Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/3039
Karar No: 2019/4497

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/3039 Esas 2019/4497 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2018/3039 E.  ,  2019/4497 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ


    TÜRK MİLLETİ ADINA



    Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 19/04/2017 tarih ve 2014/418 E. - 2017/408 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi’nce verilen 11/04/2018 tarih ve 2017/969-2018/310 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili; davalının dava dışı Bostancı Eğitim Tesisleri Tic. ve San. Ltd. Şti"nin eski müdürü ve ortağı olduğunu, bu göreve 16/06/2004 tarihli ortaklar kurulu kararı ile 5 yıl süre ile şirket münferit imza ile temsil etmek üzere müdür olarak seçildiğini ve şirket hisselerini devrettiği 16/09/2009 tarihine kadar bu görevi ifa ettiğini, davacının hisselerini 170,00 TL bedel ile 16/07/2009 tarihli Limited Şirket Hisse Devrin dair noter sözleşmesi ile dava dışı şahsa devrettiğini, davacının, hisse devrini şirketin zarar etmesi ve vergi yükümlülüklerinin devralan ... tarafından karşılanması amacıyla yaptığını ve herhangi bir bedel almadığını, 12/11/2009 tarihine kadar şirketi tek yetkili müdür sıfatıyla idare ve temsil eden davalının, müdürlük görevi sırasında şirketin hesabına geçilmesi gereken paraları kendi zimmetine aktardığını, bu nedenle, davacının zarara uğradığını, davacının zararınını tahsil için davalı aleyhine Kadıköy 2. İcra Müdürlüğü"nün 2010/5835 sayılı dosyası üzerinden icra takibi yaptığını, haksız olarak itiraz nedeniyle takibin durduğunu ileri sürerek, icra takibine vaki itirazının iptali ile takibin devamına, davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiş, 24/10/2011 tarihli duruşmadaki ıslah beyanıyla davaya alacak davası olarak devam ettiklerini beyan etmiştir.
    Davalı vekili; davacının bizzat ortaklığının devam ettiği süre içerisinde şirketin ekonomik olarak kötüye gittiğine şahit olması sebebiyle de davalı ile birlikte noterde dava dışı ..."a aslında bila bedel, ancak sözleşmede sembolik bir rakam ile şirket hisselerini devrettiğini, davacının, devir sırasında herhangi bir itirazda bulunmadığın belirterek davanın reddini istemiştir.Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafça, ortağı olduğu dava dışı limited şirketinin müdürü olan davalının eylemleri ile kendisini zarara uğrattığı iddialarının dolaylı zarar nedeniyle şirket ortağı tarafından yönetici aleyhine açılmış bir sorumluluk davası niteliğinde olduğu, dava tarihinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK"nın 556. maddesi atfı ile 309. maddesi uyarınca, limited şirket ortaklarının tazminatın şirkete verilmesi kaydı ile sorumluluk davası açabilmelerinin mümkün bulunduğu, davacının ise tazminatın kendisine verilmesi istemiyle dava açtığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar aleyhine, davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
    İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesince, dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesinde; 6762 sayılı TTK"nın 556. maddesi göndermesi nedeniyle aynı kanunun anonim şirketlerin yönetici ve denetçilerinin sorumluluğuna ilişkin hükümleri uyarınca yasa ve ana sözleşmenin kendilerine yüklediği görevleri gereği gibi yerine getirmeyen limited şirket müdürleri, bu yüzden oluşan zararlar nedeniyle ortaklığa, ortaklara ve ortaklık alacaklılarına karşı sorumlu olduğu, ancak, ortağın açtığı davada hükmedilecek tazminatı kendisi adına değil, ortaklığa verilmesi yönünde talepte bulunabileceği, somut uyuşmazlıkta davalının müdürlük görevi sırasında şirket adına tahsil ettiği ve şirketin hesabına geçilmesi gereken paraları şirketin resmi kayıtlarına geçirmeyerek zimmetine geçirdiği iddia edildiğinden, ileri sürülen bu zararlar dava dışı şirketin doğrudan, davacının ise, dolaylı zararı kapsamında olduğu, davacının açtığı sorumluluk davasında hükmedilecek tazminatın ancak dava dışı şirket lehine verilmesi istemli açabileceği, davacının ise kendi adına tazminat istediği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 17/06/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi