Silahlı terör örgütüne üye olmak - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/2509 Esas 2019/1316 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/2509
Karar No: 2019/1316
Karar Tarihi: 27.02.2019

Silahlı terör örgütüne üye olmak - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/2509 Esas 2019/1316 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, bir kişinin silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan mahkum olduğunu belirterek TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 62, 53, 58/9, 63. maddeleri gereğince hüküm verdiğini açıkladı. Temyiz edilmekle birlikte temyiz talebinin reddi nedeni bulunmadı ve mahkemenin kararı ONAYLANDI. Makalede geçen kanun maddelerine gelince; TCK'nın 61. maddesi, cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine ilişkin ölçütleri düzenlemektedir. 3/1. maddesi ise orantılılık ilkesini belirlemektedir.
16. Ceza Dairesi         2018/2509 E.  ,  2019/1316 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olmak
    Hüküm : TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 62, 53,
    58/9, 63. maddeleri gereğince mahkumiyetine yönelik
    karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddi

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    TCK"nın 61. maddesinde düzenlenen cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine ilişkin ölçütlerle, 3/1. maddesinde düzenlenen orantılılık ilkesi çerçevesinde sanığın eylem yoğunluğu gözönüne alınarak alt sınırdan daha fazla uzaklaşılması gerekirken yazılı şekilde eksik ceza tayini karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
    Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 27.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.