İcrai davranışla görevi kötüye kullanma - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2018/7183 Esas 2018/9018 Karar Sayılı İlamı

5. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/7183
Karar No: 2018/9018
Karar Tarihi: 14.11.2018

İcrai davranışla görevi kötüye kullanma - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2018/7183 Esas 2018/9018 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanığın, avukatlık yaptığı bir davada azledilmesine rağmen geçerli olmayan vekaletname ile dava açarak icra takibi yaptığı ve katılan kuruma zarar verdiği suçlamasıyla yargılandığı mahkeme, geçerli olmayan belgeyi dava dosyasına koymadığı gerekçesiyle beraat kararı vermişti. Ancak, Yargıtay Ceza Genel Kurulu, böyle bir belgenin azilnameyi geçerli kılmayacağını ve suçun tüm unsurlarının oluştuğunu belirterek mahkeme kararını bozdu. Kararda, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile CMUK'un 321. maddesine atıfta bulunulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi: \"Bir yargı kararı, hukuk sistemine, insan haklarına ve adalet ilkesine açıkça aykırı olması veya usul ve esaslarda açık hatalar taşıması sebebiyle temyiz incelemesine tahammül edemeyecek nitelikte bulunursa...\"
- CMUK'un 321. maddesi: \"Bozma kararı ile hüküm kesinleşmezse veya kesinleştiği halde daha önceki bir karar veya Yargıtay kararı nedeniyle bozma kararı doğrultusunda yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece verilen hüküm... bozma kararına uygun değilse...\"

5. Ceza Dairesi 2018/7183 E. , 2018/9018 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : İcrai davranışla görevi kötüye kullanma
HÜKÜM : Beraat

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek yapılan incelemede;
Ceza Genel Kurulunun süreklilik kazanmış uygulamalarına göre şeklen direnme kararı verilmiş olsa dahi;
"a)Bozma kararı doğrultusunda işlem yapmak,
b)Bozma kararında tartışılması gereken hususları tartışmak,
c)Bozma sonrasında yapılan araştırma, inceleme ya da toplanan yeni delillere dayanmak,
d)İlk kararda yer almayan ve daire denetiminden geçmemiş olan yeni ve değişik gerekçe ile hüküm kurmak," suretiyle verilen hüküm, özde direnme kararı olmayıp, bozmaya eylemli uyma sonucu verilen yeni bir hükümdür.
Bu itibarla, yerel mahkemece ilk hükümde yer almayan gerekçelerle hüküm kurulmuş olması nedeniyle mahkemenin son uygulamasının direnme kararı niteliğinde olmayıp, YCGK"nın 29/05/2018 tarih ve 2017/5-226 Esas, 2018/248 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere yeni hüküm niteliğinde olduğu gözetilerek esasın incelenmesine karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Dairemizin 23/03/2015 günlü, 2013/7188 Esas ve 2015/8568 Karar sayılı bozma ilamında da belirtildiği üzere; Bursa Barosuna kayıtlı avukat olan sanığa, .... ve diğer üç kişinin 21/03/2005 tarihinde vekaletname verdiği, ancak ... 08/06/2005"de sanığı azlettiği ve durumun sanığa 13/06/2005 tarihinde tebliğ edildiği, sanığın kendisine azilname öncesi verilen vekaletnameye dayanarak Karayolları Genel Müdürlüğü aleyhine Vedat ve Mücahit"in vekili sıfatıyla dava açtığı, davanın kabul edilmesi sonrasında 11/04/2006 tarihinde icra takibi başlatarak tahsil ettiği paraları alacaklılara teslim ettiği, sanığın azledilmesine rağmen Karayolları Genel Müdürlüğü aleyhine dava açarak icra takibi yaptığı, azilnameden sonra ve dava açılmadan önce .. tarafından sanığa verilen 22/06/2005 tarihli belgede sanığın dava açmak ve icra takibi yapmak için yetkilendirildiğinin belirtildiği, tanık Vedat"ın ise belgeyi sanığa dava açıldıktan yaklaşık 1 yıl sonra verdiğini beyan ettiği anlaşılmakla; sanığın geçerli olmayan vekaletname ile dava açtığı, tanıktan aldığı 22/06/2005 tarihli belgeyi dava dosyasına yansıtmadığı ve katılan kurum aleyhine vekalet ücreti hükmedilmesine neden olarak kurumun zararına neden olduğu, sonradan düzenlenen 22/06/2005 tarihli belgenin azilnameyle hükümsüz kalan vekaletnameyi geçerli kılmayacağı ve oluşan suçu ortadan kaldırmayacağı, yüklenen suçun 25/03/2009 tarihi itibarıyla tüm unsurlarıyla oluştuğu gözetilmeden dosya kapsamı ve oluşa uygun düşmeyen gerekçelerle yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
Kanuna aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14/11/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

.