16. Hukuk Dairesi 2016/6619 E. , 2019/265 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “Yetersiz inceleme ile hüküm verilmesinin isabetsiz olduğu, keşif sırasında dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarında davacının 6 ay içinde imar-ihya işlemini tamamladığı ve 1980 yılından itibaren tarla olarak kullanmaya başladığı, ziraat bilirkişi raporunda 24-25 yıllık kapama bağ bahçesi olduğu belirtildiği ancak 1989 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında taşlık olarak tespit edilmesi nedeniyle imar-ihyanın tamamlandığı tarih yönündeki çelişkiler giderilmeden karar verildiği, 6360 sayılı Yasa uyarınca ... ve ... Belediyelerinin davada taraf olarak yer almaları sağlanması ve yeniden keşif yapılarak usulüne uygun inceleme ve araştırma sonucu tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 26.11.2012 tarihli fen bilirkişi raporunda kırmızı renkle boyalı 2839,69 metrekarelik bahçe niteliğindeki taşınmazın davacı ... oğlu ..."a adına ait olduğunun tespitine, taşınmaz yol olarak terkin edildiğinden tescile yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; 4721 sayılı TMK"nın 713/1. maddesi uyarınca açılan tescil davasıdır. Mahkemece, çekişmeli taşınmaz üzerinde davacı lehine imar-ihya ve zilyetlikle kazanım koşullarının gerçekleştiği kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiştir. Ancak hükmüne uyulan bozma ilamında değinildiği halde Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlanmadığı gibi yapılan araştırma ve inceme de hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır.
Ayrıca 27.05.2015 tarihli harita bilirkişi raporunda; dava konusu taşınmazların evveliyatı 129 ada 3 nolu parsel iken 15.10.2012 tarihinde Karayolları 5. Bölge Müdürlüğü kamulaştırmasına istinaden 129 ada 12 ve 13 nolu parsellere ayrıldığı, 129 ada 13 nolu parselin yol olarak bırakıldığı ve 26.11.2012 tarihli fen bilirkişi raporunda, tescile konu (A) harfi ile gösterilen yerin sonradan Hazine adına 129 ada 22 nolu parselin yol olarak tescil edildiği belirtildiği halde mahkemece kamulaştırmaya ilişkin evrak ve haritalar getirtilmediği gibi bir taşınmazın kullanım süresi ile niteliğini ve üzerindeki imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihi en iyi belirleme yöntemi hava fotoğrafları incelemesi olup, her ne kadar fen bilirkişi raporunda 1985 ve 1999 tarihli hava fotoğraflarından bahsedilmişse de, taşınmazın çekim tarihindeki sınırlarının ve niteliği belirtilmemiş; bu yolla, ekilen ve ekilmeyen alanların net bir biçimde tespiti yapılmamış, çekişmeli taşınmazı komşu parselleri birlikte gösterir kroki ve usule uygun denetime elverişli fen bilirkişi raporu da hazırlanmamıştır. Bu şekilde eksik ve yetersiz bir incelemeye dayalı olarak hüküm kurulamaz.
O halde öncelikle dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde kamulaştırma yapılıp yapılmadığı araştırılarak; davacıya Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi Tüzel Kişiliğini ve kamulaştıran idareyi davaya dahil etmek üzere süre ve imkan sağlanmalı, taraf teşkilinin sağlanması halinde, varsa ilgili kamulaştırma evrakı ve haritalar, ayrıca çekişmeli taşınmazlara komşu taşınmazların kadastro tutanak ve dayanakları ile dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait stereoskopik hava fotoğrafları, aynı tarihler arasında düzenlenen fotoplan, fotometrik ve fotogrametrik paftalar, hava fotoğrafları kullanılarak üretilmiş memleket haritaları ile, temin edilebilen en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları getirtilerek dosya arasına konulmalı; dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile fen bilirkişisi, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisi ve 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulunun katılımıyla keşif yapılmalı, yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, öncesinin imar-ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadığı, imar-ihyaya muhtaç yerlerden ise buna en erken ne zaman başlanıldığı ve imar-ihyanın ne zaman tamamlandığı, taşınmaz üzerindeki zilyetliğin hangi tasarruflarla kim tarafından ne şekilde sürdürüldüğü, taşınmazın sınırlarında geçmişten bugüne kadar herhangi bir değişiklik olup olmadığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan taşınmazın eğimini, niteliğini, toprak yapısını, bitki örtüsünü, öncesinin imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığını, imar-ihya gerektiren yerlerden ise imar-ihyanın hangi tarihte başlayıp tamamlandığını, ekonomik amaca uygun zilyetliğin hangi tarihten beri hangi tasarruflar ile sürdürüldüğünü ve çekişmeli taşınmazın kullanım durumunu kesin olarak belirleyen, bilimsel verilere dayalı ve komşu taşınmazlarla mukayese edilecek şekilde rapor aldırılmalı, çekişmeli taşınmaz ve çevresinin yakın plan panoramik fotoğrafları çektirilip fotoğraflar üzerinde çekişmeli taşınmazın sınırları kabaca işaret ettirilmeli, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak çekişme konusu taşınmaz bölümünün önceki ve şimdiki niteliğini, sınırlarını ve taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini açıklayan rapor düzenlettirilmeli, sunulan raporda çekişmeli taşınmazın memleket haritası ve uydu fotoğrafları üzerindeki konumu gösterilmeli; fen bilirkişisinden keşfi takibe imkan verir kroki ve ayrıntılı rapor alınmalı; mahalli bilirkişi ve tanık beyanları, teknik raporlar ile komşu parsel tutanakları ve dayanak kayıtlarıyla denetlenmeli, yapılan araştırma ve inceleme neticesinde dava konusu taşınmazın öncesi itibariyle imar-ihyaya muhtaç yerlerden olduğunun anlaşılması halinde iktisap edilebilmesi için, emek ve masraf yapılarak tarıma elverişli hale getirildikten bir başka ifade ile imar-ihya tamamlandıktan sonra dava tarihine kadar en az 20 yıl aralıksız, çekişmesiz olarak ekonomik amaca uygun, malik sıfatı ile kullanım bulunup bulunması gerektiği dikkate alınmalı; taşınmazın öncesinin imar-ihyaya muhtaç yerlerden olmadığının tespit edilmesi halinde ise dava tarihine kadar 3402 sayılı Yasa"nın 14. maddesinde öngörülen zilyetlikle kazanım şartlarının davacı lehine gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılmalı, bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 25.01.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.