Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/19042
Karar No: 2016/1793
Karar Tarihi: 03.02.2016

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2014/19042 Esas 2016/1793 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Boşanma ve mal paylaşımı davasıyla ilgili olarak davacı, davalı adına kayıtlı taşınmaz ve nakit para ile ilgili olarak, taşınmaz yönünden ½ hissenin davacı adına tescilini ve nakit para yönünden yarısının davalıdan tahsilini talep etti. Mahkeme, mal paylaşımı davasının söz konusu olamayacağı gerekçesiyle davanın reddedilmesine karar verdi. Ancak davanın usulden reddi yerine esastan reddedilmesi gerektiği itirazı kabul edilmedi. Mal rejiminin sona ermesi, mal rejiminin tasfiyesiyle alacak hakkıyla ilgili karar verilebilmesi için gereklidir. Bu nedenle, mal rejiminin tafsiyesi kapsamında açılan alacak davasında, mal rejimi sona ermemiş veya evliliğin dolayısıyla mal rejiminin sona ermesini sağlayabilecek boşanma/evliliğin iptali davasının açılmamış olması durumunda ise davanın görülebilirlik ön koşul yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekir. Davacı vekilinin temyiz itirazları reddedildi ve mahkeme kararı onandı. Kanun maddeleri olarak, Türk Medeni Kanunu'nun 225. maddesi ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 115/2 ve 440/I maddeleri belirtilmiştir.
8. Hukuk Dairesi         2014/19042 E.  ,  2016/1793 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma ve Mal Paylaşımı


... ile ... aralarındaki boşanma ve mal paylaşmı davasının reddine dair ... 8. Aile Mahkemesi"nden verilen ... gün ve ... sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR

Davacı vekili, evlilik birliği içerisinde edinilen dava dilekçesinde belirtmiş olduğu davalı adına kayıtlı bir adet taşınmaz ve nakit para ile ilgili olarak, taşınmaz yönünden ½ hissenin davacı adına tescilini ve nakit para yönünden yarısının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının katkısının bulunmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, taraflar arasındaki evlilik birliğinin halen devam ettiği, boşanmanın gerçekleşmediği, bu durumda mal paylaşımı davasının söz konusu olamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm süresi içerisinde red kararı yerine davanın açılmamış sayılması kararı verilmesi gerektiği itirazı ile davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 225. maddesine göre; mal rejimi, eşlerden birinin ölümüyle, başka bir mal rejiminin kabulüyle, mahkemece boşanmaya, evliliğin iptaline veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesiyle sona erer. Yargıtay"ın ve Dairemizin sapmaksızın devam eden uygulamalarına göre, mal rejiminin tasfiyesi ile alacak hakkında bir karar verilmesi için eşler aralarındaki mal rejiminin sona ermesi gerekir. Başka bir anlatımla, şahsi hak niteliğindeki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkının dava konusu yapılabilmesi için muaccel(istenebilir) hale gelmesi gerekir, bu da mal rejiminin sona ermesi ile gerçekleşir. Mal rejiminin sona ermesi, mal rejiminin tasfiyesiyle katkı payı, değer artış payı ve artık değere katılma alacağı davalarının görülebilirlik ön koşuludur. Mal rejimini sona erdiren boşanma davasının derdest olduğunun anlaşılması durumunda, usul ekonomisi ilkesi gereğince (6100 s.lı HMK"nun 30. m) sonucunun bekletici sorun yapılması gerekir. Mal rejiminin tafiyesi kapsamında açılan alacak davasında, mal rejimi sona ermemiş veya evliliğin dolayısıyla mal rejiminin sona ermesini sağlayabilecek boşanma/evliliğin iptali davasının açılmamış olması durumunda ise davanın görülebilirlik ön koşul yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekir.
.//..

Yukarıda belirtilen ilkeler ışığında somut uyuşmazlık incelendiğinde, dava mal rejiminin tasfiyesine bağlı alacak davası niteliğindedir. Eşler, 20.08.2000 tarihinde evlenmiş; taraflar arasında 22.06.2010 tarihinde açılan boşanma davası mahkemece reddedilmiş; hüküm 02.12.2013 tarihinde kesinleşmiştir. Evlilik devam etmekte, mal rejimi sona ermemiştir. Hal böyle olunca, dava ön koşulu gerçekleşmediğinden, davanın HMK 115/2 maddesi uyarınca usulden reddi yerine esastan reddine karar verilmesi doğru değilse de, ret kararı sonuç itibarıyle doğru olduğundan bu husus bozma sebebi yapılmamış, hükmün onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan gerekçeler nedeniyle davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle sonucu itibariyle doğru görülen mahkeme hükmünün ONANMASINA, taraflarca HUMK"nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve aşağıda dökümü yazılı 25,20 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 4,00 TL"nin temyiz eden davacıdan alınmasına, 03.02.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.







Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi