9. Hukuk Dairesi 2018/1385 E. , 2018/3783 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
Davacı vekili tarafından verilen 29.09.2017 tarihli dilekçede Dairemizin 04.07.2017 2016/18424 E ve 2017/11634 K sayılı kararının maddi hataya dayalı olarak verildiği ileri sürülerek kararın ortadan kaldırılması ve hükmün bozulmasına karar verilmesi talep olunmuştur. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Mahkemece kısa kararda işe başlatmama tazminatının 5 ay belirlendiği, kısa kararda ise 4 aya hükmedildiği, davacının kıdeminin 5 yıldan fazla olduğu, Dairemizce istikrar kazanmış içtihatlarla kabul edildiği üzere 5-15 yıl arası kıdemi bulunan işçiler için işe başlatmama tazminatının 5 ay belirlenmesi gerektiği, Dairemizce kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki bulunduğu kabul edildiği ancak kıdemi gözden kaçırılarak işe başlatmama tazminatının 4 ay belirlenerek karar verildiği, kararın maddi hataya dayandığı anlaşılmakla Dairemizin 04.07.2017 2016/18424 E ve 2017/11634 K sayılı kararının ORTADAN KALDIRILMASINA karar verildi. Gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı bankada 03/05/2010-28/08/2015 tarihleri arasında İdari İşler Yetkilisi-2 olarak çalıştığını, iş akdinin "gnel müdürlük oganizasyon ve kadro yapısının gözden geçirilmesi, süreçlerin iyileştirilmesi ve sistem kaynaklı verimlilik sağlanması neticesinde; bazı bölümlerin kadrolarında azaltma gerçekleştirildiğini, müvekkilinin başka birimlerde değerlendirme imkanı olmadığı gerekçesiyle iş akdinin feshedildiğini, davalı banka tarafından yapılan fesih bildiriminde müvekkilinin başka birimlerde ve görevlerde değerlendirme imkanı bulunmadığı belirtilmişse de aynı gün içinde ve halen davalı banka tarafından müvekkilinin eğitim seviyesinde yeni personel alımı yapıldığını, davalı bankanın işletmesel kararı ile çeliştiğini, feshin son çare olma ilkesine uyulmadığını belirterek, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili davacının iş akdinin 28.08.2015 tarihinde "Genel Müdürlük Organizasyon ve kadro yapısının gözden geçirilmesi, iş süreçlerinin iyileştirilmesi ve sistem kaynaklı verimlilik sağlanması neticesinde; bazı bölümlerin kadrolarında azaltma gerçekleştirilmiştir." denilmek suretiyle İş Kanunun 17 ve 18. Hükümleri uyarınca geçerli nedenle feshedildiğini. Reorganizasyon sebebi ile davacının başka birimde görevlendirilmesinin mümkün olup olmadığı hususunun değerlendirildiğini, davacının niteliklerine uygun başkaca bir iş bulunmadığından, iş sözleşmesinin feshi yoluna gitmek zorunda kaldıklarını, yönetim hakkı çerçevesinde henüz gerçekleşmemiş olsa dahi muhtemel risklerin dikkate alınarak geleceğe yönelik planlar yapabileceği, rekabet yeteneğinin korunması veya arttırılması veya verimliliğin arttırılmasına yönelik olarak, İşyerinin yeniden yapılandırılması gibi İşletmesel kararlar alabileceğini, bu işletmese! kararların çalışanların iş akdi fesihleri için geçerli neden olduğunu, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, fesih bildirimindeki gerekçeye göre davacının iş yapmakta olduğu pozisyona daha az ihtiyaç duyulmasının ifade edilmesine karşın davacının pozisyonunun ve çalıştığı alanın kadrolarında azaltılmasına dönük herhangi bir işletmesel kararın dosyada bulunmadığı, hangi bölümlerde ne kadar işçiye ihtiyaç duyulacağı veya ne kadar işçinin iş akdine son verilmesi gerektiğine dair yapılmış bir norm kadro çalışmasının işverenlikçe sunulmadığı, 5 yıllık tecrübesi bulunan davacıya banka bünyesinde başka bir görev bulunmadığı iddiasının gerçek dışı olduğu, feshin geçerli nedene dayanmadığı gerekçesi ile feshin geçersizliğine, davacının işe iadesine karar verilmiş, kısa kararda işe başlatmama tazminatı 5 ay belirlenirken, gerekçeli kararda 4 ay olarak belirlenmiştir.
D) Temyiz:
Kararı taraflar avukatları temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
HMK.’un 298/2 maddesi gereğince sonradan yazılacak gerekçeli kararın kısa karara uygun olması, tefhim edilen kısa karara aykırı olmaması gerekir. Aksi halde, yargılamanın aleniyeti ilkesi zedelenmiş ve mahkeme kararına güven sarsılmış olacaktır. Asıl olan tefhim edilen kısa karardır. Gerekçeli kararın kısa karara uygun olmaması, çelişki yaratır ve gerekçeli kararın yok hükmünde olduğu anlamına gelir. Belirtmek gerekir ki, kısa karar ile gerekçeli karar çelişkisi, Yargıtay İçtihadı Büyük Genel Kurulu’nun 10.4.1992 gün ve 1991/7 Esas, 1992/4 Kararı gereğince bozma nedenidir.
Dosya içeriğine göre davalı işveren geçerli feshi kanıtlayamadığından feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmesi isabetlidir. Ancak işe başlatmama tazminatı yönünden kısa karar gerekçeli karar çelişkisi yaratılması usule aykırıdır. Davacı 03.05.2010-28.08.2015 tarihleri arasında çalışmıştır. Kıdemi dikkate alındığında kısa kararda olduğu gibi işe başlatmama tazminatının 5 ay olarak belirlenmesi gerekir.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1. Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. DAVANIN KABULÜ ile Feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının İŞE İADESİNE,
3. Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 5 aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
4. Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalıdan tahsilinin GEREKTİĞİNE,
5. Alınması gereken 35,90 TL karar harcından davacının peşin yatırdığı 27,70 TL harcın mahsubu ile 08,20 TL bakiye harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
6. Davacının yaptığı 274,50 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesini müteakip talep halinde iadesine,
7. Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 2.180,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8. Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine,
Kesin olarak oybirliği ile 22/02/2018 tarihinde karar verildi.