15. Ceza Dairesi 2020/5876 E. , 2020/8467 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Sanıklar hakkında ayrı ayrı TCK"nın 157/1, 53, 51/1-2-3-6 maddeleri gereği mahkumiyet
Dolandırıcılık suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanıklar müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığa atılı dolandırıcılık suçunun 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253 ve 254. madde fıkraları gereğince uzlaştırma kapsamında olması nedeniyle, dosyanın uzlaşma bürosuna tevdii edildiği ancak uzlaşmanın sağlanamadığı belirlenerek yapılan incelemede;
Sanıkların Azerbaycan vatandaşı oldukları ve Türkiye"de ikamet tezkeresi ile oturdukları, katılan ile Azerbaycan"da işyeri açıp işletmek üzere anlaştıkları, 07/01/2009 tarihinde Azerbaycan"a giden katılanın bu amaçla sanıklardan ..."a toplam 15.000.-Amerikan Doları para verdiği, yine Şubat ayında da diğer sanık ..."ye bu amaçla 30.000.-Amerikan Doları parayı verdiği, sanıkların katılandan parayı aldıktan sonra işyeri olarak alacakları yerin inşaatının bitmediğini, bitince bu yerin alınacağını söyleyerek oyaladıkları, ancak katılanın yaptığı araştırmada böyle bir işyeri inşaatının bulunmadığını öğrendiği, sanıkların parayı geri vermemeleri üzerine katılanın bu para karşılığı Javad Karimov"dan 67.500.-TL bedelli 15.06.2009 ödeme tarihli bir adet senet aldığı, ..."un şikayetten sonra senetteki imza ve yazıları inkar ettiği, ancak kriminal uzmanlık raporuna göre senetteki imza ve yazının ..."a ait olduğunun tespit edildiği, bu suretle sanıkların dolandırıcılık suçunu işledikleri iddia edilen olayda, katılan beyanı, sanıkların savunmaları, tanık anlatımları, kriminal uzmanlık raporu ile dosya kapsamına göre, atılı suçun sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin mahkumiyet yönündeki kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır.
5237 sayılı Kanun"un 51/2. maddesinde "Cezanın ertelenmesi, mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hâle getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi koşuluna bağlı tutulabilir. Bu durumda, koşul gerçekleşinceye kadar cezanın infaz kurumunda çektirilmesine devam edilir. Koşulun yerine getirilmesi hâlinde, hâkim kararıyla hükümlü infaz kurumundan derhâl salıverilir" hükmünün düzenlendiği, 5237 sayılı TCK"nın 168. maddesinde etkin pişmanlık cezadan indirim sebebi olarak düzenlenmiş ise de, kanunî bir indirim sebebinin aynı zamanda hapis cezasının infaz edilmiş sayılmasını gerektirecek şekilde erteleme şartı olarak belirlenmesinin mümkün olmadığı gözetilmeyerek, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmayan sanıklar hakkında ertelemenin mağdurun uğradığı zararın aynen iadesi suretiyle tamamen giderilmesi şartına tabi tutulması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanıklar müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu uzun süreli hapis cezası ertelenen sanıklar hakkında 1. fıkranın (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerine ilişkin hak yoksunluğunun uygulanamayacağının gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, hükümlerin bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin hüküm fıkrasından, “kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına” ibaresinin çıkartılarak yerine, “hapis cezası ertelenen sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53/3. madde ve fıkrası uyarınca, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerine ilişkin hak yoksunluğunun uygulanmamasına” ibaresi eklenmek suretiyle hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 21/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.