11. Hukuk Dairesi 2018/2912 E. , 2019/4493 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 17/06/2016 tarih ve 2014/1482-2016/434 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin, davalı şirketin hissedarı ..."dan % 10 şirket hissesini devralarak davalı şirkete ortak olduğunu, ancak; müvekkilinin hisse devri sırasında şirketin mali durumu hususunda aldatılarak şirket ortağı olmasının sağlandığını, gerçekte şirketin büyük miktarlarda borcu olduğunun sonradan ortaya çıktığını, bu nedenle şirket ortakları arasında anlaşmazlıklar bulunduğunu, ortaklar arasında güven kalmadığını, şirketin gayesini gerçekleştirmesine imkan kalmadığını, müvekkilinin ortaklığı devralmasından sonra şirketin iyi yönetilmediğini, şirketin devamlı kâr sağlayamadığını, şirket fabrikasındaki malların hacizli olduğunu, üretim yapılamadığını ileri sürerek şirket ortaklığının fesih veya tasfiyesine veya müvekkilinin ortaklıktan çıkmasına izin verilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, şirketin ekonomik anlamda sıkıntı yaşadığının doğru olduğunu, şirketin diğer ortaklarının davacıyı kandırmasının sözkonusu olmayacağını, davalı şirket kâr eden bir firma iken Suidi Arabistan"da yapmış olduğu bir işten kaynaklanan 1.000.000 USD alacağını alamadığı için sıkıntıya düştüğünü, davacının bu dava ile sorumluluktan kurtulmak istediğini, ortaklığın fesih ve tasfiyesi veya davacının ortaklıktan çıkması için haklı neden bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; ortaklar arasında güven ilişkisinin ortadan kalkmış olduğu, şirketin iyi yönetilmediği, gayri faal bulunduğu, olağan tasfiye bile yapılmadan resen kapatıldığı, bu nedenlerle gerek çıkma isteği yönünden gerekse fesih ve tasfiye isteği yönünden haklı nedenler bulunduğu, ancak; şirket varlık ve borçlarının gerçeği yansıtmadığı, hali hazır mali durumu, şirket mallarının bulunamadığı, bu itibarla rayiç değer hesaplaması yapılamaması nedeniyle davacı ortağın çıkma payının tesbit ve tahsiline karar verilmesinin mümkün olamayacağı, fesih ve tasfiyesine karar verilmesinin daha uygun bir çözüm olacağı gerekçesiyle, davanın kabulüne, Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü"nün 164400 sicil numarasında kayıtlı bulunan davalı ... İthalat İhracat Ticaret Ltd. Şti."nin fesih ve tasfiyesine, tasfiye memuru olarak Mali Müşavir Yalçın Kotanoğlu"nun atanmasına karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.Dava, şirketin haklı sebeple feshi davası olup, mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, TTK"nın 636/3. maddesindeki koşulların gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Bu durum karşısında mahkemece, öncellikle son çare olan şirketin feshi yerine, davacının ortağı olduğu şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen başka bir çözüme hükmetmesi gerekir. Bu bağlamda, mahkemece davacının ortağı olduğu şirketten çıkarılması için şirketin gerçek değerinin belirlenemediği gerekçesiyle şirketin feshine karar verilmesi isabetli olmamış ve kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararın BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 17.06.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.