11. Hukuk Dairesi 2018/3102 E. , 2019/4489 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Trabzon 3. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 23/01/2018 tarih ve 2017/494-2018/20 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin taraf vekilleri tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin Trabzon Parkı içindeki hamsi heykeli ve heykelin kitabesinin yapımı işini davalı belediyeden aldığını, sözleşme gereği borcunu ifa ettiğini, ancak daha sonra davalının heykel üzerindeki kitabeyi değiştirip, tahrip ederek müvekkilinin FSEK’ten doğan haklarını ihlal ettiğini, bu ihlal nedeniyle Trabzon 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı davanın kabul edildiğini, şimdi ise davalı belediyenin hamsi heykelini kitabesiyle birlikte parktan kaldırarak müvekkilinin FSEK’e dayalı eser sahipliğinden doğan haklarını bir kez daha ihlal ettiğini ileri sürerek, davacıya ait esere tecavüzün men’ine, esere tecavüz nedeniyle davacıya 100.000 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; eser üzerinde tasarruf hakkının davalı belediyeye ait olduğunu, bu kapsamda Kültür ve Tabiat Varlıkları Kurulunun tavsiyesi üzerine Belediye Encümeni tarafından alınan karar doğrultusunda heykelin parktan kaldırıldığını, eserden doğan hakların ihlal edilmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; davalının davacıya ait eserin kaldırılması eylemiyle eser sahibinin manevi haklarını ihlal ettiği, davacının dava konusu olay nedeniyle manevi olarak içine düştüğü elem ve ıstırap duygusunun tatmini gerektiği, hükmedilecek tazminatın davacıda manevi huzuru temin etmeye yönelik özgün niteliği, yine bu tazminatın bir ceza olmayıp mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararı karşılamayacağı hususları da dikkate alınarak, davanın kısmen kabulü ile 30.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, elatmanın önlenmesi ve eserin yeniden yerine konulmasına yönelik talebin reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Dava, esere vaki tecavüzün önlenmesi ve eser sahipliği nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davalı belediyenin parkta sergilenmek üzere davacıya yaptırdığı heykelin kaidesiyle birlikte belediye tarafından kaldırılarak depoya konulması eyleminin davacının eser sahipliğinden doğan haklarını ihlal ettiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, davalı belediye tarafından parkta sergilenmek üzere davacıya yaptırılan heykel üzerinde gösterim ve sergileme hakkı davalı belediyeye ait olup, davalı belediyenin bu hakkını kullanarak eserin parkta gösterilmesinden vazgeçip, eseri depoya kaldırılması heykeli meydana getiren davacının eser sahipliğinden kaynaklanan haklarının ihlal sonucunu doğurmaz. Bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 no"lu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, 2 no"lu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz eden taraflara iadesine, 17.06.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.