14. Hukuk Dairesi 2019/275 E. , 2019/6838 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar- karşı davalılar vekili tarafından, davalılar- karşı davacılar aleyhine 28/12/2007, birleştirilen davada 07/04/2008 gününde verilen dilekçeler ile asıl davada tapu iptali ve tescil, birleştirilen davada gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin iptali, olmazsa tazminat talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; asıl davanın reddine, birleştirilen davanın kabulüne dair verilen 05/04/2018 tarihli hükmün ve temyiz isteminin reddine dair verilen 12/09/2018 günlü ek karara dair verilen kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar- birleştirilen dava davalıları vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Asıl dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, birleştirilen dava ise satış vaadi sözleşmesinin iptali, olmazsa tazminat isteğine ilişkindir.
Asıl davada davacı vekili, davacının tapuda davalılar adına kayıtlı olan 2056 ada 18, 27 ve 22 parsel sayılı taşınmazları Fethiye 2. Noterliğinin 12.03.2007 tarih 03738 yevmiye No’lu düzenleme şeklindeki vekaletname ile tayin edilen vekilinden Fethiye 2. Noterliğinin 14.03.2007 tarih ve 03932 yevmiye No’lu düzenleme şeklinde satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığını, ancak davalıların dava konusu taşınmazların davacı adına tapuda devrine yanaşmadıklarını belirterek, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleştirilen davada davacılar vekili, davacıların müşterek malik oldukları ...2056 ada 18, 22 ve 27 No"lu parsellerdeki hisselerinin taksimi ve satışı konusunda yine hissedar olan davalı ..."ın oğlu ..."a vekaletname verdiklerini, ..."ın vekaletnameyi kötüye kullanarak ..."a satış vaadinde bulunduğunu, vekil ile satış vaadedilen kişilerin baba-oğul olduklarını belirterek, ...Noterliğinin 12.03.2007 tarih 3738 yevmiye No’lu düzenleme şeklindeki satış vaadi sözleşmesinin iptaline, olmadığı takdirde satış vaadine ilişkin taşınmazların rayiç bedellerinin ..."tan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, asıl davanın kabulüne, birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın davalılar- birleştirilen dosya davacılarından ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 20.03.2017 tarih, 2016/9241 Esas, 2017/2126 Karar sayılı ilamıyla, “Somut olaya gelince; asıl dava satış vaadine dayalı tapu iptali ve tescil, birleştirilen dava ise satış vaadi sözleşmesinin iptali, olmazsa tazminat isteğine ilişkindir. Davalı- birleştirilen davacılar satış vaadi sözleşmesinin vekilleri ... tarafından muvazaalı olarak davacı- birleştirilen davacıların murisi ... ile el ve işbirliği içinde bulunularak yapıldığını ileri sürmüştür.
Bu durumda mahkemece, yukarıda değinilen ilkelere göre vekilin vekalet görevini kötüye kullanıp kullanmadığının araştırılması, tarafların delillerinin toplanması, vekalet görevinin kötüye kullanıldığının saptanması halinde sözleşmenin iptal edilmesi gerekirken noksan inceleme ve araştırmayla hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir ” gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak asıl davanın reddine, birleştirilen davanın ise kabulü ile Fethiye 2. Noterliğinin 14/03/2007 tarih, 3932 yevmiye nolu satış vaadi sözleşmesinin iptaline karar verilmiştir.
Hükmü, davacılar- birleştirilen dosya davalıları vekili temyiz etmiş; mahkemece, temyiz isteminin süresinde olmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiş; davacılar- birleştirilen dosya davalıları vekili, bu kez temyiz isteminin reddine ilişkin kararı temyiz etmiştir.
1) Davacılar- birleştirilen dosya davalıları vekiline, gerekçeli karar 31.05.2018 tarihinde tebliğ edilmiş olup, hüküm 18.06.2018 tarihinde temyiz edilmiştir. 6100 sayılı HMK’nin 93. maddesi gereğince resmi tatil günlerinin süreye dahil olduğu ve temyiz süresinin son gününün resmi tatil gününe rastlaması hâlinde, süre tatili takip eden ilk iş günü çalışma saati sonunda biteceğine dair hükmü gereğince davacılar- birleşen dosya davalıları vekilinin temyiz isteminin resmi tatili takip eden ilk iş gününde olduğu bu nedenle süresinde olduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda mahkemece, davacılar- birleştirilen dosya davalıları vekilinin temyiz isteminin reddine dair verilen 12.09.2018 tarihli 2017/166 Esas, 2018/149 Karar sayılı ek kararın kaldırılarak davacılar- birleşen dosya davalıları vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine geçilmesi gerekmiştir.
2) Mahkemece her ne kadar bozma ilamına uyulmuşsa da gerekleri yerine getirilmemiştir. Şöyle ki, vekalet görevinin kötüye kullanılıp kullanılmadığı yönünden herhangi bir araştırma yapılmamış, tarafların dayandıkları delillerle ilgili bir inceleme yapılmamış, özellikle davalılar-birleşen dosya davacıları tarafından vekilin azledildiği ileri sürülmesine rağmen dosyada rastlanılmayan azilnameye ilişkin bir araştırma yapılmamıştır.
O halde mahkemece davalılar- birleştirilen dosya davacıları tarafından ileri sürülen azilname dosyaya eklenmek suretiyle değerlendirilmeli, tarafların dayandıkları tanık beyanları dahil tüm deliller toplanıp değerlendirildikten sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) No"lu bentte açıklanan nedenlerle mahkemenin 12.09.2018 tarihli 2017/166 Esas, 2018/149 Karar sayılı ek kararının KALDIRILMASINA, (2) No"lu bentte açıklanan nedenlerle davacılar- birleştirilen dosya davalıları vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
21.10.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.