Esas No: 2021/2776
Karar No: 2022/84
Karar Tarihi: 27.01.2022
Danıştay 9. Daire 2021/2776 Esas 2022/84 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 9. Daire Başkanlığı 2021/2776 E. , 2022/84 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2021/2776
Karar No : 2022/84
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. ….
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin …. tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Sakarya ili Adapazarı ilçesi … mahallesi … pafta, … ada, …. parselde kayıtlı olup 1999 depreminde yıkılan taşınmaz yerine 2003 yılında inşa edilen taşınmazın hisseli maliki olan davacının, 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu'nun 5/c. maddesi uyarınca, emlak vergisinden 10 yıl süreyle muaf tutulması istemiyle yaptığı başvurunun reddine yönelik … tarih ve …. sayılı işlemin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Danıştay Dokuzuncu Dairesince verilen bozma kararına uyarak dosyayı yeniden incelemek suretiyle; 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanun'un 1. maddesinde Türkiye sınırları içinde bulunan binaların bu kanun hükümlerine göre bina vergisine tabi olduğu, 3. maddesinde, bina vergisinin binanın maliki, varsa intifa hakkı sahibi, her ikisi de yoksa binaya malik gibi tasarruf edenler tarafından ödeneceği, bir binaya paylı mülkiyet halinde malik olanların hisseleri oranında mükellef olduğu, elbirliği ile mülkiyette maliklerin vergiden müteselsilen sorumlu olacakları düzenlemelerinin bulunduğu, "Geçici Muafiyet" başlıklı 5. maddesinin (c) bendinde ise ; "Deprem, su basması, yangın gibi tabii afetler sebebiyle binaları yanan, yıkılan veya kullanılmaz hale gelen veya yangın, su baskını, yer kayması, kaya düşmesi, çığ ve benzeri (Deprem hariç) afetlerle zarar görmesi muhtemel yerlerdeki binaların vergi mükellefleri tarafından afetin vukubulduğu veya afete maruz bulunduğunun yetkili kuruluşça tebliği tarihinden itibaren en geç 5 yıl içinde afetin vukubulduğu yerde veya kamu kuruluşlarınca gösterilen yerlerde inşa edilen binalar inşalarının sona erdiği yılı, kamu kuruluşlarınca ilgili kanunlarına göre inşa olunup hak sahiplerine teslim edilen binalar devredildikleri yılı takibeden bütçe yılından itibaren 10 yıl süre ile geçici muafiyetten faydalandırılır. (Bu halde, bu maddenin (a) fıkrası hükmü uygulanmaz.) Şu kadar ki, kamu kuruluşlarınca afet bölgesi olduğu nedeniyle inşaat yasağı konulan yerlerde yapılan binalar için bu muafiyet uygulanmaz. Muafiyetten faydalanacak mükellefler, İmar ve İskan Bakanlığından veya bu Bakanlığın yetkili kıldığı kuruluşlardan afete maruz kaldıklarına dair alacakları bir belgeyi vergi dairesine ibraz etmeye mecburdurlar." hükmünün yer aldığı, bu kapsamda, deprem gibi doğal afet nedeniyle yıkılan binalar hakkında 10 yıl süreli geçici muafiyetin davalı idarenin savunma dilekçesinde iddia edildiği gibi bir taşınmaz ile geçerli olacağı yönünde bir sınırlamanın bulunmadığı, inşa edilen konutun deprem konutu olmadığından bahisle tesis edilen dava konusu işlemde belirtildiği gibi, ilgili kanun maddesinde inşa edilen binaların deprem konutu statüsünü haiz olması için bir kriter bulunmadığı, yalnızca binanın yapılacağı yer ve depremden itibaren ne kadar süre içerisinde yapılacağı yönünde bir sınırlama bulunduğu ve davacının inşa ettiği binanın da kanunda belirtilen sınırlamalara uygun olduğu görüldüğünden muafiyete ilişkin başvurunun reddi yönünde tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Tanınan muafiyetin bir taşınmaz için geçerli olduğu, Camili mahallesindeki iş yeri için davacıya muafiyet tanındığından Karaosman mahallesindeki taşınmaz için muafiyetten yararlanılamayacağı iddialarıyla kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Yasal dayanaktan yoksun olan temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
Davalının temyiz isteminin reddine,
… Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… K:… sayılı kararının ONANMASINA,
Temyiz isteminde bulunandan …-TL maktu harç alınmasına,
2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/01/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.