13. Ceza Dairesi 2019/11370 E. , 2020/2868 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihlal, mala zarar verme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Suça sürüklenen çocuk hakkında mala zarar verme suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerin incelenmesi neticesinde;
Suça sürüklenen çocuk hakkında mala zarar verme suçundan açılan kamu davalarının Yargıtay 22. Ceza Dairesi’nin 02/06/2015 tarihli ve 2015/1483 K. sayılı ilamı ile düşürülmesine karar verildiği anlaşılmakla, mahkemesince anılan suç yönünden yeniden kurulan hükümlerin hukuki değerden yoksun ve yok hükmünde olduğu, hukuken varlık kazanmayan bir kararın temyiz davasına da konu edilmesi mümkün olmadığından, dosyanın bu suçlar bakımından incelenmeksizin İADESİNE,
II-Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan hükümlere yönelik incelemede:
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Suça sürüklenen çocuğun suç tarihinde mağdur ...’nin kahvehanesinden 75 kr para ile küçük el fenerini, mağdur Taner Bilgiç’in kahvehanesinden 10 TL kağıt para ve 5-6 TL civarında bozuk pararları, mağdur ...’nın kahvehanesinden ise 4-5 adet ayran çaldığının anlaşılması karşısında; mağdurların her birinin iş yerinden çalınan eşyanın değeri gözönüne alındığında, suçların işleniş şekli ve özellikleri itibariyle ceza vermekten vazgeçilemeyecek ise de, hırsızlık konusunu oluşturan malın değerinin az olması nedeniyle, TCK"nın 145. maddesi gereğince suça sürüklenen çocuğa verilen cezalardan belirlenecek oranda indirim yapılması gerektiğinin düşünülmemesi,
2-5237 sayılı TCK.nun 50. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendindeki düzenlemenin, "...belirli yerlere gitmekten veya belirli etkinlikleri yapmaktan yasaklanma..."yı öngördüğü, yasada geçen "etkinlik" kavramının ise, "...insanın, çevresiyle arasındaki ilişkileri düzenleyen her türlü eylem-çalışma, iş yapma, işlerlik ve devinimi” ifade ettiği, bu fıkraya göre belirli yerler ve etkinlikler; suça sürüklenen çocuğun suç işlemesinde, suça yönelmesinde ya da zararlı alışkanlıklar edinmesinde veya bağımlılık yapan maddeler kullanmasında çevresel, psikolojik, sosyal veya ekonomik etkisi bulunan ya da suça sürüklenen çocuğun yeniden suç işlemesine yol açan etkenleri tetikleyecek yerler veya etkinliklerdir. Bu bağlamda suça sürüklenen çocuk hakkında hükmedilecek seçenek yaptırımın infazı ile ulaşılmak istenilen temel amacın, suça sürüklenen çocuğun yeniden suç işlemesini engelleyici etkenleri güçlendirmek, toplumu suça karşı korumak, suça sürüklenen çocuğun sosyalleşmesini teşvik etmek, üretken, kanunlara ve toplumsal kurallara saygılı, sorumluluk taşıyan bir yaşam biçimine uyumunu kolaylaştırmak niteliğinde olması gerektiği ve suça sürüklenen çocukların PVSK"nın 12/2. maddesine göre girmesi zaten yasak olan internet kafelere giremeyeceği gözetilerek suça sürüklenen çocuk hakkında hükmedilen hapis cezalarının 5237 sayılı TCK"nın 50/1-d maddesine göre bir başka tedbire ya da TCK"nın 50/1. maddesinde belirtilen diğer seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi gerektiği gözetilmeden, aynı Kanun"un 50/1-d maddesi uyarınca "internet kafelere gitmekten yasaklanması" seçenek yaptırımına çevrilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 27.02.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.