Başkalarına ait kimlik bilgilerinin kullanılması - mala zarar verme - konut dokunulmazlığını bozma - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2018/2479 Esas 2019/7405 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/2479
Karar No: 2019/7405
Karar Tarihi: 16.04.2019

Başkalarına ait kimlik bilgilerinin kullanılması - mala zarar verme - konut dokunulmazlığını bozma - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2018/2479 Esas 2019/7405 Karar Sayılı İlamı

2. Ceza Dairesi         2018/2479 E.  ,  2019/7405 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Başkalarına ait kimlik bilgilerinin kullanılması, mala zarar verme, konut dokunulmazlığını bozma
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    1- Sanık ... hakkında mala zarar verme, konut dokunulmazlığını bozma suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
    Yokluğunda verilen ve 14/02/2014 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilen hükmü, 1412 sayılı CMUK"nın 310. maddesinde öngörülen bir haftalık yasal süreden sonra 24/02/2014 tarihinde temyiz eden sanığın temyiz isteminin, aynı Kanun"un 317. maddesi gereğince istem gibi REDDİNE,
    2- Sanık ... hakkında başkalarına ait kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
    TCK"nin 268. maddesinde tanımlanan başkasına ait kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun oluşması için; failin işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimlik bilgilerini kullanması, TCK"nin 267/1. maddesinde tanımlanan “iftira” suçunun oluşması için ise, yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunmak suretiyle işlemediğini bildiği halde hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat etmesi gerekir.
    TCK"nin 206. maddesindeki "resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunmak" suçunun oluşabilmesi için, sanığın açıklamaları üzerine oluşturulan resmi belgenin, bu beyanın doğruluğunu ispat edici bir güce sahip olması gereklidir. Beyanı alan memur bu beyanın doğruluğunu araştırıp tahkik etmek ve daha sonra edindiği kanaate göre resmi belgeyi düzenlemek durumunda ise, bir başka ifade ile resmi belge sadece sanığın beyanına göre değil de memur tarafından yapılacak inceleme sonucuna göre meydana getirilmekte ise maddede tanımlanan suç oluşmayacaktır.
    Somut olayda; sanığın, herhangi bir suç isnadı olmaksızın kolluk görevlilerince şüphelenilerek kimliği sorulduğunda, kardeşi olan ..."ın kimlik bilgilerini vererek tutanağın düzenlendiği, kolluk görevlilerince alınan ifadesinde ... ismini kullandığını ikrar ettiği olayda ,işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engelleyip başkasının kimliğini ya da kimlik bilgilerini kullanarak kendisini suçsuz, diğer kişiyi ise işlemediği bir suçun faili olarak göstermediği, 5237 sayılı TCK"nın 268. maddesindeki suçun unsurlarının oluşmadığı, sanığın eyleminin TCK"nın 206. maddesinde tanımlanan resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçunu oluşturacağı nazara alınarak hukuki durumunun buna göre takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Bozmayı gerektirmiş sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 16/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.