Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/19825 Esas 2019/18332 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/19825
Karar No: 2019/18332
Karar Tarihi: 07.10.2019

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/19825 Esas 2019/18332 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2016/19825 E.  ,  2019/18332 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili; müvekkiline ödenmesi gerektiğini iddia ettiği yıllık izin ücreti, fazla çalışma ve ücret alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili; davacı ücretlerinin düzenli olarak ödendiğini, davacının fazla çalışma yapmayıp yıllık izinlerini de kullanmış olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanılan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Taraflar arasında davacının fazla çalışmasının bulunup bulunmadığı uyuşmazlık konusudur.
    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    Somut olayda; mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacı tanık anlatımlarına göre, davacının 01.07.2012- 31.10.2012 tarihleri arasında 08.00- 22.00 saatleri arasında çalıştığı, fazla çalışma yaptığı kabul edilen bu aylar yönünden işyerinin cumartesi günü de açık olduğu ve bu suretle davacının haftanın 6 günü 2 saat ara dinlenme tenzili ile günde 12 saat çalışarak haftalık 27 saat fazla çalışma yaptığı kabul edilmiştir. Ancak, söz konusu kabulün varsayıma dayalı olduğu gibi, dosya içeriğine de uygun düşmediği anlaşılmaktadır. Keza, dinlenen davacı tanıkları, davacı işçi ile aynı işyerinde çalışmamış olup fazla çalışma hesabına konu dönem yönünden bu tanıkların cumartesi çalışarak davacı çalışmasına şahit olduklarına ilişkin delil bulunmamaktadır. Diğer taraftan bu tanıklar, örnek kabilinde; ilçedeki bir maden şirketinin toplu dosyalarının bulunduğundan bahisle yaklaşık olarak 3 veya 4 ay boyunca geç saatlere kadar davacının çalıştığından bahsetmiş ise de, bu ifadelerin fazla çalışma hesabına elverişli beyanlar olmayıp muğlak bir nitelik arz ettiği açıktır. Davacının çalıştığı noterlik kurumunun kamusal niteliği de nazara alındığında, dosya kapsamı itibariyle ispatlanamayan fazla çalışma ücret alacağı isteğinin reddi gerekirken, hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 07.10.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.