Esas No: 2019/1881
Karar No: 2022/90
Karar Tarihi: 27.01.2022
Danıştay 9. Daire 2019/1881 Esas 2022/90 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 9. Daire Başkanlığı 2019/1881 E. , 2022/90 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2019/1881
Karar No : 2022/90
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Medya Promosyon Organizasyon Reklam Matbaacılık İnşaat Oto Kiralama Turizm San. ve Tic. Ltd. Şti.
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı adına sahte fatura düzenlemek suretiyle komisyon geliri elde ettiği ve bir kısım gıda satışlarını belgesiz yaptığından bahisle düzenlenen vergi inceleme raporu uyarınca re'sen tarh edilen 2013 yılı kurumlar vergisi ile tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle belgesiz gıda satışından kaynaklanan kısım yönünden bir kat ve komisyon geliri elde etme fiilinden kaynaklanan kısım yönünden üç kat olarak kesilen vergi ziyaı cezası ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353/1. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacı şirket hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda yer alan tespitlerin değerlendirilmesinden, mükellef kurumun hasılat faturalarının bir kısmının (özellikle düşük meblağlı) gerçek bir faaliyet sonucu (kartvizit basımı, dergi reklamı, ilan bedeli vb. düşük bedelli satışlar) düzenlenmiş faturalar olduğu yönünde tespitlere yer verilmesine karşın, sahte olarak düzenlendiği tespit edilen fatura dökümlerinin incelenmesinden düşük tutarlı kartvizit ajanda tanıtım belgesi gelirlerine yer verilmesi ve karşıt tespit yapılan firmaların temsilcilerinin düzenlenen fatura muhteviyatında yer alan mal veya hizmetleri gerçekten aldıkları yönünde ifade vermiş olmaları karşısında, davacı şirketin bir kısım vergisel yükümlülüklerini yerine getirmede olumsuzluklarının bulunmasının düzenlediği faturaların sahte olduğunu somut bir şekilde ispat etmeye yeterli bulunmadığı, ayrıca davacının mal ve hizmet alışlarının büyük bir kısmının sahte faturalarla belgelendirilmiş olmasının tek başına aynı oranda satış faturalarının da sahte olduğunun kabulü için yeterli olmadığından davacı şirketin sahte belge düzenlediği somut bir biçimde ortaya konulamadığından, sahte belge düzenleme karşılığı elde edilen komisyon gelirine ait üç kat vergi ziyaı cezalı tarhiyatta ve 213 sayılı Kanunun 353/1 maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka uyarlık bulunmadığı, tarhiyatın kayıt dışı bırakılan gıda satışlarına ait kısmı bakımından ise; davacı şirket temsilcisinin ihtirazi kayıt koymaksızın imzaladığı rapor ekinde yer alan tutanakta yer alan ifadesi dikkate alındığında, bir takım gıda satışlarının kayıt ve beyan dışı bırakıldığının sabit olduğundan kayıt dışı bırakılan gıda satışlarına ait cezalı tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı, kayıt dışı gıda satışları için davacının fatura düzenlememesi nedeniyle özel usulsüzlük cezası da kesilmiş ise de, hangi gıda satışlarının belgesiz yapıldığına ilişkin somut bir tespit ortaya konulmadığı gibi belgesiz satıldığı belirtilen emtianın kime, hangi tarihte ve tutarda satıldığı saptanmadığından, cezai yaptırıma bağlanmış olan bir fiilin tüm unsurları ile oluşmuş bulunduğu saptanmadıkça faile ceza uygulanamayacağı yolundaki genel ceza hukuku ilkesi idari cezalar için de geçerli bulunduğundan ve özel usulsüzlük cezası kesilmesini öngören ve bu cezanın kesilmesine dair koşulları düzenleyen madde hükmünde belirtilen unsurlar bir arada gerçekleşmemiş bulunduğundan davacı adına kesilen özel usulsüzlük cezasının belgesi düzenlenmeyen gıda satışlarına ait kısmında da hukuka uyarlık görülmediği, vergi ziyaı cezasının tekerrür uygulanarak artırılan kısmına ilişkin olarak ise; davacı şirket hakkında cezanın kesinleşme tarihini izleyen 2014 yılı başından itibaren beş yıl içerisinde tekerrür hükümleri uygulanabileceği ve dava konusu vergi ziyaı cezasının 2013 yılı kurumlar vergisi nedeniyle kesildiği anlaşıldığından, vergi ziyaı cezasının tekerrür nedeniyle artırılmasında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, tarhiyatın belgesiz gıda satışına isabet eden tutar olan 5.888,26 TL kurumlar vergisi ile aynı tutardaki vergi ziyaı cezasını aşan kısmı ile özel usulsüzlük cezasının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti:Davalı tarafından yapılan istinaf başvurusunun, sahte belge düzenleme karşılığında komisyon geliri elde edildiğinden bahisle tarh edilen tekerrür hükümleri uygulanarak kesilen üç kat vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi ile kesilen özel usulsüzlük cezası yönünden davanın kabulüne ilişkin kısmı bakımından reddine, kayıt dışı bırakılan gıda satışlarına ilişkin olarak tarh edilen kurumlar vergisi üzerinden kesilen vergi ziyaı cezasının tekerrür hükümleri nedeniyle arttırılan kısmına yönelik davalı idare istinaf isteminin ise; vergi ziyaı cezasının kesinleşmesinden sonra takip eden 2015 yılı başından itibaren beş yıl içinde tekerrür hükümleri uygulanabileceğinden, dava konusu vergi ziyaı cezasının ise tekerrüre dayanak alınan cezanın kesinleşmesinden önceki tarih olan 2013 yılı için salınan kurumlar vergisi üzerinden kesilmesi nedeniyle vergi ziyaı cezasının tekerrür hükümleri uygulanarak yüzde elli oranında artırılmasında hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı şirketin sahte belge düzenleyerek komisyon geliri elde ettiği ve bir takım gıda satışları için belge düzenlemediği, bu nedenle düzenlenen vergi inceleme raporu uyarınca davacı adına 2013 yılı kurumlar vergisi matrahının re'sen takdir edilerek, takdir edilen matrah üzerinden beyan edilen verginin mahsubu suretiyle hesaplanan vergi ile tekerrür hükmü uygulanarak kesilen vergi ziyaı cezalarında ve özel usulsüzlük cezasında hukuka aykırılık bulunmadığı iddiasıyla kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle kısmen kabulü, kısmen reddine ilişkin Vergi Mahkemesi kararına yönelik davalı istinaf başvurusunun kısmen gerekçeli reddi, kısmen reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın ... Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 27/01/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.