmiş, 28.04.2011 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK m. 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı Yasanın m. 10, TMK m. 202). Tasfiyeye konu ... ada ... parsel, 3 nolu bağımsız bölüm, edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 21.12.2009 tarihinde satın alınarak, davalı eş adına tescil edilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK m. 179).
Yukarda açıklanan yasal düzenleme ve ilkeler uyarınca yapılan incelemede;
Dava konusu taşınmazın 21.12.2009 tarihinde edinilmesinden (1) gün sonra davalının davalının 22.12.2009 tarihinde ... Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefaret Kooperatifi"nden 50.000,00 TL esnaf kredisi aldığı ve bu miktarın taşınmazın alım bedelinin ödemesinde kullanıldığı hususu, davalı tanıklarının beyan ve özellikle davacının boşanma dava dilekçesindeki "evin satın alınması için çekilen kredi taksitleri de eşler tarafından müşterek ödenmiştir" şeklindeki açıklaması ile sabit olmuştur. Bu nedenle, mahkemece kullanılan bu kredinin taşınmazın satın alınmasında kullanıldığı ve tasfiye tarihi boşanma dava tarihinden sonra ödenmemiş taksitlerininde bulunduğu gözetilerek, ödenmemiş taksitlerin alım değerine oranlanması suretiyle bu oranın taşınmazın tasfiye tarihindeki (anındaki) sürüm (rayiç) değeriyle çarpılması suretiyle bulunacak miktarın TMK"nun 230/2.maddesi uyarınca taşınmazın borcu kabul edilerek davalı yararına denkleştirilmesi ve düşümünün yapılması gerekir. Mahkemece, yukarıda açıklanan yasal düzenleme ve Dairemizin yerleşik içtihatları uyarınca, denkleştirme yapılması gerekirse bu konuda hesap bilirkişisinden ek rapor alınması bu şekilde sonuca gidilemediği takdirde yeniden hesap raporu alınması ve gerekçekleşecek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken; kullanılan kredi gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olmuş, bozmayı gerektirmiştir.

--//--
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarda 2. bentte gösterilen sebeplerle 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA; diğer temyiz itirazlarının yukarda 1. bentte gösterilen sebeplerle reddine, HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 670,00 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine 08.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi