10. Hukuk Dairesi 2019/5768 E. , 2020/3008 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
No : 2016/413-2019/234
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalılar ... ve Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalılar ... ve Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmelidir.
2-Mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar.
“Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlayacağımız bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirdiği gibi, mahkemenin kararını bozmuş olan Yargıtay Hukuk Dairesince de, sonradan, ilk bozma kararı ile benimsemiş olduğu esaslara usuli kazanılmış hakka aykırı bir şekilde ikinci bir bozma kararı verilememektedir (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Hukuk Genel Kurulu’nun 12.07.2006 gün, 2006/9-508 E., 2006/521 sayılı kararı).
Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usulü kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usulü kazanılmış hak gerçekleşebilir. (Prof. Dr. Baki Kuru, Usuli Müktesep Hak (Usule İlişkin Kazanılmış Hak) Dr. A. Recai Seçkin’e Armağan, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yayınları No. 351 Ankara, 1974, sayfa 395 vd.)
Yukarıda belirtilen hukuki ve fiili durumlar ışığında somut olaya dönüldüğünde, mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde verilen hüküm isabetliyse de, ilk bozma öncesi verilen kısmen kabul kararını davacının temyiz etmemesi, davalılar ... ve Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı yönünden usulü kazanılmış hak doğuracağından, mahkemece ilk hüküm gibi karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir.
Ne var ki, bu konuların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Hükmün 2. fıkrasında yer alan; “10/02/2003 - 20/05/2004 tarihleri arasında ve 11/06/2004 - 07/11/2005” ibaresinin silinerek yerine; “01.07.2004 - 08.11.2005” tarihlerinin yazılarak kararın bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, temyiz harcını istek halinde davalılardan ..."e iadesine, 09/06/2020 gününde oybirliği ile karar verildi.