22. Hukuk Dairesi 2016/31999 E. , 2019/18344 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin iş sözleşmesini haklı nedene dayalı olarak feshettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ile ödenmediğini iddia ettiği bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; zamanaşımı def"inde bulunmuş, davacının nezdinde geçen her iki çalışma dönemi ile ilgili olarak iş sözleşmesini haklı neden olmaksızın sona erdirdiğini, yıllık izinlerini kullandığını, sözleşmenin I.I. maddesi uyarınca fazla çalışma ve genel tatil ücretlerinin aylık ücrete dahil olduğunu, öte yandan genel tatil çalışmaları karşılığı davacıya izin kullandırıldığını, davacının fazla çalışmasının bulunmadığını beyanla, davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanılan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının fazla çalışmasının bulunup bulunmadığı uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazı kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazı kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir.
İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazı kayıt ileri sürülmemesi, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Somut olayda; davacı işçinin 06.11.2012 tarihli fesih bildiriminde ileri sürdüğü fesih sebepleri arasında işverence ödenen yol parasının fazla çalışma ücret tahakkuku gibi ücret bordrolarına yansıtıldığını belirttiği görülmektedir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacı tanıklarının bu iddiayı doğruladıkları gerekçesiyle bu tahakkukların fazla çalışmaya ilişkin olmadığı kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Ancak davacı işçinin, davalı yanca sunulan bir kısım ücret bordrosunu ihtirazi kayıtsız olarak imzaladığı, imzalı bordrolarda yer alan fazla çalışma ücretlerinin değişen tutarlarda tahakkuk ettirildiği tespit edilmekle, fazla çalışma tahakkuku bulunan davacı imzasını içerir bir kısım ücret bordrosuna ilişkin dönemlerin hesaplamada dışlanması gerekirken, davacı tanıklarının soyut anlatımlarına göre bu tahakkukların nazara alınmaması hatalı olup bozmayı gerekmiştir.
3-Gerekçeli kararda belirtilen "...Davacı taraf işveren tarafından hakaret edildiğini ve haksız olarak işten çıkarıldığını iddia ederken davalının mazeretsiz ve izinsiz olarak işe gelmediğini iddia etmektedir..." şeklindeki ibarelerin dosya içeriği ile örtüşmediği; ancak, mahkemece iddia ve savunma ile uyumlu olarak davacının, davalı işverenin ücretlerini süresinde ödememesi nedeni ile iş sözleşmesini haklı olarak feshettiği iddiasında olup işverenin ise iş sözleşmesinin haklı neden olmaksızın sona erdiğini, davacının fesih sebebine göre kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmadığını, aldığı ücrete göre diğer alacaklarının da bulunmadığını savunduğunun da belirtilmesi karşısında, yukarıda alıntılanan ibarelerin maddi hata sonucu sehven yazıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece; neticeten yapılan "İş akdi işçi tarafından haklı sebeple sonlandırıldığından davacının kıdem tazminatı talebinde haklıdır." şeklindeki değerlendirme ise dosya içeriğindeki deliller ile uyumlu bulunmakta olup isabetlidir.
4-Diğer taraftan, mahkemece; davacı işçinin haftada 10 saat fazla çalışma yaptığı yönündeki tespite göre bilirkişi raporunda hesaplanan tutardaki fazla çalışma ücret alacağı hüküm altına alınmasına rağmen, gerekçeli kararda davacının ayda 10 saat fazla çalışmasının bulunduğunun belirtilmesi hatalı ise de, maddi hataya dayalı olduğu anlaşılmakla, bu husus bozma sebebi yapılmamıştır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 07.10.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.