14. Hukuk Dairesi 2019/104 E. , 2019/6812 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ...Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 02/03/2015 tarihinde verilen dilekçeyle önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 13/04/2017 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davalılar vekili tarafından talep edilmiştir. ... Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi"nce istinaf talebinin kabulüne, kararın kaldırılarak davanın reddine dair verilen hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 26/06/2018 tarih ve 2018/805 Esas, 2018/4844 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. ... Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesince bozma ilamına uyularak davanın kabulüne dair verilen 12/11/2018 tarihli kararın davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
KARAR
Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, Dairemiz bozma ilamı doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılarak verilmiş olan temyiz olunan karar usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, dosyanın İLK DERECE MAHKEMESİNE, kararın bir örneğinin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 21/10/2019 tarihinde oy çokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
Dava konusu taşınmazdaki pay satışı 02/07/2014 tarihinde yapılmış olup davalı, maliki bulunduğu 650/5259 payın 100 payını kendi üzerinde bırakarak, 550 payını iki milyon liraya, taşınmazda paydaş olan diğer davalı ... Konfeksiyon Giyim İnşaat ve Sanayi Limited Şirketine satmıştır. Davalı şirketin bu satış işlemi sonucunda payı 692/5259 olmuştur.
... 20. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne karar verilerek davalı şirket adına kayıtlı 550/5259 payın iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.
Davalılar vekilince kararın istinaf kanun yoluna götürülmesi üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi istinaf talebini kabul ederek ilk derece mahkemesinin kararını kaldırmış ve önalım davası açılmadan önce davaya konu payın taşınmazda paydaş bulunan şirkete satılması nedeniyle paydaş şirket aleyhine önalım davası açılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 26/6/2018 tarihli kararıyla hüküm oy çokluğuyla bozulmuştur.
Kanuni önalım hakkının, başlıca iki amacının olduğundan bahsedilir. Birincisi, paydaşlar arasına istenmeyen kişilerin girmesini önlemek; diğeri ise, paydaş sayısını azaltmak ve paylı mülkiyetin ortadan kalkmasını kolaylaştırmaktır.
Kanuni önalım hakkı, paylı mülkiyet ilişkisinin kurulduğu anda doğar ve mülkiyet ilişkisi devam ettiği müddetçe varlığını sürdürür; paydaşlardan birinin, payını üçüncü bir kişiye satması durumunda, önalım hakkı kullanılabilir hale gelir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 733. maddesi uyarınca, pay satışının önalım hakkı sahibine bildirilmesinden itibaren üç ay içinde ve her halde satışın üzerinden iki yıl içinde, dava açılmak suretiyle kullanılması ve bu beyanın muhatabına ulaşması ile birlikte, önalım hakkı sahibi ile alıcı arasında yeni bir satış ilişkisi doğar.
Dava konusu olaya gelince; davalı ... dava konusu taşınmazda 21.06.2013 tarihinde 100 pay, 20.01.2014 tarihinde 550 pay satın alarak, taşınmazda 650/5259 oranında paydaş olmuştur. Davalı ... taşınmazdaki 550 payını 02/07/2014 tarihinde diğer davalı ve taşınmazda paydaş bulunan şirkete satmıştır. Dava 02/03/2015 tarihinde açılmış olup, davanın açıldığı tarihte davaya konu 550 paya davalı ... değil, diğer davalı ve önceden paydaş olan şirket maliktir.
Taşınmaz mal mülkiyetinin kanundan kaynaklanan daraltımlarından biri olan önalım hakkıyla ilgili yorumların ve değerlendirmelerin, mülkiyet hakkının özüne zarar verecek derecede önalım hakkı sahibi lehine genişletilmesi doğru değildir. Bu nedenle, dava açılmadan önce gerçekleşen davalı ...’nin pay satın alma ve bu payın diğer paydaşa satış işlemlerinin, bir bütün halinde ve hepsine eşit değer vererek mevcut durumun değerlendirilmesi gerekir.
Mevcut durum karşısında, dava açıldığı tarihte davalı ...’nin payını diğer davalı paydaşa satması nedeniyle malik bulunmadığından, diğer davalı şirket paydaş aleyhine ise önalım talebinde bulunulması mümkün bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi ve bu hükmün onanması yönündeki sayın çoğunluğun görüşüne katılamıyorum.