Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/19308
Karar No: 2016/1792
Karar Tarihi: 03.02.2016

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2014/19308 Esas 2016/1792 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, miras bırakan adına kayıtlı olan taşınmazın alınmasına katkıda bulunduğunu iddia ederek davalılardan tahsilini talep etmiştir. Ancak mahkeme, taşınmazın satın alma tarihinde tarafların nişanlı olmalarının mal rejimi için bir etkisi olmadığını ve davanın reddine karar vermiştir. Davacı vekili ise bu karara itiraz etmiştir. Yargıtay, mahkemenin tüm alacak talebi hakkında görevsizlik kararı verdiğini ancak Aile Mahkemesi'nin görevine girip girmediğini araştırmadan bu kararı vermenin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtmiştir. Mahkemenin yapacağı işlem ise tarafların evlenme tarihinden sonra yapılan bir ödeme var mı yok mu diye araştırılmasıdır. Eğer bir ödeme varsa, bu \"katkı payı\" veya \"değer artış payı\" niteliğinde olacaktır. Ayrıca, ödemelerin tamamı evlilik öncesine aitse talep edilen alacak talebi genel hükümlere dayalı olacak ve görevsizlik kararı verilmesi gerekecektir. Kararda geçen kanun maddeleri ise TMK 225/1, 170/m, 202/1.m, 227. madde ve 4722 sayılı Yasa'nın 10. maddesidir.
8. Hukuk Dairesi         2014/19308 E.  ,  2016/1792 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

    ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki alacak davasının görevsizliğine dair .. 3. Aile Mahkemesi"nden verilen 06.02.2014 gün ve 746/69 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:



    K A R A R

    Davacı vekili, müvekkili ile müteveffa ...’ın 1994 yılında evlendiklerini, eşin 2007 yılında öldüğünü, dava dilekçesinde belirtmiş oldukları muris adına tapuda kayıtlı 20 nolu meskenin alınmasına vekil edenin eşit oranda katkıda bulunduğunu açıklayarak alacağın davalılardan tahsilini talep etmiştir.
    Davalılar vekili, taşınmazın evlilik birliği içerisinde edinilmediği ve davacının katkısının bulunmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    ...17. Asliye Hukuk Mahkemesi"ne açılan dava hakkında; katkı payından doğan alacak niteliğinde olduğu, görevli mahkemesinin Aile Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verildiği; .. 3. Aile Mahkemesi"nce yapılan yargılama neticesinde ise; tapu kaydının iktisap tarihi ile davacı ve ortak miras bırakanın evlenme tarihi arasında iki yıldan çok az bir süre olduğu, iktisap tarihi itibari ile miras bırakan Hakan"ın bekar olduğu, her ne kadar davacı tarafça iktisap tarihinde tarafların nişanlı olduğu iddia edilmiş ise de bu hususun ispatlanmadığı, anlaşmazlığın sebepsiz iktisap hükümlerinden kaynaklandığı Aile Hukuku"ndan kaynaklanmadığı, genel hükümlere dayanılarak çözümlenmesi gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi üzerine; hüküm süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Taraflar, 29.07.1994 tarihinde evlenmişler, eşlerden Hakan 16.09.2007 tarihinde ölmüştür. Mal rejimi ölüm tarih itibarıyla sona ermiştir ( TMK 225/1). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK"nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM 170.m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği ölüm tarihine kadar gerçekleşen dönem içinde edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı Yasa"nın 10, TMK 202/1.m). Davaya konu 613 ada 32 parsel 20 nolu mesken, niteliğindeki taşınmaz 24.08.1992 tarihinde alınarak muris eş adına tescil edilmiştir.
    Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerden; dava konusu edilen taşınmazın tarafların evlenmelerinden önce muris eş tarafından satın alınarak tapuya tescil edildiği görülmektedir. Taşınmazın satın alma tarihinde tarafların nişanlı olmaları; ancak evlilik ile başlayacak olan mal rejiminin kurulmasını sağlamaz. Eşler arasındaki mal rejimi evliliğin gerçekleşmesiyle kurulur ve kural olarak evlilik dönemi içerisinde edinilen mallar için tasfiye söz konusu olur. Ancak eşlerden biri, diğerinin evlenmeden önce edindiği bir malvarlığına evlilikten sonra TMK"nun 227. madde çerçevesinde bir katkı yapmış olabilir. Evlenme gerçekleştikten sonra bu şekilde bir katkının yapılması halinde mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu 01.01.2002 tarihi öncesi için “katkı payı” olarak; bu tarihten sonraki dönem içinde ise “değer artış payı” (TMK. m. 227) niteliğiyle alacak talep edilebilmesi mümkündür.
    Davacının iddiasından ve toplanan bir kısım delillerden alacak talebine konu edilen taşınmaz alımında kredi kullanıldığı ve ipotek teminatı konduğu; ipoteğin evlenmeden sonra 20.12.1994 tarihinde terkin edilmiş olduğu görülmektedir. Bu durumda mahkemece yapılacak iş taraf delillerini toplayarak ve özellikle kullanılan banka kredisi ödeme tablosu getirtilerek evlenme tarihinden sonra yapılan bir ödeme olup olmadığının belirlenmesi, evlenme tarihinden sonra yapılan ödeme varsa, bunun dönemine göre ya “katkı payı” ya da TMK"nun 227. maddesi gereğince değer artış payı alacağı olacağı gözönüne alınarak bu yönden tahkikata devam edilmesi ve gerçekleşecek sonucu uyarınca bir karar verilmesi olmalıdır. Bu şekilde bir katkı yapı veya değer artış payı alacağı ortaya çıktığı takdirde; talep edilen alacağın geriye kalan bölümü için talep genel hükümlere dayalı alacak talebi niteliğinde olacağından, bu bölüm için şimdiki gibi görevsizlik kararı verilmesi gerekmektedir. Ayrıca ödemelerin tamamının evlilik öncesine ait olması durumunda ise kuşkusuz talebin tamamı için şimdiki gibi görevsizlik kararı verilmesi gerekeceği düşünülmelidir. Durum böyleyken, Mahkemece uyuşmazlığın Aile Mahkemesi"nin görevine girip girmediği yeterince araştırılmadan tüm alacak talebi hakkında görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarda gösterilen sebeplerle davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde bulunduğundan 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK"nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna,
    ve 25,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 03.02.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi