3. Ceza Dairesi 2019/9506 E. , 2019/16384 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1) Mağdur sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik temyiz sebeplerinin incelenmesinde;
Mağdur sanığın yokluğunda verilen ve 06/01/2016 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilen hükme karşı, 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 310. maddesinde gösterilen bir haftalık yasal süre geçtikten sonra 15.01.2016 tarihli dilekçe ile yaptığı temyiz talebinin 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi gereğince istem gibi REDDİNE,
2) Sanık ... hakkında mağdur ...’a karşı “Kasten Yaralama” suçundan kurulan hükme karşı temyiz sebeplerinin incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
3) Sanık ... hakkında mağdur sanık ...’a karşı “Kasten Yaralama” suçundan kurulan hükme karşı temyiz sebeplerinin incelenmesinde;
Yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddine, ancak;
a) 5237 sayılı TCK"nin 86/1, 86/3-e, 87/1-c, 87/1-son maddeleri gereği alt sınırı beş yıldan az olmayan hapis cezasını gerektiren yaralama suçundan yargılanan sanığın duruşmada hazır bulundurulması, bunun mümkün olmaması durumunda ise SEGBİS sistemi aracılığıyla savunmasının ve ek savunmasının alınması gerektiği gözetilmeden; talimat yoluyla sorgusunun yapılması ve yokluğunda yargılamaya devam edilerek hüküm kurulması suretiyle 5271 sayılı CMK"nin 193. ve 196. maddelerine aykırı davranılması,
b) Oluşa, sanık savunmasına ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında çıkan tartışmanın karşılıklı kavgaya dönüştüğü, mağdur sanık ...’ın da sanık ...’in saçını çekmek suretiyle basit şekilde yaralanmasına neden olduğu olayda, sanığın da yaralandığı dikkate alınarak, ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığının belirlenmesi yoluna gidilmesi, bunun mümkün olmaması durumunda ise Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.10.2002 tarih ve 2002/4-238 Esas, 367 Karar sayılı kararı uyarınca ve bu kararla uyumlu Dairemizin yerleşmiş ve süreklilik gösteren kararlarında da kabul edildiği üzere, şüpheli kalan bu halin sanık lehine değerlendirilmesiyle, 5237 sayılı TCK"nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin asgari (1/4) oranda uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde tartışmasız bırakılması,
c) Sanık hakkında hüküm kurulurken, 5237 sayılı TCK’nin 86/1 ve 86/3-e maddelerine göre belirlenen ceza miktarı üzerinden, mağdurun yüzünde sabit iz meydana gelmiş olması nedeniyle TCK"nin 87/1-c maddesi gereğince 1 kat artırım yapılması, bu şekilde belirlenen ceza miktarının 5 yılın altında kalması halinde TCK"nin 87/1-son maddesi uyarınca cezanın 5 yıla çıkarılması gerekirken, doğrudan TCK’nin 87/1-c-son maddesi işaret edilerek yazılı şekilde uygulama yapılmak suretiyle TCK"nin 61. maddesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı BOZULMASINA, 19.09.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.