8. Hukuk Dairesi 2014/19969 E. , 2016/1925 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Katılma ve Değer Artış Payı Alacağı
... ile ... aralarındaki katılma, değer artış payı alacağı davasının reddine kısmen kabul, kısmen reddine dair ... 8. Aile Mahkemesi"nden verilen ... gün ve ... sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı ... vekili, evlilik birliği içinde edinilen araca kişisel malı ile yaptığı katkı nedeni ile 15.000,00 TL ve 10.000 TL katılma alacağı olmak üzere toplam 25.000,00 TL alacağının davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... usulüne uygun olarak tebligat yapılmasına rağmen davayı takip etmemiş ve cevap dilekçesi de vermemiştir.
Mahkemece, edinilmiş mal niteliğindeki araca davacının kişisel malı ile katkı yaptığı gerekçesi ile hesaplanan 14.434,00 TL değer artış payı alacağı ve 10.283,00 TL katılma alacağı olmak üzere toplam 24.717,00 TL alacağın davalıdan tahsiline karar verilmiş; hükmü davalı vekili tüm yönleriyle temyiz etmiştir.
1. Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK m. 33). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, değer artış payı alacağı ve artık değere katılma alacağı isteğine ilişkindir.
Değer artış payı alacağı; eşlerden birinin diğerine ait malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun karşılık almaksızın esaslı katkıda bulunması durumunda, tasfiye sırasında bu malda meydana gelebilecek değer artışı için katkısı oranında sahip olduğu alacak hakkıdır (4721 sayılı TMK m. 227). Denkleştirme (TMK m. 230) hariç, tasfiyeye konu malvarlığında katkı tarihine göre değer kaybı söz konusu ise, katkının başlangıçtaki değeri esas alınır. Böyle bir malın daha önceden elden çıkarılmış olması halinde hakim, diğer eşe ödenecek alacağı hakkaniyete uygun olarak belirler (TMK m. 227). Değer artış payı alacağı talep edebilmek için, parasal ya da para ile ölçülebilen maddi veya hizmet değeriyle katkıda bulunulmalıdır.
Artık değere katılma alacağı ise; eklenecek değerlerden (TMK m. 229) ve denkleştirmeden (TMK m. 230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere, eşin edinilmiş mallarının (TMK m. 219) toplam değerinden, bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan artık değerin (TMK m. 231) yarısı üzerindeki diğer eşin alacak hakkıdır (TMK m. 236/1). Katılma alacağı Yasa"dan kaynaklanan bir hak olup, bu hakkı talep eden eşin gelirinin olmasına veya söz konusu mal varlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunulmasına gerek yoktur.
Değer artış payı ve artık değere katılma alacak miktarları hesaplanırken, mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan malın, bu tarihteki durumuna göre, ancak tasfiye tarihindeki sürüm (rayiç) değeri esas alınır (TMK m. 227/1, 228/1, 232 ve 235/1). Yargıtay uygulamalarına göre, tasfiye tarihi karar tarihidir.
Belirli bir malın eşlerden birine ait olduğunu iddia eden kimse, iddiasını ispat etmekle yükümlüdür. Eşlerden hangisine ait olduğu ispat edilemeyen mallar onların paylı mülkiyetinde sayılır. Bir eşin bütün malları, aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal olarak kabul edilir (TMK"nun m. 222).
Yukarıdaki değer tespiti, belirleme ve hesaplamaların yapılabilmesi için gerek görülürse, konusunun uzmanı bilirkişi veya bilirkişilerden de yardım alınmalıdır.
Somut olaya gelince; eşler, 19.10.2002 tarihinde evlenmiş, 14.12.2009 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK m. 225/son). Tasfiyeye konu 34 DS 9301 plakalı araç, başka bir mal rejimi seçilmediğinden, yasal mal rejimi olan eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 15.12.2005 tarihinde satın alınarak, davalı eş adına tescil edilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK m. 179).
Yukarda açıklanan yasal düzenleme ve ilkeler uyarınca yapılan incelemede;
Davacı, evlilik birliği içinde davalı adına edinilen aracın alımına kişisel malı niteliğindeki aracının satışından elde edilen para ile katkıda bulunduğunu, aracın kalan bedelinin ise, evlilik birliği içinde ödenen kredi ile karşılandığını bildirerek alacak talebinde bulunmuştur. Davacının talebi, hem değer artış payı alacağını (TMK m. 227), hem de artık değere katılma alacağını (TMK m. 236/1) içermektedir. Davacı tanık deliline dayanmadığından tanık dinlenmemiştir. Davacının katkısının kaynağı olarak gösterdiği aracının değer artış payı alacağına konu davalı adına trafiğe kayıtlı aracın satın alınmasından (15.12.2005) daha sonra 05.01.2006 tarihinde satıldığı kayıtlarla sabittir. Bu durumda, bildirdiği dosya kapsamındaki delillerle, davacının değer artış payı alacağına ilişkin katkısı ispatlanamamıştır. Bu nedenle, mahkemece alacağa konu edilen aracın bütünüyle edinilmiş mal niteliğinde olduğu ve kredi borcunun da evlilik birliği içinde edinilmiş maldan ödenerek kapatıldığı kabul edilerek, hükme esas alınan 09.12.2013 tarihli bilirkişi raporundaki değer olan 35.000,00 TL"nin yarısı olan 17.500,00 TL katılma alacağına hükmedilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile fazla alacağa hükmedilmesi hatalı olmuş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarda 2. bentte gösterilen sebeplerle 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA; diğer temyiz itirazlarının yukarda 1. bentte gösterilen sebeplerle REDDİNE, ve taraflarca HUMK"nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 25,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 08.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.