Esas No: 2022/3636
Karar No: 2022/12365
Karar Tarihi: 17.05.2022
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2022/3636 Esas 2022/12365 Karar Sayılı İlamı
4. Ceza Dairesi 2022/3636 E. , 2022/12365 K."İçtihat Metni"
KARAR
Hakaret suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma sonunda, ... Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 05/04/2021 tarihli ve 2021/19975 soruşturma, 2021/37150 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii ... Sulh Ceza Hâkimliğinin 16/06/2021 tarihli ve 2021/2975 değişik iş sayılı kararının Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü tarafından kanun yararına bozulması talebi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 14/01/2022 tarih ve 2021/155934 sayılı istem yazıları ile Dairemize gelmekle dosya incelendi.
İstem yazısında; " Dosya kapsamına göre, şüphelinin telefon görüşmesi sırasında müştekiyi kastederek söylediği iddia edilen "orospu" sözü nedeniyle müşteki vekili tarafından yapılan şikayet üzerine başlatılan soruşturma neticesinde dava açmaya yeter delil elde edilemediğinden bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, söz konusu görüşmeye ait olduğu iddia edilen ve soruşturma dosyasına ibraz edilen video kaydına ilişkin olarak düzenlenen 16/02/2021 tarihli bilirkişi raporunda söz konusu görüşmeler esnasında "yaşlı kadın şahıs" tarafından "orospu" şeklinde söz sarfedildiğinin tespit edilmesi, şüphelinin alınan ifadesinde de, orospu dediğini hatırlamadığını ancak eşini yeni kaybetmiş olduğunun vermiş olduğu acıyla bir anlık sinirle ağzından çıkmış olabileceğini ifade etmesi karşısında, mevcut delillerin kamu davasının açılmasını gerektirir nitelikte bulunduğu anlaşılmakla, bu delillere ve suçun unsurlarına yönelik takdir ve değerlendirmenin mahkemesince yapılması gerektiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir." denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
CMK'nın 160/1. maddesinde, "Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hali öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar.", 160/2. maddesinde "Cumhuriyet savcısı, maddi gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için. emrindeki adli kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.'' 170. maddesinin 2. fıkrasında,"Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet Savcısı, bir iddianame düzenler. 172. maddesinin 1. fıkrasında, "Cumhuriyet savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir.'" hükümleri düzenlenmiştir.
Kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı itiraz üzerine inceleyen mahkeme, kamu davası açılması için yeterli delil bulunmaması durumunda itirazın reddine, yeterli delil bulunması durumunda itirazın kabulüne veya eksik soruşturma nedeniyle soruşturmanın genişletilmesine karar verebilecektir.
CMK'nın 170/2. maddesine göre kamu davası açılabilmesi için soruşturma aşamasında toplanan delillere göre suçun işlendiğine dair yeterli şüphe bulunması gerekir. Suç ihbar veya şikayeti yoluyla soruşturma yaparak maddi gerçeğe ulaşma yükümlülüğü ve yetkisi bulunan Cumhuriyet savcısı, soruşturma sonucunda elde edilen delilleri değerlendirerek kamu davası açmayı gerektirir nitelikte yeterli şüphe olup olmadığını takdir edecektir. Ancak soruşturma aşamasında Cumhuriyet savcısının delil değerlendirmesiyle, kovuşturma aşamasında hakimin delilleri değerlendirmesi birbirinden farklı özelliklere sahiptir. CMK'nın 170/2. maddesine göre soruşturma aşamasında toplanan deliller kamu davası açılması için yeterli şüphe oluşturup oluşturmadıkları çerçevesinde incelemeye tabi tutulurken, kovuşturma aşamasında, isnad edilen suçun işlenip işlenmediği hususunda mahkumiyete yeter olup olmadığı ve tam bir vicdani kanaat oluşturup oluşturmadığı çerçevesinde değerlendirilmektedir.
İncelenen somut olayda; bilirkişi raporunda " kayıt içerisinde bir erkek şahıs ile kadın şahsın görüntülü konuşma yaptığı ve bayan şahsın konuşmayı ayrı bir telefon ile kayda aldığı, bütün kayıtta erkek şahsın görüntüsü olduğu görülmüş , konuşma sırasında yaşlı bir kadının konuşmaya uzaktan söylemlerde bulunduğu görülmüştür" denilmektedir. Şüpheli kolluk tarafından alınan ifadesinde o..pu dediğimi hatırlamıyorum ancak sinirle ağzımdan çıkmış olabilir dediğini beyan etmiştir. Bu kapsamda bilirkişi raporunda yaşlı bir kadına ait olduğu belirtilen sesin şüpheliye ait olup olmadığına ilişkin kriminal incelemenin yapılarak tüm dosya kapsamının bu inceleme sonucu ile birlikte değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden bu şekilde etkin bir soruşturma yapılmadan, kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesi ve bu karara yapılan itirazın reddedilmesi hukuka aykırıdır.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1- ... Sulh Ceza Hâkimliğinin 16/06/2021 tarihli ve 2021/2975 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2- Aynı Kanunun 309/4-a maddesi gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, dosyanın Yüksek Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİİNE, 17/05/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.