11. Ceza Dairesi Esas No: 2016/11885 Karar No: 2019/8082 Karar Tarihi: 18.11.2019
Defter belge ibraz etmeme - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/11885 Esas 2019/8082 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, defter belge ibraz etmediği gerekçesiyle Asliye Ceza Mahkemesinde yargılanmış ve mahkum edilmiştir. Ancak, suç tarihinde sanığın adli sicil kaydında sadece hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararlar bulunması dolayısıyla, suçluluğuna ilişkin kesinleşmiş mahkûmiyet hükmü olmadığı belirtilmiştir. Ayrıca, sanık hakkında daha önceden hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği ancak olumlu kanaat oluşmadığı şeklinde verilen kararın yasal olmadığı ifade edilmiş ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmiştir. Hükmolunan cezanın uzun süreli olmasına rağmen, sanık hakkında hak yoksunluklarına hükmedilmemesi isabetsizliğinin Anayasa Mahkemesince iptal edilmesi ve yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, yargılama gideri miktarının 20 TL\"nin altında olması nedeniyle Hazine üzerinde bırakılması gerekirken sanıktan tahsil edilmesi hatalı bulunmuştur. Kararın dayandığı kanun maddeleri şunlardır: 5271 sayılı CMK'nin 231. maddesinin 8. fıkrası, 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesinin 1. ve 3. fıkraları, ve CMK'nin 324. maddesinin 4. fıkrasıdır.
11. Ceza Dairesi 2016/11885 E. , 2019/8082 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Defter belge ibraz etmeme HÜKÜM : Mahkumiyet
Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilen delillere, Mahkemenin soruşturma ve kovuşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiin yerinde görülmeyen diğer temyiz taleplerinin reddine, ancak; 1) Suç tarihi itibarıyla sanığın adli sicil kaydında sadece hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararlar mevcut olup, ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 19.02.2008 tarihli ve 346-25 esas ve karar sayılı kararında vurgulandığı üzere, kurulan mahkûmiyet hükmünün hukuki bir sonuç doğurmamasını ifade eden ve doğurduğu sonuçlar itibarıyla karma bir özelliğe sahip bulunan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu, davayı sonuçlandıran ve uyuşmazlığı çözen bir hüküm niteliğinde olmadığı, dolayısıyla suç tarihi itibarıyla sanığın kasten işlediği suçtan dolayı kesinleşmiş mahkûmiyet hükmünün bulunmadığı, 5271 sayılı CMK"nin 231. maddesinin 8. fıkrasına eklenen 2. cümle hükmünün suç tarihinden sonra 18.06.2014 tarihinde yürürlüğe girdiği gözetilmeden; alt sınırdan ceza tayin edilen ve bir daha suç işlemeyeceği kanaati oluşması nedeniyle cezası ertelenen sanık hakkında daha önceden hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği ve hakkında olumlu kanaat oluşmadığı şeklindeki yasal olmayan, yetersiz ve çelişkili gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, 2) Hükmolunan erteli hapis cezasının uzun süreli olduğu gözetilmeden, sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin 3. fıkrası gereğince aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı hak yoksunluklarına hükmedilmemesi isabetsizliğinin, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, 3) Yargılama gideri miktarının 20 TL"nin altında olması nedeniyle CMK"nin 324. maddesinin 4. fıkrasına 02.07.2012 tarih ve 6352 sayılı Kanun"la eklenen cümle uyarınca Hazine üzerinde bırakılması gerektiği gözetilmeden sanıktan tahsiline karar verilmesi, Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. Maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18/11/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.