17. Hukuk Dairesi 2016/10973 E. , 2019/4826 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili; davalıların maliki ve sürücüsü olduğu, trafik sigortası bulunmayan aracın, davacının babası ...’nın sevk ve idaresindeki araca çarpması sonucu ... ve davacının annesi ....’nın vefat ettiğini, vefat nedeniyle davacının destekten yoksun kaldığını davanın belirsiz alacak davası olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakların saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren faiziyle davalardan müteselsilen tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini 17.125,60 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı ... vekili; davalıların maliki ve sürücüsü olduğu aracın ... Sigorta A.Ş. tarafından düzenlenmiş trafik sigorta poliçesi olduğunu, davanın husumet yokluğundan reddi ile ...Sigorta A.Ş. şirketine davanın ihbarını talep ettiklerini, destektan yoksun kalanın sürekli ve gerçek bir ihtiyacının bulunması gerektiğini, kazada müterafik kusurun değerlendirilmesi gerektiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Diğer davalılar; cevap vermemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davanın kabulü ile 17.125,60 TL destek tazminatının davalı
sigorta şirketinden dava tarihinden itibaren, davalı sürücü ve işletenden ise kaza tarihinden itibaren (tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile) işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
1086 Sayılı HUMK"nun 388 ve 389. maddeleri ile 6100 Sayılı HMK"nun karşılık 297/1-2 maddeleri uyarınca, mahkeme kararında; hüküm sonucunun, taraflara yükletilen hak ve sorumlulukların şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde ayrı ayrı ve açıkça gösterilmesi gerekir. Yine, HUMK.nun 388/3. maddesi gereğince (HMK. 297/c) hükmün gerekçesinde tarafların iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin gösterilmesi gerekir.
Bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerektiği T.C. Anayasasının 141/3.maddesinde de açıkça belirtilmiştir.
Bu hükümler yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereği ve kamu düzeni ile ilgili olup, yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar, kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıkta olması zorunludur. Zira, tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri, davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini bilmeleri gerekir.
Yargıtay"ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için de ortada usulüne uygun şekilde oluşturulmuş bir hükmün bulunması gerektiği açıktır. Gerekçesiz bir kararın Yargıtay tarafından denetlenmesi mümkün değildir. Ayrıca kararda maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiği, kurulan hükmün hangi nedenlere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığı ortaya konulmalı, maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantı açıklanmalıdır.
Usul hükümlerine göre, davada taraf olmayan bir kimsenin lehine veya aleyhine hüküm tesis edilmesi mümkün değildir. Bu kural uyarınca, dava dilekçesinde davalı olarak gösterilmeyen taraf, dava açıldıktan sonra ek bir dilekçe ile davaya dahil edilemeyeceği gibi ıslah yolu ile dahi taraf değiştirilemez.
Somut olayda; kazaya karışan...plaka sayılı davalıların sürücüsü ve maliki olduğu aracın trafik sigortası olmadığından bahisle davalı sürücü ve malik yanından ... da davalı gösterilmiş, yargılamada sırasında aracın ... Sigorta A.Ş. nezdinde trafik sigortasının olduğu anlaşılmış, mahkemece, davacı vekiline, ... Sigorta A.Ş. yi davaya dahil etmek üzere süre verilmiş, davacı vekilince ... Sigorta ...nin davaya dahil edilmesi için dilekçe sunmuş olduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda, mahkemece, hükmün ilk bendinde “davanın kabulü ile 17.125,60 TL destek tazminatının davalı ... şirketinden dava tarihinden itibaren, davalı sürücü ve işletenden ise kaza tarihinden itibaren (tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile) işleyecek yasal faizi ile alınarak davacıya verilmesine” denilmek suretiyle infazda tereddüt yaratacak biçimde karar verildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, 49 AC 304 plaka sayılı araç yönünden gerekçeleri yazılarak davalı ... hakkında davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, gerekçeleri yazılmadan infazda tereddüt yaratacak biçimde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma sebebidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ... Hesabına geri verilmesine 16/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.