13. Hukuk Dairesi 2017/9214 E. , 2020/1332 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, tapuda kayıtlı kat irtifakı niteliğindeki 15 numaralı bağımsız bölümü temel aşamasındayken davalı ..."dan 24/07/2009 tarihinde satın aldığını, diğer davalı ..."in ise davalı ...’nın taşınmaz için verdiği taahhütnameyi müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını, davalıların taahhütlerini yerine getirmediklerini, 30/08/2010 tarihinde teslimi gereken taşınmazı da teslim etmediklerini, fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak üzere anılan taşınmazdaki sözleşmeye aykırılıkların ve eksikliklerin, gelir kaybının saptanarak 5.000,00-TL ile 50.000,00-TL cezai şartın, taahhütnamede yazılı aylık %2.5 akdi temerrüt faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ..., taşınmazın bulunduğu SS ... Konut Yapı Kooperatifinin taşeronu olduğunu, davacının da kooperatif üyesi olduğunu, daha sonra taşeronluğu bıraktığını, sözleşmelerinin kooperatif yönetimince feshedildiğini, davacı tarafın taleplerinin kooperatife iletmesinin gerektiğini ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı ..., kendisinin daha önce kooperatif üyesi olduğunu, üyeliğini ve tapuyu davacıya devrettiğini, herhangi bir sözleşmeye aykırılık eyleminin bulunmadığını ve davanın reddine karar verilmesini talep ettiğini beyan etmiştir.
Mahkemece, davacının davasının kabulü ile 50.000,00 TL cezai şartın dava tarihinden itibaren işleyecek aylık %2,5"luk yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacının taşınmazdaki sözleşme aykırılıkları ve eksiklikleri ile gelir kaybı talebinin kabulü ile 5.000,00 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin saklı tutulmasına karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, davacının davalılardan ...’dan satın aldığı bağımsız bölümün, taşınmazın teslim edileceği tarih ile niteliklerine ilişkin davalı ... tarafından verilen taahhütnameye göre belirlenen zaman ve nitelikte teslim edilmediği iddiasından kaynaklanan, alacak ve cezai şart istemine ilişkindir. Diğer davalı ...’ın ise söz konusu taahhütnameyi müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığı anlaşılmaktadır. Davalılar davanın reddini dilemiş; mahkemece alınan bilirkişi raporunda, taahhütnameye nazaran eksik imalat ve işçiliğin yapım bedeli belirlenmiş ve yine taahhütnamede yazılı yükümlülüklerini yerine getirmediği takdirde bu yükümlülüklerinden aykırı olarak davalının ödeyeceği kararlaştırılan 50.000,00 TL cezai şart yönünden de davanın kabulüne karar verilmiştir. Her ne kadar mahkemece, cezai şart talebi yönünden, taahhütnamede yazılı olan 50.000,00 TL üzerinden tam kabul kararı verilmiş ise de; davalılar tacir olmadığından, TBK’nın 182/son maddesi gereğince cezai şartın fahiş olması halinde tenkisi gereklidir. Ceza koşulunun fahiş olup olmadığı, tarafların iktisadi durumu, özel olarak borçlunun ödeme kabiliyeti ile beraber, borçlunun borcunu yerine getirmemiş olması nedeniyle sağladığı menfaat, kusur derecesi ve borca aykırı davranışın ağırlığı ölçü alınarak tayin edilmeli ve hüküm altına alınan ceza miktarı, hak, adalet ve nesafet kurallarına uygun olarak tespit edilmelidir. Dava konusu olayda, tüm bu olgular dikkate alındığında, cezai şarttan TBK"nın 182/son maddesi gereğince indirim yapılarak davalıların sorumlu tutulması gereken miktar belirlenip, hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, mahkemece, yanlış değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
2-Bozma nedenine göre davalıların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle kararın davalılar yararına BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenlerle davalıların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi