Esas No: 2020/2973
Karar No: 2022/210
Karar Tarihi: 27.01.2022
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2020/2973 Esas 2022/210 Karar Sayılı İlamı
DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2020/2973 E. , 2022/210 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/2973
Karar No : 2022/210
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...İletişim Hizmetleri A.Ş.
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF : 1- (DAVALI) : ...Kurumu
VEKİLİ : Av. ...
2- DAVALI YANINDA MÜDAHİL :...A. Ş.
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Onüçüncü Dairesinin 30/06/2020 tarih ve E:2017/1523, K:2020/1650 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulunun ...tarih ve ...sayılı kararıyla onaylanan Türk Telekomünikasyon A.Ş. Referans IP Seviyesinde Veri Akış Erişimi (VAE) Teklifi Değişikliği'nin Port Ücretleri başlığı altında yer alan Aylık PSTN/THK'lı Port Ücreti'ne ilişkin düzenlemelerin iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onüçüncü Dairesinin 30/06/2020 tarih ve E:2017/1523, K:2020/1650 sayılı kararıyla;
5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu ve ilgili mevzuatın değerlendirilmesinden, elektronik haberleşme sektöründe faaliyet gösteren erişim yükümlüsü işletmecilere Kurum tarafından referans teklif hazırlama yükümlülüğünün getirilebileceği, işletmeciler tarafından hazırlanan referans tekliflerin davalı Kuruma sunulacağı, davalı Kurumun referans teklifler üzerinde gerekli değişiklikleri yapma yetkisinin bulunduğu, referans tekliflerin gerekli incelemelerin ardından Kurum tarafından onaylanarak yürürlüğe konulduğu, öte yandan, değişen koşullar çerçevesinde mevcut referans tekliflerde değişiklik yapılmasının söz konusu olabileceği, bu durumda Kurum tarafından referans erişim tekliflerinde değişiklik yapılmasının işletmecilerden talep edilebileceği gibi, işletmecilerin de değişen pazar koşullarının ve teknolojik gelişmelerin gerektirdiği durumlarda referans tekliflerde değişiklik yapılmasını Kurumdan talep edebileceklerinin anlaşıldığı,
Uyuşmazlığa konu olayda, port ve transmisyon ücretlerinde yıllar içinde birçok kez değişiklik yapılmasına rağmen, Türk Telekom ve İSS'lerin port ve transmisyon ücretlendirme modeline yönelik görüş ve değerlendirmeleri ile revize taleplerinin devam etmesi üzerine, 06/04/2017 tarihli Kurum yazısıyla, Türk Telekom'dan abone başına kullanımı dikkate alan model önerisinin sunulmasının istenildiği, Türk Telekom tarafından gönderilen teklifin dava konusu Kurul kararıyla onaylandığının anlaşıldığı, buna göre, Aylık PSTN/THK'lı Port ücretinin 18,58-TL, Aylık Yalın DSL Port Ücretinin 18,01-TL olarak belirlendiği,
Davacı şirket tarafından, YAPA ücretleri ile dava konusu ücretlerin karşılaştırması yapılarak maliyet bileşenleri aynı olmasına rağmen ücretler arasında tutarsızlık bulunduğunun ileri sürüldüğü, ancak YAPA ücretlerinin 2010 yılı verilerine dayandığı, güncel maliyetleri yansıtmadığı, dava konusu port ücretlerinin ise, basit matematiksel hesaplamaların ötesinde erişim şebekesi bileşenleri, işletmecilerin güncel maliyetleri, yeni yatırım maliyetleri ve AB katılım öncesi yardımları kapsamında Detecon isimli bağımsız kuruluşa yaptırılan finansal analizlerin sonuçlarının dikkate alınması suretiyle belirlendiğinin anlaşıldığı,
Bu itibarla, gerekli araştırma ve incelemelere dayalı olarak maliyetleri yansıtacak şekilde belirlendiği anlaşılan ve davacı şirket tarafından aksi ortaya konulamayan dava konusu ücretlerde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, iptali talep edilen Aylık PSTN/THK'lı Port Ücretine ilişkin değişikliklerin tüketicilerin menfaati gözetilmeksizin oluşturulduğu, söz konusu ücretlerin erişim maliyetlerini yansıtacak şekilde belirlendiğinin kabul edildiği, oysa Port Ücretleri içerisinde yer alan Aylık Yalın DSL Port Ücreti belirlenirken YAPA erişim modelindeki tam erişim ücretindeki maliyet bileşenleri dikkate alınmasına rağmen, ADSL Aylık PSTN/THK'lı Port Ücreti belirlenirken YAPA erişim modelindeki paylaşmalı erişim ücretindeki maliyet unsurlarının gözetilmediği, port ücretlerinin DSLAM maliyetleri ve ilgili diğer enerji, ortak yerleşim gibi maliyetler dikkate alınarak yerel ağa ayrıştırılmış tam erişim ve yerel ağa ayrıştırılmış paylaşmalı erişim tarifleri esas alınarak hesaplanmasının hukuken zorunluluk arz ettiği, şirketlerince dava konusu referans teklifi değişikliğinin yapılmasından önce davalı Kuruma yapılan başvuru üzerine verilen cevapta, veri akış erişimi modelindeki ücretlerin belirlenmesinde YAPA hizmetlerinin yürürlükte bulunan tarifelerinin esas alınacağının belirtildiği, bu bağlamda ileri sürdükleri iddianın davalı Kurumca da kabul gördüğü, buna rağmen dava konusu referans teklifi değişikliğinde ADSL Aylık PSTN/THK'lı Port Ücreti belirlenirken, YAPA erişim modelindeki paylaşmalı erişim ücretindeki maliyet unsurunun dikkate alınmadığı, yapılan yargılamada dosyada sunulu olmasına karşın Dairece davalı idarenin ikrar mahiyetindeki mezkur yazısının gözetilmediği, Daire kararında kabul edildiğinin aksine dava dilekçesinde, erişim modelleri arasındaki maliyet karşılaştırmasının örneklendirme yapılmak suretiyle ortaya konulduğu, davalı Kurumun 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu gereğince işletmeciler arasında eşit davranma ve rekabeti tesis etme görevinin bulunduğu, temyize konu Daire kararının bu yönüyle de hukuka aykırı olduğu, öte yandan dava konusu Kurul kararının tüketicilerin menfaati ile bağdaşmadığı yönündeki iddiaların temyize konu kararda karşılanmadığı belirtilerek, Daire kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Onüçüncü Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Davalı yanında müdahil tarafından ise, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 17. maddesinin 2. fıkrası uyarınca davacının duruşma istemi yerinde görülmeyerek, gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Onüçüncü Dairesinin temyize konu 30/06/2020 tarih ve E:2017/1523, K:2020/1650 sayılı kararının ONANMASINA,
3.Kesin olarak, 27/01/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.