Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/545
Karar No: 2018/3717
Karar Tarihi: 14.05.2018

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/545 Esas 2018/3717 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2016/545 E.  ,  2018/3717 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
    DAVACILAR : Orman Yönetimi - ...
    DAVALILAR : Avni Akarsu ve Ark.
    DAVACI-DAVALI : Hazine

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ..., ..., ... ve İbrahim Ethem Akarsu tarafından istenilmekle dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Çekişmeli ... köyü 318 sayılı parsel 22400 m² tarla ve ahşap ev, 319 sayılı parsel 8370 m² tarla, 320 sayılı parsel 25600 m² tarla, 321 sayılı parsel 20000 m² tarla, 322 sayılı parsel 18000 m² tarla, 323 sayılı parsel 25000 m² tarla niteliği ile belgesizden Hazine adına tespit edilmiş, bu parsellerin tamamının öncesi fundalık ve çalılık iken 318, 319, 320, 321 ve 322 sayılı parsellerin ... oğlu ..., 323 sayılı parselin ise, ... oğlu ... tarafından para ve emek sarfı ile kök sökerek tarla haline getirildiği, ... oğlu ..."nun 1948 yılında ölümü ile mirasçılarına intikal ettiği ve onların da aralarında yaptıkları rızai paylaşım sonucu 318 sayılı parselin ... evlatları ... ; 319 sayılı parselin Eyüp, 320 sayılı parselin Cemil, 321 sayılı parselin Ahmet, 322 sayılı parselin ... payına düştüğü, 323 sayılı parselin ise halen ... oğlu ... elinde olduğu, ancak tespit tarihine kadar 20 yıllık zilyetlik süresinin dolmadığı belirlenerek adı geçenler lehine şerh verilmiştir.
    Bu tespitlere Orman Yönetimi çekişmeli yerlerin orman sayılan yerlerden oldukları iddiası ile, bir kısım gerçek kişiler kendilerine ait tarım alanı oldukları iddiası ile, Ali oğlu ... kendisinin de 318, 319, 320, 321 ve 322 sayılı parsellerde hissesi bulunduğu iddiası ile, Hasan kızı ... bu yerlerin murisi Mustafa oğlu ..."ya ait olduğu, Hazine ile bir ilgisinin bulunmadığı iddiası ile itirazda bulunmuşlar, komisyonca 766 sayılı Kanunun 29. maddesi gereğince yetkisizlik kararı verilmiş, tutanaklar ve ekleri kadastro mahkemesine devredilmiş, mahkemece, çekişmeli parsellerin ..."nun dayandığı 1937 tarih 12 nolu vergi kaydı kapsamında kaldıkları, imar ve ihya edilen yer değil kadim tarım alanı oldukları, vergi kaydı malikleri tarafından taksim edildikleri; 318, 319, 320, 321 ve 322 sayılı parsellerin Hasan, 323 sayılı parselin Yusuf"a isabet ettiği kabul edilerek hisseleri oranında 318 sayılı parselin Ahmet, Cemil, Salih, Eyüp ve Hürü, 319 sayılı parselin Eyüp ve Hürü, 320 sayılı parselin ... , 321 sayılı parselin ... 322 sayılı parselin ... 323 sayılı parselin ise ... mirasçıları adlarına tesciline karar verilmiş, bu karar Orman Yönetimi, Hazine ve ... mirasçılarınca temyiz edilmiş, Dairemizin 1994/9292 E. - 1995/7204 K. sayılı kararı ile ... mirasçılarının 323 sayılı parsel dışındaki parsellerde de payları bulunduğu yönündeki temyiz itirazlarının reddine, Orman Yönetimi ve Hazine yönünden ise yapılan orman araştırmasının yeterli olmadığı, memleket haritası ve amenajman planının usûlünce uygulanarak sonucuna göre hüküm kurulması gereğine değinilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.


    -2- 2016/545 -2018/3717


    Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra yapılan yargılama sonunda Orman Yönetiminin davasının reddi, davacılar Hasan kızı Hürü, Hasan ve ..."nun davalarının kabulü, 323 sayılı parselin Yusuf mirasçıları, 318 sayılı parselin hisseleri oranında Ahmet, Cemil, Salih, Eyüp ve Hürü, 319 sayılı parselin Eyüp ve Hürü, 320 sayılı parselin Cemil ve Hürü, 321 sayılı parselin Ahmet ve Hürü, 322 sayılı parselin Salih ve Hürü adlarına tesciline karar verilmişir.
    Çekişmeli Akdam köyü 325 sayılı parsel 545.800 m² miktar ve tarla niteliği ile 9 nolu vergi kaydı uygulanmak suretiyle bu taşınmaz için Haziran 1934 tarih 2 nolu ve Şubat 1939 tarih 100 nolu tapu kayıtları ibraz edilmişse de, tapu hudutlarının tam olarak kabili tatbik bulunmadığından bahisle senetsiz muamelesi yapılarak davalı gerçek kişiler adına tespit edilmiş, bu tespite bir kısım gerçek kişiler ile Hazine ve Orman Yönetimince itiraz edilmiş, komisyonca 766 sayılı Kanunun 29. maddesi gereğince tutanak ve ekleri kadastro mahkemesine aktarılmış, mahkemece; davacılar Hazine, Orman Yönetimi ile ..., ..., ... ... (Mustafa oğlu), ..., ... "ın davalarının kanıtlanamadığından reddine, davacılar ... ..., ..., ... "nun davalarının vazgeçme nedeniyle reddine, çekişmeli 325 sayılı parselin tespit gibi davalılar adlarına tesciline karar verilmiş, bu karar Orman Yönetimi ve Hazine tarafından temyiz edilmiş, hüküm Dairemizin 1998/5092 E. - 5777 K. sayılı kararıyla özetle; “tespit dayanağı vergi kaydının dava dışı 324 sayılı parsele de uygulanmış olması nedeniyle dava dosyalarının birleştirilmesi” gereğine değinilerek bozulmasına karar verilmiştir.
    Çekişmeli Akdam köyü 324 parsel sayılı taşınmaz, 316400 m² miktar ve tarla niteliği ile 325 sayılı parselde olduğu üzere aynı kişiler adına ve aynı gerekçelerle tespit edilmiştir. Bu tespite de Orman Yönetimi, Hazine ve bir kısım gerçek kişilerce itiraz edilmiş, komisyonca 766 sayılı Kanunun 29. maddesi gereğince tutanak ve ekleri tapulama mahkemesine devredilmiş, Mahkemece, davacılar Orman Yönetimi, Hazine, ..., ..., Mehmet Akkurt, ... ... l"ın davalarının kanıtlanamadığından reddine, davacılar ... ..., ..., ... nun davalarının feragat nedeniyle reddine, çekişmeli 324 sayılı parselin tespit gibi davalılar adlarına tesciline karar verilmiş, karar Orman Yönetimi ve Hazine tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 1998/5094 E. - 5778 K. sayılı kararıyla özetle “dava dışı 325 sayılı parselle ilgili dava dosyası ile birleştirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulması” gereğine değinilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece bozma kararına uyularak 324 ve 325 sayılı parsellerle ilgili dava dosyaları birleştirilmiş, yargılama sonucunda 324 sayılı parselin kayıt miktarı olan (A) harfi ile işaretli 273800 m²"si ile 325 sayılı parselin (C) harfi ile işaretli 226.200 m²"sinin hisseleri oranında davalılar adına; 324 sayılı parselin kayıt miktar fazlası olan (B) harfi ile işaretli 42.600 m²"si ile 325 sayılı parselin (D) harfi ile işaretli 319.600 m²"sinin zilyetliğe dayalı olarak hisseleri oranında davalılar adlarına tesciline karar verilmiştir.
    Hükümlerin temyizi üzerine Dairemizce dava dosyalarının temyiz incelemesi, birlikte gerçekleştirilmiş ve Dairemizin 2007/15421 E. - 14850 K. ve 2007/15422 E. - 2007/14849 K. sayılı kararlarıyla “1) Mahkemenin 2000/3 Esas sayılı dava dosyasında; Mikail oğlu ... tarafından mahkemeye verilmiş olup, nüfus cüzdanı kontrol edilmek suretiyle hâkim tarafından havale edilerek dosyaya konulan 27.05.1988 tarihli dilekçe ile açılan davadan feragat edilmiş olduğu anlaşıldığından, bu kişinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2) Yine aynı dosyada; ... ve ..."nun çekişmeli ... köyü 361 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazlarına gelince; 361 nolu, 45063 m² miktarlı taşınmazın 1961 yılından bir kaç yıl evvel fundalıkların ve makiliklerin temizlenmesi suretiyle tarla haline getirildiği bildirildiği gibi, 1956 yapım tarihli memleket haritasında 361 sayılı parselin bir kısmının halen fundalık olarak göründüğü, keza komşu 359, -3-
    2016/545 -2018/3717


    360 ve 360 sayılı parselden ifraz edilen 407 sayılı parsellerin de fundalıktan açıldığı, temyize konu davanın davalıları tarafından itiraz edilip dava açıldığı, zilyetlik koşullarının oluşmaması nedeniyle davaların reddedilip kesinleştiği, yargılamanın devamı sırasında 1997 yılında yapılan orman kadastrosunda orman sınırları dışında bırakıldığı, ancak bu parsellerin bitişiğindeki "kadastro harici fundalık" olarak gösterilen yerlerin orman sınırları içine alındığı, 361 sayılı parsel hakkında Orman Yönetiminin orman iddiası ile bir davasının bulunmadığı gibi, bu yer hakkında 3402 sayılı Kanunun 30/2. maddesi gereğince araştırma yapılmasını gerektirir bir konunun bulunmadığı, davacıların dayandığı dava konusu 361 sayılı parselle birlikte 324 ve 325 sayılı parsellere de uyduğu ileri sürülen 250 dönüm yüzölçümlü ve sınırları Doğusu: yol, Batısı: ... köyünden gelen yol sınırlı Mart 1314 Daimi tarihli, 33 nolu sicilden gelen Hakkı Karar yolu ile oluşturulan Haziran 1934 tarih 2 nolu ve Şubat 1939 tarih 9 nolu, tarla cinsli pay tapu kayıtlarının 1950"li yıllarda fundalık ve makilik olup kimse tarafından kullanılmayan 361 nolu parseli kapsadığı kabul edilemeyeceği gözönünde bulundurularak, tespit tarihinden bir süre önce makilik ve fundalıktan açılan bu parselin tespit gibi Hazine adına tesciline karar verilmesinde bir usulsüzlük bulunmadığına göre, bu parsele yönelik gerçek kişilerin tüm temyiz itirazlarının reddi ile bu parsel hakkındaki hükmün onanması gerekmiştir.
    3) A- Orman Yönetimi, Hazine ile 1996/61 Esas sayılı dosyada temyizi bulunan ... nun temyiz itirazları yönünden ise; Dairede aynı gün incelemesi yapılan Mahkemenin 2000/3 Esas (Dairenin 2007/15421 Esas sayılı) dosyasında davaya konu olan ve birbirine bitişik bulunan 316400 m² yüzölçümlü 324 nolu ve 345800 m² yüzölçümlü 325 nolu parseller,
    B- Yine mahkemenin 1996/61 Esas sayılı (Dairenin 2007/15422 Esas sayılı) dava dosyasında dava konusu olan 22400 m² yüzölçümlü 318, 8370 m² yüzölçümlü 319, 25.600 m² yüzölçümlü 320, 20.000 m² yüzölçümlü 321, 18.000 m² yüzölçümlü 322 ve 25.000 m² yüzölçümlü 323 numaralı parsellerin tamamının fundalık, çalılık ve makiliklerin tespit tarihi olan 1961 yılından önce köklenmek suretiyle açıldığı ve imar-ihyanın iki yıl önce tamamlandığı gerekçesi ile Hazine adına tespit edildikleri,
    C- Çekişmeli 324 ve 325 sayılı parsellere Mikail oğlu ... ve arkadaşları adına yazılı 1937 tarih 9 nolu vergi kaydı uygulanarak davalı ... ve arkadaşları adına tespit edildiği, Hazine ve Orman Yönetiminin itirazı üzerine 766 sayılı Kanununun 29. maddesi gereğince komisyonca tutanak ve eklerinin kadastro mahkemesine aktırıldığı, tespit maliki davalıların parsele revizyon gören 50 Hektar yüzölçümlü 9 tahrir nolu ve Mart 1314 tarih 33 nolu sicilden gelen Haziran 1934 tarih 2, Şubat 1939 tarih 9 nolu 250 dönüm yüzölçümlü ve sınırları Doğusu: Yol, Batısı: Keçi (Kenci) Mezarı, Kuzeyi: Deli Ali Kışlası, Güneyi: Karaoğlan oğlu Köyünden gelen yol sınırlı tapu kaydına dayandıkları ve bu kayıtların 324 ve 325 sayılı parsellerle birlikte yukarıda 1 nolu bentte yazılı 361 nolu parsele de uyduğunu iddia ettikleri,
    D- Mahkemenin 1996/61 Esas sayılı (Dairenin 2007/15422 Esas sayılı) ve 2000/3 Esas sayılı (Dairenin 2007/15421 Esas sayılı) dosyalarında davaya konu olan ve birbirine bitişik bulunan ... Köyü 318, 319, 320, 321, 322 ve 323 sayılı parseller ile 324 ve 325 sayılı parsellerin sınırında bulunan ve paftasında "fundalık" yazılan yerlerin tümünün yörede 1997 yılında yapılan orman kadastrosu sırasında .... Devlet Ormanı olarak sınırlandırılıp kesinleştiği, bu iki dosyada dava konusu edilen tüm parsellerin tespitlerine (361 parsel hariç) Orman Yönetiminin itiraz ettiği ve 766 sayılı Kanunun 29. maddesi gereğince kadastro tutanak ve eklerinin komisyonca kadastro mahkemesine aktarıldığı, bu nedenle davanın aynı zamanda orman kadastrosuna itiraza da dönüştüğü,
    E- Mahkemece, çekişmeli parsellerin orman sayılmayan yerlerden olduğu, 324 sayılı parselin (A) harfi ile işaretli 273800 m² ve 325 sayılı parselin (C) harfi ile işaretli 226200 m² ki, toplam 500000 m²"lik bölümün aynı sınırlı 1937 tarih 9 nolu 500 dönüm yüzölçümlü vergi kaydı ile 250 dönüm yüzölçümlü Mart 1314 daimi tarih ve 33 nolu sicilden gelen Haziran 1934 tarih 2 ve Şubat 1939 tarih 9 nolu pay tapu kayıtları sınırı içinde kaldığı; 324 sayılı parselin geriye kalan (B) harfi ile işaretli 42600 m² ve 325 sayılı parselin geriye kalan (D) harfi ile
    -4-
    2016/545 -2018/3717


    işaretli 319600 m²"lik bölümlerinin de tespit gününe göre imar ve ihya ile kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yolu ile toprak edinme koşullarının oluştuğu gerekçesi ile 1937 tarih 9 nolu vergi kaydı maliklerinin mirasçıları adlarına payları oranında tespit gibi tesciline karar verildiği,
    F- Mahkemece, 324 ve 325 sayılı parsellere revizyon gören 500 dönüm yüzölçümlü 9 nolu vergi kaydı ile dava sırasında davalıların dayandıkları Mart 1314 Daimi tarih, 33 nolu 250 dönümlük tapu kaydının aynı sınırlı olduğu ve aynı yere uyduğu kabul edilerek hüküm kurulmuştur. Vergi kaydının cinsi "fundalık ve tarla", tapu kaydının cinsi ise "tarla"dır. Aynı sınırlı olan bu kayıtların aynı yere uyduğu ve yapılan bu uygulamaya göre nokta sınırlı olduğu; açık yön bırakmadan taşınmazları çevirmediği (kapsamadığı), sınırda eylemli orman bulunduğuna göre, 3402 sayılı Kanunun 20/C maddesi hükmü gözönünde bulundurularak daha eski tarihli olan 250 dönüm (tahvilen 229805 m²) miktarla tapunun asıl kapsamı orman değilse kayıt miktar fazlasının sınırda bulunan ormandan açıldığı kabul edilerek tapu miktarı olan 229805 m²"nin fazlasının 324 ve 325 sayılı parsellerden ifrazı ile bu bölümler yönünden Orman Yönetimi ve Hazinenin davasının kabul edilmesi gerektiğinin düşünülmemiş olması bir yana, orman incelemesi de yeterli değildir.
    Mahkemece, uygulandığı bildirilen 1957 basımlı harita orjinal renkli değildir. Dava konusu parseller memleket haritası üzerinde basit kroki olarak gösterilmiştir. Kadastro paftası ile orman kadastro haritası ve memleket haritasının ölçekleri eşitlenerek birbiri üzerine aplike edildikten sonra taşınmazların konumu bu haritalar üzerinde gösterilmediği gibi, Dairenin iade kararı üzerine bilirkişilerden alının ek raporda taşınmazların bulunduğu yer kesinleşen komşu ormanların bulunduğu yer gibi yeşil renge boyanmış ve parsellerin büyük bölümünün yeşil renkli ormanlık alan içinde kaldığı görülmüştür. Ayrıca, çekişmeli parseller 4 adet 1/25.000 ölçekli memleket haritası üzerinde kalmaktadır. Bu haritalardan doğuda kalan iki tanesi renklendirildiği halde, bunların batısındaki iki adedinin renkli olmadığı, bunun boyama hatasından kaynaklandığı, ancak memleket haritasındaki münhanilerden taşınmazların eğiminin bilirkişi raporunda belirlenenden daha yüksek olduğu görülmektedir. Bu nedenle, bilirkişilerce eğimin yanlış hesap edildiği sonucuna varılmaktadır. 6831 sayılı Kanunun 1/j maddesinin karşı kavramına ve Orman Kadastro Yönetmeliğine göre funda ve makilerle örtülü orman ve toprak muhafaza karakteri taşıyan yerler orman sayılır. 1957 tarihli memleket haritasında çekişmeli parsellerin bulunduğu yerlerin 1-3 m. yüksekliğinde orman ağaçları ile kaplı olduğu görülmektedir. Bu nedenle; mahkemece, orman yönünden yapılan araştırma ve uygulama ile zilyetlik şartları konusundaki araştırmanın da yetersiz olduğu anlaşılmaktadır.
    G- O halde; mahkemenin 1996/61 Esas sayılı dosyasında davaya konu edilen 318, 319, 320, 321, 322 ve 323 sayılı parseller ile 2000/3 Esas sayılı dosyasında davaya konu edilen 324 ve 325 sayılı parsellerin birbirine bitişik ve birbirinin devamı olduğu, aynı soyismini taşıyan kişilerce davaya konu edildiği gözönüne alınarak bu iki dosyada keşif ve incelemenin birlikte yapılması gerektiği düşünülüp, çekişmeli taşınmazların içinde bulunduğu 5, 6 ve 7 nolu pafta örnekleri ile bu yerde daha sonra fotogrametri yöntemi ile düzenlenmiş paftalar varsa o paftaların örnekleri ve yine Bayrak Tepe Devlet Ormanına ait orjinal renklendirilmiş orman kadastro pafta örnekleri bulunduğu yerden getirtilmeli, yine çekişmeli parsellerin içinde bulunduğu 1957 basımlı 1/25.000 ölçekli memleket haritası ölçekleri ve en eski tarihli hava fotoğrafları, yine çekişmeli taşınmazların bulunduğu yere ait 1960 yılında çekilmiş hava fotoğrafları ve memleket haritası örnekleri getirtildikten sonra önceki bilirkişiler dışında bu konuda uzman Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde halen görev yapmayan orman mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ve bir harita mühendisi marifetiyle yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanununun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile
    -5-
    2016/545 -2018/3717



    iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 3.3.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; orman kadastrosu kesinleşmediğine göre, fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulanacak kesinleşmemiş tahdit haritası ile irtibatlı, taşınmazın konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmeli; yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı; taşınmazların gerçek eğimleri bilimsel verilere göre saptanmalı, 6831 sayılı Kanunun 1/j maddesi ve 15.07.2004 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastro Yönetmeliğinin 23/P ve 26/J maddeleri gözönünde bulundurularak bilimsel ve teknik olarak eğimi % 12"yi aşan funda ve makilerle kaplı yerlerin orman ve toprak muhafaza karakteri taşıması nedeniyle orman sayılan yerlerden olduğu ve yine 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesi ile anılan yönetmeliğin 26/A maddesi gereğince dört tarafı ormanla çevrili orman içi açıklıklarda doğal olarak orman ağaç ve ağaçcığı bulunmasa dahi bu gibi yerlerin orman sayılacağı, orman içi açıklıklarının özel mülkiyete konu olamayacağı da düşünülüp tartışılacak biçimde rapor alınmalı, çekişmeli taşınmazların 1957 ve 1960"lı yıllara ait hava fotoğrafları ve memleket haritalarında nasıl göründüğü, o tarihte zilyetliğe konu olup olmadıkları özel aletlerle incelenip belirlenmeli, çekişmeli parsellerin orman sayılmayan yerlerden olduklarının belirlenmesi halinde 324 ve 325 sayılı parsellerde davalıların dayandıkları Mart 1314 Daimi tarih, 33 nolu 250 dönüm (tahvilen 229805 m²) yüzölçümlü tapu kaydı olabildiğince yaşlı ve yansız yerel bilirkişiler eliyle yerine uygulanmalı, memleket haritası üzerinde tapu kaydında yazılı sınırların neresi olduğu kesin biçimde belirlenmeli, memleket haritasında tapu ve vergi kaydında olduğu gibi "Kenci Deresi ve Sırtı" bulunduğuna göre "Kenci Mezarı"nın neresi olduğu, memleket haritası üzerinde mezarlık işareti bulunup bulunmadığı, keza tapu kaydında yazılı ".... Köyünden gelen yol"un neresi olduğu, "... " harabe ve yıkıntılarının memleket haritasında görünüp görünmediği incelenerek yerleri bilirkişiler tarafından düzenlenecek 1/25.000 ölçekli haritalar ile kadastro paftaları üzerinde gösterilerek keşfi izleme olanağı sağlanmalı, 324 ve 325 sayılı parsellerde davalıların tutunduğu 229805 m² yüzölçümlü tapunun asıl kapsamı orman ve orman sayılan yerlerden değilse değişir sınırlı olan bu kaydın 3402 sayılı Kanunun 20/C maddesi gereğince yüzölçümüne değer verilerek kapsamı belirleneceğinden, kayıt miktar fazlasının bitişik .... Devlet Ormanından açıldığı kabul edilmeli ve aynı sınırları içeren tapu ve vergi kayıtlarından eski tarihli olan tapu kaydına değer verilmeli, kayıtların lehe olduğu kadar aleyhe delil de olabileceği düşünülmeli, 324 ve 325 sayılı parsellerde tapu kapsamında kalan bölüm orman değil ise fen bilirkişisine 3402 sayılı Kanunun 32/3. maddesine göre ifraz krokisi düzenlettirilerek kayıt kapsamı değişmez sınırdan başlanmak suretiyle ölçülüp gösterilmeli; 1996/61 Esas sayılı dosyada dava konusu edilen 318, 319, 320, 321, 322 ve 323 sayılı parsellerin öncesinin ne olduğu, kimden kime kaldığı, kimler tarafından ne zamandan beri, ne şekilde zilyet olunduğu, zilyetliğin ekonomik amacına uygun olup olmadığı yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından ayrıntılı ve maddi olaylara dayalı olarak sorulup inandırıcı bilgi alınmalı; keza, 1957 ve 1960"lı yıllara ait memleket haritası ve hava fotoğraflarında taşınmazların ne olarak göründüğü, tarım alanı olarak kullanılıp kullanılmadığı özel aletlerle incelenip belirlenmeli, yapılan uygulama bilirkişiler tarafından birleşik haritaya yansıtılarak keşfi ve uygulamayı izlemeye elverişli harita düzenlettirilmeli, tespit tarihi olan 1961 yılına kadar 3402 sayılı Kanunun 14 ve 17. maddelerinde yazılı koşulların oluşup oluşmadığı belirlenmeli; mahkemenin 1996/61 Esas sayılı dosyasında temyizi bulunan ... nun da davalı

    -6-
    2016/545 -2018/3717


    Hasan mirasçılarından olup olmadığı, dolayısıyla payının bulunup bulunmadığı araştırılmalı, tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır.” gereğine değinilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece dava dosyalarının birleştirilmesine karar verilmiş, yargılama sonucunda davacı ... Yönetiminin dava konusu 318, 319, 320, 321, 322 ve 323 sayılı parsellere yönelik davasının kabulüne, bu parsellere yönelik davacı şahısların ve müdahillerin davalarının sübuta ermediğinden reddine, Sumbas ilçesi Akdam köyü Heyik mevkiinde bulunan 22,400 m² yüzölçümünde ve tarla vasfındaki 318, aynı köy aynı mevkiide bulunan 8370,00 m² yüzölçümünde ve tarla vasfındaki 319, aynı köy ve aynı mevkiide bulunan 25600 m² yüzölçümündeki ve tarla vasfındaki 320, aynı köy aynı mevkiide bulunan 20000 m² yüzölçümünde ve tarla vasfındaki 321, aynı köy aynı mevkiide bulunan 18000 m² yüzölçümünde ve tarla vasfındaki 322, aynı köy aynı mevkiide bulunan 25000 m² yüzölçümünde ve tarla vasfındaki 323 sayılı parsellerin tapulama tespitlerinin iptaline, aynı parsel ve yüzölçümlü olarak orman vasıflarıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, Sumbas ilçesi, Akdam köyü, Heyik mevkiinde bulunan 545800 m² yüzölçümündeki 325 sayılı parsel ve aynı köy aynı mevkiide bulunan 316400 m² yüzölçümündeki 324 sayılı parselin tapulama tespitlerinin iptaline, fen memurları tarafından düzenlenen 16.03.2012 tarihli ek raporda 324 sayılı parselin (A) harfinde gösterilen 229805 m²"lik bölümün 324 sayılı parsel adı altında kök tapu kayıt maliklerinin mirasçıları adına tapuya kayıt ve tesciline, 324 sayılı parselin (B) harfiyle gösterilen 86595 m²lik bölümünün köyün son parsel numarası verilmek suretiyle ve tarla vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, ... ilçesi, ... köyü, Heyik mevkiinde bulunan 545800 m² yüzölçümündeki 325 sayılı parselin tarla vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
    Davalılar ..., ..., ... ve... gerekçeli kararın kendilerine usûle aykırı olarak tebliğ edildiğini belirterek 31/03/2015 havale tarihli temyiz dilekçesi ile hükmü temyiz etmişler, mahkemenin 29/04/2015 tarihli ek kararı ile süresinden sonra yapılan temyiz talebinin reddine karar verilmiş, bu ek karar 15/05/2015 havale tarihli dilekçe ile temyiz edilmiştir.
    Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde genel arazi kadastrosu 1961 yılında yapılmış olup, orman kadastrosu ise davanın devamı sırasında 1997 yılında yapılmıştır.
    İncelenen dosyada yeralan belgeler üzerindeki tebliğ ve temyiz tarihlerine göre, temyiz dilekçesinin yasal süre içinde verilmediği anlaşılmıştır. Bu sebeple, yerel mahkemenin süre aşımı yönünden temyiz isteminin reddi yolunda verdiği kararda bir isabetsiz görülmemiştir.
    Açıklanan nedenlerle, davalılar ..., ..., ... ve ... "nun temyiz itirazlarının reddiyle kararın ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince davalılardan onama harcı alınmasına yer olmadığına, yatırdıkları temyiz harcının istek halinde iadesine
    14/05/2018 gününde oy birliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi