5. Hukuk Dairesi 2020/8142 E. , 2021/12979 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
İhbar Olunan : ... Vehbi Yardımcı mirascıları Vek.Av....
Birleştirilen
Dosya Davacısı : ...
Taraflar arasındaki tapuda kayıtlı taşınmazın 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 41. maddesi gereğince yapılan düzeltme sonucu yüzölçümünde meydana gelen artış nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazmini, birleştirilen dava ise; sebepsiz zenginleşmeye dayalı tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne ilişkin ilk derece mahkemesinin kararına karşı, davalı ... vekilinin istinaf başvurusu üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi"nin istinaf isteminin esastan reddine dair kararı ile birlikte ... 20. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2015/60 E. - 2017/72 K. sayılı kararının Yargıtay"ca incelenmesi davalı ... vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
Asıl dava, tapuda kayıtlı taşınmazın 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 41. maddesi gereğince yapılan düzeltme sonucu yüzölçümünde meydana gelen artış nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazmini, birleştirilen dava ise; sebepsiz zenginleşmeye dayalı tazminat istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince asıl ve birleştirilen davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, davalı ... vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun ... Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesince 6100 sayılı HMK"nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiş olup; hüküm, davalı ... vekilince temyiz edilmiştir.
Aşağıda açıklanan gerekçelerle ... Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesince verilen istinaf başvurusunun esastan ret kararı kaldırıldıktan sonra ... 20. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/60 Esas -2017/72 Karar sayılı kararının incelenmesinde;
Dosya kapsamına göre; dava konusu ... İli ... İlçesi ... Mahallesi 143 parsel sayılı taşınmazın 1951 yılında yapılan tapulama çalışmaları sonucunda muhtelif şahıslar adına tarla vasfıyla 11.900,00m² yüzölçümlü olarak tapuya tescil edildiği, 11/06/1954 tarih-3065 sayılı yevmiye ile yapılan harici taksim işlemi sonucu iktisap edilmek suretiyle kök muris ... ... adına tapuya kayıt edildiği ve ölümünü mütakip 12/06/1990 tarih-3055 yevmiye sayılı intikal işlemi sonucu Şahende ..., ... ... ve ... ... ... adlarına tescil gördüğü, 3056 sayılı yevmiye ile vasiyetin infazı-tevhid işlemi sonucu iktisap edilmek suretiyle davacılar murisi ... ... ... adına parselin tamamının tescil edildiği, murisin ölümü üzerine de 1998 tarihinde yasal mirasçıları olarak 2/4 hissesinin ..., 1/4"er hissesinin ... ... ve ... ... adına tapuya tescil edildiği, birleştirilen dosya davacısı ... ..."in 1/4 hissesini (2.975 m²) 13/06/2000 tarih -4520 yevmiye sayılı işlem ile asıl dosya davacısı ..."e sattığı, ..."in toplam hissesinin 3/4 (8.925 m²) oranına ulaştığı, 31/12/2003 tarih,-11734 yevmiye nosu ile hissesini dava dışı..."e , bu şahsın da 23/03/2005 tarih, 3310 sayılı yevmiye ile hissesini dava dışı ..."a, onun da 24/03/2006 tarih, 5095 yevmiye ile birleştirilen dosya davalısı ..."e sattığı, ..."in hissedar olduktan sonra ... Kadastro Müdürlüğüne müracaat ederek “3402 sayılı Kadastro Kanunu 41. Maddesine göre düzeltmeye tabidir” şerhi işlenmesini talep ettiği, 05/12/2008 tarihli teknik hatalar düzeltme raporuna istinaden 06/03/2009 tarih-4246 sayılı yevmiye ile parselin miktarının 110.900,00 m² olarak düzeltildiği ve parselin yüzölçümünde 99.000,00 m²"lik bir artışın sağlandığı, bu düzeltmenin 3402 sayılı Kadastro Kanunu 41. ve bu madde kapsamında çıkartılan yönetmeliğin 10. maddesine göre yapıldığı,tapu kütüğüne tescilini müteakip muhtelif oranlardaki hisselerin ... tarafından muhtelif şahıslara satıldığı, 143 nolu parselin 100.616 m²"lik kısmının 2014 yılında imar uygulaması kapsamına alınarak 40.146,31 m²"lik kısmının ... olarak kesilmesini mütakip 60.469,69 m²"lik kısmının muhtelif imar parsellerinde şuyulandırıldığı, imar dışı kalan 10.284,00 m²"lik kısmının dava dışı muhtelif şahıslar adına tapuda kayıtlı olduğu, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41. maddesi gereğince yüzölçümünün 110.900,00m² olarak düzeltilmesine karar verilerek 06.03.2009 tarihli işlemle tapuya işlendiği ve eldeki asıl davanın 03.02.2015 tarihinde ve birleştirilen davanın 12.06.2015 tarihinde 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan rapor hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki;
Dava konusu taşınmaz mal arsa niteliğinde olup, arsaların bedelinin değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması zorunludur.
Bu itibarla, emsal satışların değerlendirme tarihindeki karşılıklarının fiyat artış endekslerinin uygulanması suretiyle tespiti, bundan sonra emsal ile dava konusu taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin neler olduğu ve oranları açıklanmak suretiyle değer biçilmesi gerekir.
Hükme esas bilirkişi raporunda bu yönteme uyulmaksızın, piyasa araştırmasına göre soyut ifadelerle değer biçildiğinden bu rapora göre hüküm kurulması mümkün olmadığı gibi;
Dava konusu taşınmazın değeri belirlenirken; dava tarihine göre değerlendirme yapılması gerekirken, dava konusu taşınmazda ¾ pay sahibi olan ...’in hatalı alan üzerinden payına düşen 8925m²lik kısmın dava dışı ...’e satıldığı 31.12.2003 tarihi esas alınarak değer belirleyen bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması da doğru değildir.
Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re"sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi olan dava tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre “kazanılmış haklar da gözetilmek suretiyle” hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Davalı ... vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden hükmün yukarıda açıklanan gerekçelerle HMK"nun 371. maddesi uyarınca HMK"nın 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca kararın bir örneğinin ... Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi"ne GÖNDERİLMESİNE, 10/11/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.