10. Hukuk Dairesi 2019/3382 E. , 2020/3013 K.
"İçtihat Metni"Bölge Adliye
Mahkemesi : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
No : 2018/2246-2019/553
İlk Derece
Mahkemesi : Niğde 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
No : 2015/594-2018/311
Dava, rucüan tazminat istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davacı ve davalılar vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Adana Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Adana Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı ve davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı Kurum, 28.11.2011 gününde meydana gelen iş kazası sonucu yaralanan sigortalı nedeniyle oluşan kurum zararının rücuan tahsilini istemiştir.
II-CEVAP
Davalı işverenlik; kendilerine atfedilecek bir kusurunun bulunmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesi, alınan kusur raporu çerçevesinde %70 davalı işveren kusuru üzerinden istemin kabulüne karar vermiştir.
Davalı işverenler vekilince süresinde verilen İstinaf yolu dilekçesiyle, iş kazasının oluşumunda atfedilecek bir kusurlarının bulunmadığı gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak istemin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
B-BAM KARARI
Adana Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince İlk Derece Mahkemesi kararı yerinde bulunarak istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı işveren vekili, aynı istinaf gerekçeleriyle kararın bozulmasını istemiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerekçelere göre, sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davanın yasal dayanağını oluşturan ve işverenin iş kazası veya meslek hastalığından sorumluluğunu düzenleyen 5510 sayılı Kanunun 21/1’inci maddesinde; sigortalıya veya hak sahiplerine yapılan ya da ileride yapılması gereken harcama ve ödemeler yönünden herhangi bir sınır öngörülmemişken; bağlanan gelirler yönünden, gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamına, sigortalı veya hak sahibinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere hükmedilebileceği öngörülmüştür. Bunun bir gerçek zarar hesabını gerektireceği açıktır. Gerçek zarar hesabı, tazminat hukukuna ilişkin genel ilkeler doğrultusunda yapılmalıdır. Sigortalı sürekli iş göremezlik durumuna girmişse bedensel zarar hesabı, ölüm halinde ise destekten yoksun kalma tazminatı (818 sayılı Borçlar Kanununun 45 ve 46, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 54 ve 55’inci maddeleri) hesabı dikkate alınmalıdır.
Meslekte kazanma gücü kaybı oranının (sürekli iş göremezlik derecesinin) %60’ın altında kaldığı durumlarda, emsallerine göre sigortalının daha fazla efor harcamak suretiyle de olsa çalışmasını sürdürüp yaşlılık aylığına hak kazanması olası bulunduğundan, 60 yaş sonrası yönünden pasif dönem zarar hesabı yapılmamalıdır.
Eldeki davada; 28.11.2011 tarihli kaza sebebiyle %42 oranında işgöremez duruma giren sigortalının %36,39 oranında işgöremez duruma girdiğinin kabulüyle pasif dönem gelirleri de eklenmek suretiyle gerçek zararı hesabı yapılmış olması hatalıdır.
Öte yandan iş kazası sonucu sürekli iş göremezlik durumuna giren sigortalıya bağlanan gelirin ilk peşin değerinin 70.909,39 TL’olduğu gözetilmeksizin, artışlı gelir dikkate alınmak suretiyle karar tesisi de usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, hükmü temyiz eden taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Adana Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 09/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.