Esas No: 2020/315
Karar No: 2022/243
Karar Tarihi: 27.01.2022
Danıştay 13. Daire 2020/315 Esas 2022/243 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2020/315 E. , 2022/243 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2020/315
Karar No:2022/243
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ...Kurumu
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesi'nin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacıya ait akaryakıt istasyonunda 18/11/2016 tarihinde yapılan denetimde, yeterli şart ve seviyede ulusal marker içermeyen ve ilgili teknik düzenlemelere aykırı akaryakıt ikmal edildiğinden bahisle 5015 sayılı Kanun'un 19. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (2) numaralı alt bendi uyarınca 1.208.229,00-TL idari para cezasıverilmesine ilişkin ...tarih ve ...sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (Kurul) kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... İdare Mahkemesi'nce verilen ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararda; davacı tarafından, bayii tarafından muhafaza edilen numune üzerinde yapılan ölçümde numunenin ulusal marker ölçüm sonucunun "geçerli" çıktığı, dolayısıyla dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmekte ise de; davacıya verilen numunenin şahit numune olarak kabul edilemeyeceği, diğer taraftan davacı tarafından numunelerin TÜBİTAK'a ulaştığı süre içerinde özelliklerinin değişime uğradığı iddia edilmekteyse de, TÜBİTAK Ulusal Metroloji Enstitüsü Müdürlüğü'nün ...tarih ve ...sayılı yazısında "Ulusal Marker ile ilgili yapılan kararlılık testleri neticesinde ulusal markerin teknik özelliklerini en az 44 ay süreyle koruduğunun deneysel olarak belirlendiğinin" belirtildiği görüldüğünden, davacının bu iddiasına da itibar edilmediği, davacı tarafından, söz konusu ceza miktarının fahiş olduğu yolundaki iddiasına ilişkin olarak ise; söz konusu fiillere ilişkin olarak uygulanacak ceza miktarının kanunda açıkça saymak suretiyle belirtildiği ve anılan eyleme uygun ceza verildiği görüldüğünden bu iddiaya itibar edilmediği, bu durumda; ulusal marker seviyesi geçersiz ve teknik düzenlemelere uygun olmayan akaryakıt ikmal ettiği laboratuvar analizi sonucu düzenlenen rapor ile saptanan davacı hakkında, 5015 sayılı Kanun'un 19. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinin (3) numaralı alt bendi uyarınca idarî para cezası uygulanmasına ilişkin dava konusu Kurul kararında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesi'nce; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, numunelerin TÜBİTAK'a ulaştığı süre içerinde özelliklerinin değişime uğradığı uhdesindeki numune üzerinde yapılan ölçümde numunenin ulusal marker ölçüm sonucunun geçerli çıktığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...DÜŞÜNCESİ : Aynı denetimde alınan iki numuneye yönelik çelişkili raporların bulunduğunun anlaşılması karşısında, dava konusu işleme esas alınan ve akredite laboratuvarda geçersiz sonuç veren numune ile istasyon sahibine bırakılan ve Ceza Mahkemesi uhdesinde yürütülen dava kapsamında analize tâbi tutularak geçerli sonuç veren numunenin aynı akaryakıtı temsil edip etmediği belirlenerek, analiz raporları arasındaki çelişkinin sebebi (gerekirse laboratuvarda bulunan şahit numunenin analizinin istenilmesi suretiyle) giderilerek bir karar verilmesi gerektiği düşüncesiyle temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge İdare Mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesi'nin ...tarih ve E:..., K:...sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan Bölge İdare Mahkemesi kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
5. 2577 sayılı Kanun'un 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesi'ne gönderilmesini teminen dosyanın .... İdare Mahkemesi'ne gönderilmesine, 27/01/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.