10. Hukuk Dairesi 2019/4479 E. , 2020/3010 K.
"İçtihat Metni"Bölge Adliye
Mahkemesi : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
No : 2018/2267-2019/1126
İlk Derece
Mahkemesi : Giresun İş Mahkemesi
No : 2018/12-2018/135
Dava, davacının 28.12.2017 tarihinde başlatılan 2926 sayılı kapsamındaki Bağ-Kur’luluğunun tevkifat kesintisi tarihi itibariyle başlatılmasına ilişkindir
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davacı ve davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince davalının istinaf başvurusunun esastan reddine, davacının istinaf başvurusunun kabulüyle kararın kaldırılmasına, davanın kabulü ile, Davacının ilk kesintiyi takip eden aybaşı olan 01.11.2008 tarihinden tescil tarihi olan 28.12.2017 tarihine kadar 5510 sayılı Yasa"nın 4/b-4 maddesi kapsamında zorunlu tarım sigortalılığının tespitine, karar verilmiştir.
Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince verilen kararın,davalı kurum avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM:
Davacı, 2008 yılında Toprak Mahsulleri Ofisi"ne teslim ettiği fındık tutarından bağkur tevkifat kesintisi yapıldığını, 2926 sayılı yasa kapsamında kesinti yapılan tarih itibariyle bağkurlu olmak için Giresun SGK İl Müdürlüğü"ne başvuru yaptığını, Kurum"un ret cevabı verdiği, geçimini sadece fındık üretimi ile sağlayan birisi olduğunu, bu sebeple 28.12.2017 tarihinde başlatılan 2926 sayılı kapsamındaki bağkurluluğunun tevkifat kesintisi tarihi itibariyle başlatılmasını talep ve dava etmiştir.
II-CEVAP:
Davalı Kurum vekili kurum işleminin yerinde olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Davacının Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğü Trabzon Şube Müdürlüğü"ne 27/10/2008 ve 18.01.2009 tarihlerinde fındık ürünlerini teslim ettiği, teslim edilen fındık ürünü nedeniyle Bağkur prim kesintisi yapıldığı anlaşıldığından prim kesintisini takip eden aybaşı olan 01/11/2008-31/12/2008 ile 01/02/2009-31/12/2009 dönemleri arasında davacının Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitinin gerektiği, davacı dilekçesinde bağkurluluğun tevkifat kesintisi tarihi itibariyle başlatılmasını talep ettiği, ancak yasal mevzuat gereği teslim tarihini takip eden aybaşı itibariyle Tarım Bağ-Kur sigortalılığın başlangıcına karar verilebileceği" gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
B-BAM KARARI
1-Davalı Kurum vekilinin istinaf itirazlarının 6100 sayılı HMK.nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine,
İstinaf giderlerinin başvuru sahibi üzerinde bırakılmasına,
Davalı Kurum vekili harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
2-Davacı tarafın istinaf itirazlarının Kabulü ile 6100 Sayılı HMK.nun 353/1-b.2 maddesi gereğince Giresun İş Mahkemesinin 2018/12- 135 E-K sayılı ilamının kaldırılmasına,
3-Davanın Kabulüne,
Davacının ilk kesintiyi takip eden aybaşı olan 01.11.2008 tarihinden tescil tarihi olan 28.12.2017 tarihine kadar 5510 sayılı Yasanın 4/b-4 maddesi kapsamında zorunlu tarım sigortalılığının tespitine, karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı vekili, Bölge Adliye Mahkemesinin temyizen incelenerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
2926 sayılı Kanunun 2.maddesinde, Kanunla veya kanunların verdiği yetkiye dayanılarak kurulan sosyal güvenlik kuruluşları kapsamı dışında kalan ve herhangi bir işverene hizmet akdiyle bağlı olmaksızın, 3.maddenin (b) bendinde tanımlanan tarımsal faaliyette bulunanların Tarım Bağ-Kur sigortalısı sayılacakları belirtilmiştir.
Anılan Kanunun 3.maddesinin (b) bendinde "Tarımsal faaliyette bulunanlar: kendi mülkünde, ortaklık veya kiralamak suretiyle başkalarının mülkünde, kamuya mahsus mahallerde ekim dikim, bakım, üretim, yetiştirme ve ıslah yollarıyla veya doğrudan doğruya tabiattan istifade etmek suretiyle bitki, orman, hayvan ve su ürünlerinin üretimini, avlanmasını, avcılar ve yetiştiriciler tarafından muhafazasını, taşınmasını sağlayanlar veya bu ürünlerden sair bir şekilde faydalanmak suretiyle kendi adına ve hesabına faaliyette bulunanlar" olarak tanımlanmış, 5. maddesinde, sigortalı olmanın zorunlu olduğu, sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçilemeyeceği ve kaçınılamayacağı, 6. maddesinde ise, diğer sosyal güvenlik kuruluşları kapsamına tabi bir işte çalışanların, çalışmaya başladıkları tarihten bir gün önce, sigortalılıklarının sona ereceği hüküm altına alınmıştır. Ayrıca aynı Kanunun 9.maddesi Kuruma re"sen tescil yükümlülüğü yüklemiştir.
Anılan Kanunun 10. maddesine göre ise, kayıt ve tescil işlemlerinde valilik, kaymakamlık, özel idare, belediye, muhtarlık ve nüfus idareleri kayıtları ile, diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, kanunla kurulu meslek kuruluşlarının, tarım satış kooperatifleri ve birliklerinin T. Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi ve tarım kesimine yönelik faaliyette bulunan milli bankaların kayıtlarının esas alınacağı bildirilmiştir.
Tarım Bağ-Kur sigortalılığının yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Kanunda, bildirimsiz kalan sigortalılar için 506 sayılı Kanunun 79 ve 5510 sayılı Kanunun 86. maddesinde öngörülen "hizmet tespiti" davasına koşut bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Anılan düzenlemede, kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takiben başlayacağının hükme bağlanmış olması karşısında, kayıt ve tescil, yada tescil yerine geçen iradi prim ödemesi veya prim tevkifatı öncesine isabet eden tarımsal faaliyet ve buna dayalı "Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti" söz konusu olamayacaktır.
Bu açıklamalar ışığında, davacının tarımsal faaliyetinin kesintisiz sürüp sürmediğinin tespiti için, Mahkemece; 31.12.2009-28.12.2017 arasında davacının ürün tesliminin bulunup bulunmadığı ile ürün teslimatından dolayı prim kesintisi yapılıp yapılmadığı, adına kayıtlı tapulu yada kiraladığı tarımsal arazi bulunup bulunmadığı araştırılıp ilgili belgeler celbedildikten sigortalılık olgusunun varlığı hiçbir duraksamaya yer vermeyecek şekilde açıklığa kavuşturulmalıdır.
Bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin davanın kabulüne dair kararı bozulmalıdır
SONUÇ: Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi kararının HMK"nın 373/2 maddesi gereğince BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 09/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.