11. Ceza Dairesi Esas No: 2018/4347 Karar No: 2019/8121
Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/4347 Esas 2019/8121 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Müteahhit ve üniversite mensubu sanıkların, başka birine ait arsaya sahip olduklarını bildikleri halde inşaat yeri mihver malzemelerine ait tutanak düzenlemeleri, görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğu için yargılandıkları dava sonucunda beraat ettiler. Ancak karar temyiz edildi ve zamanaşımı yasaya aykırı göz önüne alınması nedeniyle hüküm bozuldu. Kamu davası, zamanaşımı nedeniyle düşürüldü. Kararda, Türk Ceza Kanunu'nun 7. ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 9. maddeleri hükümlerine atıfta bulunuldu. Suçun cezası, görevi kötüye kullanma suçunun yasada gerektirdiği ceza türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu açıklandı. Ayrıca, suç tarihinde yürürlükte olan 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen zamanaşımı süresinin de karara etkisi olduğu belirtildi.
11. Ceza Dairesi 2018/4347 E. , 2019/8121 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği (Değişen suç vasfına göre görevi kötüye kullanma) HÜKÜM : Beraat
Müteahhit olan sanıklar ... ve ... ile üniversite mensubu olan sanıklar ... ve ...’in 8519 ada 2 parsel sayılı arsanın mülkiyetinin ...’ne ait olmadığını bildikleri halde bu yere gitmeden ve henüz satın almadan 11.12.2003 tarihli “müteahhide zeminde gösterilen ve teslim edilen inşaat yeri mihver malzeme vesaireye ait zabıtname” başlıklı tutanak düzenlemeleri eyleminin görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğu, Türk Ceza Kanunu"nun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"un 9. maddeleri hükmü karşısında; görevi kötüye kullanma suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK"nin 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen zamanaşımının, suç tarihinden hüküm tarihine kadar gerçekleştiğinin gözetilmemesi yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz talepleri bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta aynı yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan sanıklar hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK"nin 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMUK"nin 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞMESİNE, 19.11.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.