16. Ceza Dairesi 2020/5920 E. , 2021/3542 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma, Devletin birliğini ve ülke bütünlüğü bozma, Tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirmesi
Hüküm : Hakkari 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 27.11.2019 tarih 2019-202 E. 2019/296 K. sayılı kararı ile;
a)Silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan verilen TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 53, 58/9, 62, 63 maddeleri uyarınca verilen mahkumiyet,
b)Tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma ve el değiştirme suçundan verilen TCK"nın 174/1, 3713 sayılı Kanunun 4/a maddesi delaletiyle 5/2, 62, 52/2-4, 53, 58/9, 63 maddeleri uyarınca verilen mahkumiyet
c)Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma, tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirme suçlarına ilişkin verilen CMK"nın 223/2-e maddesi gereğince beraatine,
Dair kararlara yönelik yapılan istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenlerin sıfatı, başvuruların süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz taleplerinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
I)Tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma ve el değiştirme suçundan kurulan hükme yönelik yapılan incelemede;
Silahlı terör örgütü faaliyetleri çerçevesinde işlenen tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirme suçunun 3713 sayılı TMK"nın 4. maddesinde düzenlenen nisbi terör suçlarından olması, aynı Kanunun 5. maddesi kapsamında nisbi terör suçlarında her halükarda 3713 sayılı TMK"nın 5. maddesinin herhangi bir takdir hakkı olmaksızın uygulanmasının zorunlu olduğu, bu kapsamda “tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirme suçlarında cezanın üst haddinin 10 yıldan fazla olduğu” nazara alındığında, sanık hakkında, “ tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirme suçundan İlk Derece Mahkemesince verilen beraat kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine dair"" kararına karşı temyiz kanun yolunun açık olduğu kabul edilerek ""hükmün kesin ve temyiz edilemez nitelikte olduğu"" yönündeki Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamedeki görüşüne iştirak edilmemiştir.
Sanık hakkında; 26.07.2017 tarihli yer gösterme tutanağına göre, sanığın yer göstermesi sonucu ele geçirilen materyaller üzerinde elde edilen parmak izinin sanığın sağ işaret el parmağı ile aynı olması durumuna ilişkin olarak “tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirme” suçundan mahkumiyetine, 01.08.2016 tarihinde EYP patlaması olayında ise “tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirme” suçundan beraatine yönelik hükümlerin kurulduğunun anlaşılması karşısında; farklı zamanlarda imal edildiği belirlenemeyen patlayıcı maddeleri örgütün faaliyeti kapsamında gerçekleştirilen eylemlerde kullandığı kabul edilen sanığın, tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirme suçunun mütemadi nitelikte olması ve temadinin kesildiği en son bulundurma tarihine kadar gerçekleştirilen eylemlerin tek suç oluşturacağı gözetilerek, TCK"nın 174/1. maddesi uyarınca hakkında bir kez cezaya hükmedilmesi gerektiğinin dosya kapsamından anlaşılması karşısında yapılan yargılama sonunda toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanık müdafii ve Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısının temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA,
II)Silahlı terör örgütüne üye olma ve Devletin birliği ve ülke bütünlüğünü bozma suçlarından kurulan hükme yönelik yapılan incelemede;
01.08.0216 tarihinde Yüsekova İlçesi Yemişli mezrası yol ayrımında askeri aracın geçişi sırasında El Yapımı Patlayıcının patlatılması olayı ile ilgili Devrim Serxwebun (K.) isimli ..."nun 08.05.2018 tarihinde Yüksekova Cumhuriyet Başsavcılığı"nda verdiği ifadesinde ""2016 yılı Ağustos ayında gerçekleştirilen bu EYP li saldırı olayını Cesur (K.) un talimatı ile Baran(K.) ve Bewer(K.) isimli örgüt mensupları gerçekleştirmiştir"" şeklinde ifadesinde geçen Baran (K.) adlı kişinin sanık olduğunun tespit edildiği dosya kapsamından anlaşılmıştır.
Bu kapsamda 5237 sayılı TCK 314. maddesinde tanımlanan suç, Devletin güvenliğine, toprak bütünlüğüne, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçları işlemek amacıyla kurulan silahlı örgütlerin kurucularını, yöneticilerini ve üyelerini cezalandırmaya yönelik hazırlık hareketlerini suç sayan ve yaptırıma bağlayan özel bir suç tipi olup amaç suç işlendiğinde fail geçitli suçlardaki özellik nedeniyle amaç suç ile amaç suça yönelik olarak gerçekleştirilmiş bulunan araç suçlardan ilgili hükümlere göre cezalandırılacak, ancak örgütün kurucusu, yöneticisi ve üyesi olmaktan ceza verilmeyecektir. Bu ilkeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
Sanık hakkında Devletin egemenliği altında bulunan topraklardan bir kısmını Devlet idaresinden ayırmaya yönelik olarak vehamet arz eden olaylara fiilen katıldığı iddiasıyla 23.11.2017 ve 06.12.2018 tarihli iki ayrı iddianame ile TCK 314/2. ve TCK 302. maddeleri gereğince dava açılması karşısında ve 5237 sayılı TCK"nın 302. maddesinin 2. fıkrasında ""bu suçun işlenmesi sırasında başka suçların işlenmesi halinde ayrıca bu suçlardan dolayı ilgili hükümlere göre cezaya hükmolunur"" şeklindeki atfın aynı Kanunun 314/2. maddesinde tanımlanan silahlı terör örgütü üyeliği suçunu kapsamadığı gözetilmeden; sanığın dosya kapsamına yansıyan eyleminin Devletin birliği ve ülke bütünlüğünü bozma suçunu oluşturduğu ve TCK"nın 302. maddesi gereğince cezalandırılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde silahlı terör örgütü üyeliği suçundan mahkumiyetine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş olup, Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, bu sebeplerden dolayı hükmün CMK"nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanığın tutuklulukta geçirdiği süre ve bozma nedenleri gözetilerek tutukluluk halinin DEVAMINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Hakkari 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 31.05.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.