Esas No: 2020/15111
Karar No: 2022/12409
Karar Tarihi: 17.05.2022
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2020/15111 Esas 2022/12409 Karar Sayılı İlamı
4. Ceza Dairesi 2020/15111 E. , 2022/12409 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Görevi yaptırmamak için direnme, hakaret
HÜKÜMLER : Mahkumyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
... Asliye Ceza Mahkemesi’nin 18/12/2012 tarih, 2011/52 E., 2012/3 K. sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın, sanığın yokluğunda verildiği, kararın sanığın duruşmada bildirdiği MERNİS adresine, öncelikle Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesi gereğince tebliği, mümkün olmaması durumunda ise aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca tebliğ edilmesi gerekirken, doğrudan anılan Kanun'un 21/2. maddesine göre gerçekleştirilen tebliğ işleminin usulsüz olması sebebiyle hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının usulünce kesinleşmediğinin ve denetim süresinin başlamadığının anlaşılması karşısında; Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 04/10/2018 tarihli ve 2017/8-952 esas, 2018/403 sayılı kararında da açıklandığı üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmemesi nedeniyle zamanaşımının durmayacağı, denetim süresi başlamadığı için de, bu süre içerisinde kasıtlı suç işlendiğinden bahsedilemeyeceği ve açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanması koşullarının bulunmadığı cihetle, Yerel Mahkemece sanık ... hakkında verilen 22/09/2015 tarihli, 2015/348 E. ve 2015/394 sayılı hükmün açıklanmasına ilişkin kararın hukuki değerden yoksun olduğu, hukuki değerden yoksun olan mahkumiyet kararının da dava zamanaşımını kesmeyeceği ve bu nedenle dava zamanaşımını kesen son işlemin, sanığın 21/11/2011 tarihli sorgusunun olduğu anlaşıldığından, sorgu tarihine göre, 5237 sayılı Kanun'un 66/1-e maddesinde öngörülen 8 yıllık olağan dava zamanaşımının gerçekleştiği anlaşılmakla, sanık ...’un temyiz sebepleri bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye aykırı olarak, başkaca yönleri incelenmeksizin HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta, CMUK'nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkında açılan kamu davalarının, gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e, 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri gözetilerek DÜŞMESİNE, 17/05/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.