Fuhuş - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2019/1324 Esas 2019/10555 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/1324
Karar No: 2019/10555
Karar Tarihi: 13.06.2019

Fuhuş - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2019/1324 Esas 2019/10555 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Kararın özeti: Sanık fuhuş suçuyla suçlanmış ve mahkumiyet kararı verilmiştir. Yapılan incelemelerde vicdani kanının oluştuğu ve sanığın suçu işlediği tespit edilmiştir. Ancak, Bakanlık vekili lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu, çıkartılması gerektiği belirtilerek kararın düzeltilerek onanması kararlaştırılmıştır.
Kanun maddeleri:
- T.C. Anayasası'nın 41. maddesi: ailenin huzur ve refahı ile özellikle anne ve çocukların korunmasına yönelik olarak her türlü istismar ve şiddete karşı çocukları koruyucu tedbirleri alma görevinin Devlete ait olduğu, aile ve çocukların korunması hakkının Anayasa ile güvence altına alındığı,
- 6284 sayılı Kanunun 20/2. maddesi: Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın kadın, çocuk ve aile bireylerine yönelik olarak uygulanan şiddet veya şiddet tehlikesi nedeniyle açılan davalara katılabileceği, ancak Bakanlığın davaya katılmasının doğrudan Anayasa ve kanundan kaynaklanan koruma görevine ilişkin olduğu.
18. Ceza Dairesi         2019/1324 E.  ,  2019/10555 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Fuhuş
    HÜKÜM : Mahkumiyet



    KARAR

    Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Sanığa yükletilen fuhuş eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
    Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
    Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
    Ancak;
    T.C. Anayasasının 41. maddesinde ailenin huzur ve refahı ile özellikle anne ve çocukların korunmasına yönelik olarak her türlü istismar ve şiddete karşı çocukları koruyucu tedbirleri alma görevinin Devlete ait olduğu, aile ve çocukların korunması hakkının Anayasa ile güvence altına alındığı, 6284 sayılı Kanunun 20/2. maddesi gereğince Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının kadın, çocuk ve aile bireylerine yönelik olarak uygulanan şiddet veya şiddet tehlikesi nedeniyle açılan davalara katılabileceği, ancak Bakanlığın davaya katılmasının doğrudan Anayasa ve kanundan kaynaklanan koruma görevine ilişkin olup Bakanlığa yüklenen bir kamu görevi olduğu, CMK"nın 237 ve devamı maddelerindeki katılma hakkına ilişkin suçtan doğrudan zarar görme şartının katılan Bakanlık için söz konusu olmadığı gözetilmeden Bakanlık vekili lehine vekalet ücretine hükmedilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu husus, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası “hükümden katılan Bakanlık lehine vekalet ücreti verilmesine ilişkin kısmın çıkartılması” suretiyle tebliğnameye kısmen uygun olarak HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 13/06/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.