14. Hukuk Dairesi 2016/9464 E. , 2019/6848 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 08.12.2015 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 09.03.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan ... ve ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, ... ilçesi, 138, 493, 494 ve 355 parsel sayılı taşınmazlarda ortaklığın mümkünse aynen taksim değilse satış yoluyla giderilmesini talep etmiştir.
Davalılar davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.
Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu 138, 493, 494 ve 355 parsel sayılı taşınmazlarda ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, bir kısım davalılar temyiz etmiştir.
1- Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, dava konusu 138, 355 ve 494 parsel sayılı taşınmazlar yönünden verilen mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün bu parseller yönünden ONANMASINA,
2-Dava konusu 493 parsel sayılı taşınmaz yönünden temyiz itirazlarına gelince; paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Bu davalarda davalı da davacı gibi aynı haklara sahiptir. Bu nedenle davacının satış suretiyle paylaşma istemesi davalıların aynen paylaşma istemesine engel teşkil etmez.
Paydaşlığın giderilmesi davalarında mahkemece malın aynen bölünerek paylaştırılmasına karar verilebilmesi için taşınmazın yüzölçümü, niteliği, pay ve paydaş sayısı ve tarım arazilerinin niteliği ile imar mevzuatına göre aynen taksimin mümkün olup olmadığının araştırılması gerekir. Taşınmazın önemli ölçüde bir değer kaybına uğraması söz konusu ise aynen bölünerek paylaştırılmasına karar verilemez. Keza paydaşlar rıza göstermedikleri takdirde taşınmazın bir bölümü paylı bırakılamaz.
Aynen bölünerek paylaştırmanın (taksimin) mümkün olması durumunda bölünen parçaların değerlerinin birbirine denk düşmemesi halinde eksik değerdeki parçaya para (ivaz) eklenerek denkleştirme sağlanır. Paydaşlar arasında anlaşma olmadıkça hakim kendiliğinden bazı taşınmazların bir kısım paydaşlara, kalanın diğer paydaşlara verilmesi şeklinde aynen bölünerek paylaştırmaya karar veremez.
Aynen bölünerek paylaştırma (taksim) halinde teknik bilirkişiye ifraz projesi düzenlettirilerek bu projeye göre taşınmaz belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde ise ilgili belediyeden, belediye dışında ise İl İdare Kurulundan bölüşmenin (taksimin) mümkün olup olmadığı sorulur.
Belediye Encümeni veya İl İdare Kurullarınca 3194 sayılı İmar Kanunu ve ilgili Yönetmelik hükümlerine uygun bulunması halinde onaylanması gereken ifraz projesinde kimlere nerelerin verileceği, bu konuda paydaşlar aralarında anlaşamazlarsa hakim huzurunda kura çekilerek belirlenir.
Onay makamından olumsuz cevap gelmesi halinde paydaşlığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi gerekir.
Somut olaya gelince; dava konusu 493 parsel sayılı taşınmazın taksiminin mümkün olduğu bilirkişilerce sunulan raporda bildirilmiş ise de bu konuda yeterli inceleme yapılmamıştır. Mahkemece, uzman bilirkişiye (fen veya harita mühendisi) bir taksim projesi hazırlattırılmalı, taksim edilen bölümler bakımından ivaz ilavesi hususu değerlendirilmeli, hazırlanan proje onay makamı gönderilerek encümenden taksiminin mümkün olup olmadığına ilişkin karar alınmalı, bütün bu araştırmalar yapıldıktan sonra sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece, Dairemizin yukarıda belirtilen ilkeleri gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, dava konusu 493 parsel sayılı taşınmaz yönünden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) No"lu bentte açıklanan nedenlerle bir kısım davalıların dava konusu 138, 355 ve 494 parsel sayılı taşınmazlar yönünden yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, taşınmaz malın satış bedelinden payına düşecek paranın % 011,38 oranında hesaplanacak onama harcından peşin alınan 29,20TL’nin mahsubu ile bakiyesinin temyiz edene yükletilmesine,
(2) No"lu bentte açıklanan nedenlerle bir kısım davalıların 493 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazının kabulü ile hükmün anılan bu taşınmaz yönünden BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 21.10.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.