Esas No: 2021/1332
Karar No: 2022/202
Karar Tarihi: 27.01.2022
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/1332 Esas 2022/202 Karar Sayılı İlamı
DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2021/1332 E. , 2022/202 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/1332
Karar No : 2022/202
TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVACI) : ...Odası
VEKİLİ: Av. ...
2- (DAVALI) : ...Bakanlığı
VEKİLİ: Hukuk Müşaviri ...
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Sekizinci Dairesinin 07/10/2020 tarih ve E:2016/14927, K:2020/4096 sayılı kararının aleyhlerine olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması taraflarca karşılıklı olarak istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Rehberlik ve Teftiş Başkanlığının ...tarih ve ...sayılı yazısına dayanak TMMOB'ne bağlı 11 Odanın "İdari ve Mali Denetiminin" yapılması yönündeki 05/10/2016 tarihli Bakanlık Olurunun, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müfettişliğinin ...tarih ve ...sayılı işleminin ve denetim işlemlerinin dayanağı 24/12/2014 tarih ve 29215 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği ve İlgili Odalar Üzerinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca İdari ve Mali Denetim Yapılmasına Dair Tebliğ'in iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Sekizinci Dairesinin 07/10/2020 tarih ve E:2016/14927, K:2020/4096 sayılı kararıyla; davalı idarenin usule ilişkin itirazı yerinde görülmeyerek işin esasına geçilmiş,
Anayasa'nın 123. maddesinin 2. fıkrası, 126., 127., 130., 131. ve 133. maddeleri ile 135. maddesinin 1., 5., 6. ve 7. fıkraları, 6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu'nun Ek 3. maddesi, 17/12/2013 tarih ve 28854 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 2013/5660 sayılı Bakanlar Kurulu Kararında yer alan kurallar aktarılarak,
Dava konusu Tebliğ'in 1., 2., 3., 4., 5. ve 6. maddeleri ile 7. maddesinin 1. fıkrası yönünden;
Türkiye Cumhuriyeti idari teşkilatında hizmet yönünden yerinden yönetim kuruluşu şeklinde örgütlenen kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları üzerinde, mahalli idarelerden farklı olarak Anayasa'nın 135. maddesinin 5. fıkrasında da ifade edildiği üzere Devletin idari vesayet yetkisinin "idari ve mali denetim" ile sınırlı olduğu,
Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının, bir taraftan özerk hukuki yapıya sahip olmaları nedeniyle merkezi idarenin müdahalesi olmaksızın serbestçe karar alıp uygulayabilme yetkisine sahip iken; diğer taraftan kamu tüzel kişiliğini haiz olmalarının doğal bir sonucu olarak faaliyet alanları itibarıyla kamu hizmeti gören ve kamu yararı amacıyla kurularak bu amaçla hareket eden, kamu gücü ayrıcalıklarına sahip mesleki teşekküller olarak hukuki varlıklarını sürdürmekte olduğu, bu nitelikleri itibarıyla idari teşkilat bütünü içerisinde yer alan her kurum ve kuruluş gibi, idari ve mali denetimle sınırlı da olsa, Devletin gözetim ve denetimine tabi olmak durumunda olduğu,
Normlar hiyerarşisinde anayasal ve yasal düzenlemelerden sonra gelen idari düzenlemelerin bir kanun hükmüne dayalı olarak ve kanun hükümlerine açıklık getirmek için hazırlanacağı,
Diğer yandan, normlar hiyerarşisindeki düzenlemenin soyuttan somuta doğru kademeli bir sistem içerdiği, anılan sistemde bir üst normun bir alt norma oranla daha genel ve soyut ifadeler taşıdığı, bir alt normun ise daha özel ve somut ifadelerle bir üst normun ne amaçla getirildiğini somut olarak ortaya koyduğu, öğretide türevsel bir yetki olarak kabul edilen idarelerin düzenleme yetkisinin, kanunlarla getirilen hükümleri aşacak bir şekilde kullanılamayacağının da İdare Hukukunun en temel ilkelerinden olduğu, dolayısıyla; sınırlı, tamamlayıcı ve bağımlı bir düzenleme yetkisine sahip olan idarenin, Anayasa'da öngörülen ayrık durumlar dışında, kanunlarla düzenlenmemiş bir alanda, düzenleme yapmak suretiyle kural koymasının mümkün olmadığı,
Kanun koyucunun düzenleyeceği konularda genel prensipleri belirleyeceği ve bunun uygulanmasını, yürütmeye, bir başka ifadeyle idarelere bırakacağı, bu durumun, asli düzenleme yetkisinin yasama organına ait olmasının doğal bir sonucu olduğu,
İdarelerin düzenleyici işlem yapma yetkisinin yasama organının çizdiği sınırlar içinde, başta Anayasa olmak üzere, kanun, tüzük gibi üst hukuk normlarına aykırı olmamak şartına bağlı olarak gerçekleşebileceği,
Dava konusu Tebliğ'in dayanağı 6235 sayılı Kanun'un Ek 3. maddesinde, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği üzerinde, Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca; ihtisas dallarına göre Odalar üzerinde ise, ilgili Bakanlıklarca idari ve mali denetim yapılacağı hususunun kurala bağlandığı,
17/12/2013 tarih ve 28854 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 2013/5660 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı'nda ise, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının idari ve mali yönden denetim yetkisinin hangi Odalar üzerinde gerçekleştirileceğinin belirlendiği, anılan Karar'da, denetimin yöntem ve biçimine ilişkin herhangi bir belirlemede bulunulmadığı, sadece hangi Bakanlık tarafından bu denetimin gerçekleştirileceğinin kurala bağlandığı,
Dava konusu Tebliğ'in "Amaç" başlıklı 1. maddesinde, Tebliğ'in amacının, "Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği ile ilgili odalar üzerinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca idari ve mali denetim yapılmasına dair iş ve işlemlere ilişkin usul ve esasları düzenlemek" olarak belirtildiği, "Kapsam" başlıklı 2. maddesinde ise, bu Tebliğ'in Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği ve ilgili Odalar ile şube ve temsilciliklerinin idari ve mali denetimini kapsadığı kuralına yer verildiği,
Buna göre, 6235 sayılı Kanun'un Ek 3. maddesi ile Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği üzerinde, 2013/5660 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile de bu Karar'ın ekinde belirtilen Odalar üzerinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından idari ve mali denetim yapılması hususunda adı geçen Bakanlığa açıkça yetki verildiği, bu yetki çerçevesinde çıkarılan dava konusu Tebliğ ile söz konusu denetimin usul ve esaslarına yer verilmek suretiyle denetimin kapsam ve sınırlarının gösterildiği,
Bu durumda, 6235 sayılı Kanun'un Ek 3. maddesiyle idari ve mali denetim konusunda yetkili kılınan Çevre ve Şehircilik Bakanlığının, bu denetimin usul ve esaslarının belirlenmesi konusunda da yetkili olduğu açık olduğundan, dava konusu Tebliğ'de yetki unsuru yönünden hukuka aykırılık görülmediği,
Dava konusu Tebliğ'in 4. maddesinde, Genel Müdürlüğün, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mesleki Hizmetler Genel Müdürlüğünü, Müdürlüğün ise, ilgili Odanın bulunduğu Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünü ifade ettiğinin belirtildiği; 5. maddesinde de, idari ve mali denetimin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı tarafından yapılacağının öngörüldüğü,
Tebliğ'in "Şikayet ve ihbar üzerine yapılacak işlemler" başlıklı 6. maddesinde ise, "Şikâyet ve ihbar üzerine, Genel Müdürlükçe gerekli araştırma yapılır. Bu amaçla, ilgili valilikten (Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü) şikâyet veya ihbarla ilgili inceleme yapması istenir. Müdürlük tarafından, şikâyet veya ihbar sahibinin ifadeleri ile Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği, ilgili odalar ve odaların şubeleri veya temsilcilikleri nezdinde yapılacak incelemeler neticesinde elde edilecek bilgi, belge ve açıklamaların değerlendirilmesi sonucunda en az birisi teknik personel olmak üzere Müdürlüğün en az üç personeli tarafından hazırlanan ve en az il müdür yardımcısı seviyesinde onaylanmış olan inceleme raporu Genel Müdürlüğe gönderilir.
(2) Hazırlanan inceleme raporu ile;
a) Şikâyet ve ihbar konusunun denetim gerektirdiğinin Genel Müdürlükçe değerlendirilmesi halinde, elde edilen bilgi ve belgeler Bakanlığın Rehberlik ve Teftiş Başkanlığına iletilir.
b) Şikâyet ve ihbar konusunun denetim gerektirmediğinin Genel Müdürlükçe değerlendirilmesi halinde, Genel Müdürlükçe yapılan araştırmaların neticesine göre ilgilisine bilgi verilir." hükmüne yer verildiği,
Buna göre, şikayet ve ihbar üzerine Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilecek tahkikat sonucu hazırlanan inceleme raporu ile şikayet ve ihbar konusunun denetim gerektirip gerektirmediği hususunda yapılacak değerlendirmenin, Tebliğ'in düzenleniş amacı da dikkate alındığında, münhasıran idari ve mali yönden denetim konusunu oluşturan ihbar ve şikayetlerle sınırlı olacağının anlaşıldığı,
İhbar ve şikayet konusuna göre davalı idare tarafından idari ve mali yönden yapılacak denetimin ötesinde bir denetimine yol açacak uygulamaların gerçekleştirilmesi durumunda ise ayrıca idari yargı yoluna başvurulabileceğinin açık olduğu,
Bu durumda, şikayet ve ihbar üzerine Birlik ve ilgili Odalar ile şube ve temsilcilikler üzerinde gerçekleştirilecek idari ve mali denetimin usul ve esaslarının belirlenmesine yönelik kurallar ihtiva eden dava konusu Tebliğ hükümlerinde hukuka aykırılık bulunmadığı,
Dava konusu Tebliğ'in 7. maddesinin 2. fıkrası yönünden;
Dava konusu Tebliğ'in 7. maddesinin 2. fıkrasının dayanağı olan 6235 sayılı Kanun'un Ek 1. maddesinde, "Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliğini veya Odaları temsil etmek üzere uluslararası toplantı ve kongrelere katılmak, Bayındırlık Bakanlığından izin alınmasına bağlıdır. Bu izin verilmeden önce, İçişleri ve Dışişleri Bakanlıkları ile toplantı ve kongrenin konusuna göre diğer ilgili Bakanlıkların görüşleri de alınabilir." hükmüne yer verildiği,
Anayasa Mahkemesinin 22/06/2016 tarih ve E:2015/106 K:2016/128 sayılı kararıyla, TMMOB ile Odaların, tüzel kişiliğe sahip kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşları olduğu ve Anayasa'nın 135. maddesi gereğince, merkezi idarenin bu birlikler üzerindeki denetiminin idari ve mali denetimle sınırlandırıldığı göz önünde bulundurulduğunda, uluslararası organizasyonlara temsilci gönderebilmelerinin Bakanlığın iznine tabi kılınmasının, bu kuruluşların mesleki faaliyetlerine idari ve mali denetimin ötesinde bir müdahale niteliği taşıdığı, bir başka ifadeyle, adı geçen meslek kuruluşlarının mesleki bir faaliyet niteliğinde olan uluslararası toplantı ve kongrelere katılabilmesi için Bakanlıktan izin alma şartı getirilerek bu faaliyetlerinde merkezi idareye bağımlı hale getirilmesinin, Anayasa'nın 135. maddesinde kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları için öngörülen idari ve mali denetim yetkisiyle bağdaşmadığı gerekçesiyle 6235 sayılı Kanun'un Ek 1. maddesinin iptaline karar verildiği,
Bu durumda, Türk Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliğini veya Odaları temsil etmek üzere uluslararası toplantı ve kongrelere katılmayı Çevre ve Şehircilik Bakanlığının iznine bağlayan dava konusu Tebliğ'in 7. maddesinin 2. fıkrası hukuki dayanaktan yoksun kaldığından, anılan fıkranın iptaline karar verilmesi gerektiği,
TMMOB'ne bağlı 11 Odanın "İdari ve Mali Denetiminin" yapılması yönündeki 05/10/2016 tarihli Bakanlık Oluru ve bu olura dayanılarak tesis edilen Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müfettişliğinin "2014, 2015 ve 2016 yıllarına ait idari ve mali işlemlere ilişkin belgelerin hazır hale getirilmesinin istenilmesine" ilişkin ...tarih ve ...sayılı işlemi yönünden;
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mesleki Hizmetler Genel Müdürlüğünce, meslek odalarının yürürlükteki mevzuat hükümlerine aykırı tutumları nedeniyle gerek Bakanlıklarının gerekse meslek odalarına üye olup serbest çalışan mimar, mühendis ve şehir plancılarının karşılaştığı sorunlar açıklanarak hazırlanan dosyanın Rehberlik ve Teftiş Başkanlığına iletildiği ve gerekli değerlendirmenin yapılmasının talep edildiği,
Rehberlik ve Teftiş Başkanlığınca, dosya içeriğinde yer alan ve Bakanlık Makamınca yazılan derkenar notuna istinaden Mesleki Hizmetler Genel Müdürlüğünce TMMOB'ye gerekli cevabın verilmesini takiben Tebliğ'in 5. maddesine göre işlem tesis edilmesini gerektirir bir hususun tespiti halinde Tebliğ'in ilgili maddesinin uygulanabileceğinin bildirildiği,
Mesleki Hizmetler Genel Müdürlüğünün ...tarih ve ...sayılı yazısında, geçen süre içerisinde meslek odalarının söylem ve işlemlerine ilişkin benzer tarzda şikayetlerin Bakanlıklarına intikal ettiği, meslek odaları ile geçmişte yapılan yazışmalarla gerekli bilgilendirme ve uyarıların yapıldığı göz önüne alındığında meslek odalarına yazılabilecek yeni bir cevabi yazının geçmiş söylemlerin bir tekrarı niteliğinde olacağı, TMMOB'nin ve şikayete konu meslek odalarının 2014-2015 yıllarını kapsayan mali denetimleri ile 3194 ve 4708 sayılı Kanun'lara ve ilgili Yönetmeliklere aykırı gerçekleştirilen işlemleri de dahil idari denetimlerinin Tebliğ çerçevesinde gerçekleştirilmesi gerektiğinin belirtildiği,
Bu yazıya istinaden tesis edilen 05/10/2016 tarihli Bakanlık Oluru ile, TMMOB'ye bağlı 11 Odanın (Çevre Mühendisleri Odası, Elektrik Mühendisleri Odası, Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası, İç Mimarlar Odası, İnşaat Mühendisleri Odası, Jeofizik Mühendisleri Odası, Jeoloji Mühendisler Odası, Makina Mühendisleri Odası, Mimarlar Odası, Peyzaj Mimarları Odası, Şehir Plancıları Odası) idari ve mali denetiminin 2014 yılı başından itibaren yapılmasına karar verildiği, bunun üzerine ...tarih ve ...sayılı işlemin tesis edildiğinin anlaşıldığı,
Bu durumda, 17/12/2013 tarih ve 28854 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 2013/5660 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile davacı Odanın idari ve mali denetimi ile yetkilendirilen davalı idarece, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mesleki Hizmetler Genel Müdürlüğünün ...tarih ve ...sayılı yazısına istinaden üst hukuk normlarına uygun olduğu anlaşılan Tebliğ hükümlerinde belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde, denetim yetkisini haiz olduğu 2014 yılından itibaren davacı Oda nezdinde idari ve mali denetim faaliyetlerine başlanılmasına yönelik olarak tesis edilen dava konusu işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçeleriyle, dava konusu Tebliğ'in 7. maddesinin 2. fıkrasının iptaline, Tebliğ'in diğer maddeleri, 05/10/2016 tarihli Bakanlık Oluru ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müfettişliğinin ...tarih ve ...sayılı işlemi yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
Davacı tarafından, Anayasa'nın 135. maddesinin 5. fıkrasında, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları üzerinde Devletin idari ve mali denetimine ilişkin kuralların kanun ile düzenleneceği kuralına yer verildiği, 6235 sayılı Kanun'un Ek 3. maddesinde ise, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği ve Odalar üzerinde yapılacak idari ve mali denetimin usul, esas ve sınırlarının belirlenmediği, yalnızca denetimin hangi bakanlık tarafından yapılacağının Bakanlar Kurulu Kararı ile belirleneceğinin öngörüldüğü, bu hali ile; sınırsız, belirsiz ve keyfiliğe yol açan söz konusu düzenlemenin Anayasa'nın 135. maddesinin 5. fıkrasına aykırı olduğu, dayanağı yasal düzenlemenin Anayasa'ya aykırı olması nedeniyle, dava konusu Tebliğ'de hukuka uygunluk bulunmadığı, Tebliğ hükümlerine göre, şikayet ve ihbar üzerine ve şikayet konusu ile sınırlı olmak üzere denetim yapılabileceği, hiçbir şikayetin taraflarına iletilmediği ve şikayet konuları hakkında görüşlerine başvurulmadığı, Tebliğ'de şikayet konusu ile sınırlı bir denetim öngörülmüşken, istenen belgelerde herhangi bir sınırlamaya gidilmediği, 2016 yılı belgelerinin istenilmesinin Bakanlık Olurunu aşan bir durum olduğu, yine Tebliğ'in çıkarıldığı 24/12/2014 tarihinden öncesini de kapsayacak şekilde denetim yapılmasının hukuka aykırı olduğu, Anayasa'nın 125. maddesi gereğince yargı denetimine tabi olan işlemlerin davalı idarenin denetimine tabi tutulduğu ileri sürülmektedir.
Davalı idare tarafından, dava konusu Tebliğ'in 7. maddesinin 2. fıkrasının dayanağı olan 6235 sayılı Kanun'un Ek 1. maddesinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi nedeniyle, hukuki dayanaktan yoksun kaldığı, bu nedenle, bu fıkra yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, iptal kararı verilmesinde hukuka uygunluk bulunmadığı, diğer taraftan, Bakanlıklarının harçtan muaf olmasına rağmen, yargılama harçları ile yükümlü tutulmasında hukuka uygunluk bulunmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI :
Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.
Davalı idare tarafından, Danıştay Sekizinci Dairesince verilen kararın, davanın reddine ilişkin kısmının usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Üyeler ..., ...ve ...'ın; TMMOB'ne bağlı 11 Odanın "İdari ve Mali Denetiminin" yapılması yönündeki 05/10/2016 tarihli Bakanlık Oluru ile bu olura dayanılarak tesis edilen Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müfettişliğinin ...tarih ve ...sayılı işleminin, idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olmaması nedeniyle bu işlemler yönünden davanın incelenmeksizin reddine karar verilmesi gerektiği yolundaki oylarına karşılık, söz konusu işlemlerin idari davaya konu olacak kesin ve yürütülebilir bir işlem olduğuna oyçokluğu ile karar verilerek işin esasına geçildi.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçelerinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz istemlerinin reddine,
2. Yukarıda özetlenen gerekçeyle kısmen dava konusu düzenlemenin iptali, kısmen davanın reddi yolundaki Danıştay Sekizinci Dairesinin temyize konu 07/10/2020 tarih ve E:2016/14927, K:2020/4096 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 27/01/2022 tarihinde, Daire kararının iptale ilişkin kısmı yönünden oybirliği, davanın reddine ilişkin kısmı yönünden oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
X- Anayasa'nın 135. maddesinin 1. fıkrasında, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve üst kuruluşları, belli bir mesleğe mensup olanların müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleri ile ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplini ve ahlakını korumak maksadı ile kanunla kurulan ve organları kendi üyeleri tarafından kanunda gösterilen usullere göre yargı gözetimi altında, gizli oyla seçilen kamu tüzelkişilikleri olarak tanımlanmıştır.
Aynı maddenin 5. fıkrasında ise, "Bu meslek kuruluşları üzerinde Devletin idari ve mali denetimine ilişkin kurallar kanunla düzenlenir." hükmü yer almıştır.
6235 sayılı Türk Mimar ve Mühendis Odaları Birliği Kanunu'nun Ek 3. maddesinde, "Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği üzerinde, Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca; ihtisas dallarına göre Odalar üzerinde ise, ilgili bakanlıklarca idari ve mali denetim yapılır. İlgili Bakanlıklar; Bakanlar Kurulu Kararnamesi ile tespit edilir." hükmüne yer verilmiştir.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca hazırlanan ve 24/12/2014 tarih ve 29215 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği ve İlgili Odalar Üzerinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca İdari ve Mali Denetim Yapılmasına Dair Tebliğ'in 1. maddesinde, bu Tebliğ'in amacının, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği ile ilgili Odalar üzerinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca idari ve mali denetim yapılmasına dair iş ve işlemlere ilişkin usul ve esasları düzenlemek olduğu; 2. maddesinde, bu Tebliğ'in, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği ve ilgili Odalar ile şube ve temsilciliklerinin idari ve mali denetimini kapsayacağı belirtilmiş, 3. maddesinde, Tebliğ'in 6235 sayılı Kanun'un Ek 1. ve Ek 3. maddeleri ile 18/11/2013 tarih ve 2013/5660 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı'na dayanılarak hazırlandığı ifade edildikten sonra, 4. maddesinde tanımlara yer verilmiş, 5. maddesinde, idari ve mali denetimin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı tarafından yapılacağı kurala bağlanmıştır. Tebliğ'in 6. maddesinde, şikayet ve ihbar üzerine yapılacak işlemler ve işlemleri yapacak idari birimler ve işlemlerin yapılış usulleri belirlenmiş, 7. maddesinin 1. fıkrasında ise, Bakanlığın Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Yüksek Haysiyet Divanını gerekli durumlarda toplantıya çağıracağı öngörülmüştür.
Dava konusu Tebliğ'in dayanağı olan 6235 sayılı Kanun'un Ek 1. maddesinde yer alan, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliğini veya Odaları temsil etmek üzere uluslararası toplantı ve kongrelere katılmanın Bayındırlık Bakanlığından izin alınmasına bağlı olduğu, bu izin verilmeden önce, İçişleri ve Dışişleri Bakanlıkları ile toplantı ve kongrenin konusuna göre diğer ilgili Bakanlıkların görüşlerinin de alınabileceğine yönelik düzenleme, Anayasa'nın 135. maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle Anayasa Mahkemesinin 22/06/2016 tarih ve E:2015/106, K:2016/128 sayılı kararı ile iptal edilmiştir.
Tebliğ'in yürürlükteki kanuni dayanağı olan 6235 sayılı Kanun'un Ek 3. maddesinde ise, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları üzerinde Devletin idari ve mali denetimine ilişkin kuralların kanunla düzenleneceğine ilişkin anayasal hüküm çerçevesinde idari ve mali denetimin ilgili bakanlıklarca yapılacağı ve ilgili bakanlıkların da Bakanlar Kurulu Kararıyla belirleneceği öngörülmüştür.
Bu yetki doğrultusunda tesis edilen ve 17/12/2013 tarih ve 28854 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 2013/5660 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliğine bağlı bazı Odaların idari ve mali denetiminin Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca yapılacağı kararlaştırılmış anılan Karar'da, "Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliğine bağlı Çevre Mühendisleri Odası, Elektrik Mühendisleri Odası, Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası, İç Mimarlar Odası, İnşaat Mühendisleri Odası, Jeofizik Mühendisleri Odası, Jeoloji Mühendisleri Odası, Makine Mühendisleri Odası, Mimarlar Odası, Peyzaj Mimarları Odası ve Şehir Plancıları Odası üzerinde idari ve mali denetim, Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca yapılır." şeklinde düzenlemeye yer verildiği görülmüş olup, kamuda değişen ihtiyaçlar göz önüne alındığında bakanlıkların görev alanlarındaki değişiklik ihtiyacına göre denetimin hangi bakanlık tarafından yapılacağına yönelik belirlemenin Bakanlar Kuruluna bırakılmasında ve bu yetki kapsamında yapılan belirlemede hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Bununla birlikte, 6235 sayılı Kanun'un Ek 3. maddesinde, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları üzerinde Devletin idari ve mali denetimine ilişkin kuralların yasama organınca düzenleneceğine yönelik anayasal hüküm hilafına yasalarla düzenlenmemiş bir alanda yürütme organına düzenleme yapmak suretiyle kural koyma yetkisi verilmediği açıktır.
Kaldı ki, Anayasa'nın 135. maddesinin 5. fıkrasında yer alan hüküm uyarınca kanunla düzenlenmesi gereken idari ve mali denetimin yöntem ve biçimine ilişkin kuralların yürütme organınca düzenlenmesine hukuken olanak bulunmamaktadır.
Bu durumda, Anayasa'nın 135. maddesinin 5. fıkrası gereğince kanunla düzenlenmesi gerektiği açık olan idari ve mali denetime ilişkin usul ve esasları düzenleyen dava konusu Tebliğ hükümlerinde hukuka uyarlık görülmemiştir.
Dolayısıyla, davalı idarece anılan Tebliğ hükümlerine dayanılarak tesis edilen TMMOB'ne bağlı 11 Odanın "İdari ve Mali Denetiminin" yapılması yönündeki 05/10/2016 tarihli Bakanlık Oluru ve ve bu olura dayanılarak tesis edilen Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müfettişliğinin "2014, 2015 ve 2016 yıllarına ait idari ve mali işlemlere ilişkin belgelerin hazır hale getirilmesinin istenilmesine" ilişkin ...tarih ve ...sayılı işleminde de hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, temyize konu Daire kararının davanın reddine ilişkin kısmının bozulması gerektiği oyuyla, karara bu kısım yönünden katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.