Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2018/4370 Esas 2019/2265 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/4370
Karar No: 2019/2265
Karar Tarihi: 17.04.2019

Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2018/4370 Esas 2019/2265 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Elmali Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada sanıkların uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan mahkumiyetlerine karar verildi. Ancak suç tarihleri kararda yanlış yazıldığından ve mahkeme kanun maddelerine uygun davranmadığından dolayı hükümlerin bozulmasına karar verildi. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının 1. cümlesinin uygulanmasının infaz aşamasında dikkate alınabileceği belirtildi. Ayrıca, suç konusu uyuşturucu maddenin miktarına bağlı olarak temel gün adli para cezalarının TCK'nın ilke ve ölçütlerine bağlı kalınarak belirlenmesi gerektiği vurgulandı.
10. Ceza Dairesi         2018/4370 E.  ,  2019/2265 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkeme : ELMALI Ağır Ceza Mahkemesi
    Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
    Hüküm : Mahkûmiyet

    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    A) Sanıklar ..., ... ve ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde:
    Suç tarihlerinin gerekçeli karar başlığında sanık ... hakkında 13/08/2011, sanık ... hakkında 08/09/2011, sanık ... hakkında 16/07/2011 yerine sanık ayrımı yapılmaksızın 26/10/2011, 01/07/2011 ve 11/05/2011 olarak gösterilmesi Mahkemece düzeltilmesi mümkün yazım hatası kabul edilmiştir.
    24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı gözetilerek, sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 1. ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının 1. cümlesinin uygulanmasının infaz aşamasında dikkate alınması mümkün görülmüştür.
    Bozmaya uyulduğu, yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanık ..."in müdafii ile sanıklar ... ve ..."ın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
    B) Sanık ..., ... ve ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
    24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı gözetilerek, sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 1. ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının 1. cümlesinin uygulanmasının infaz aşamasında dikkate alınması mümkün görülmüştür.
    Bozmaya uyulduğu, yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eylemlere uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenlerin dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine, ancak;
    1- Suç konusu uyuşturucu maddenin miktarına bağlı olarak önem ve değerine göre temel gün adli para cezasının TCK"nın 61. maddesindeki ilke ve ölçütlerle 3. maddesinde öngörülen orantılılık ilkesine aykırı olarak alt sınırdan fazla uzaklaşılarak sanık ... için 2100 gün, sanıklar ... ve ... için 1200 gün olarak belirlenmesi,
    2- Suç tarihlerinin gerekçeli karar başlığında sanık ... hakkında 10/08/2011, sanık ... hakkında 17/05/2011, sanık ... hakkında 29/06/2011 yerine sanık ayrımı yapılmaksızın 26/10/2011, 01/07/2011 ve 11/05/2011 olarak gösterilmesi,
    Yasaya aykırı, sanıklar ... ve ..."ın müdafileri ile sanık ..."ün temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükümlerin BOZULMASINA,
    C) Sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
    Cumhuriyet savcısının esasa ilişkin görüşünü açıklamasından sonra, CMK"nın 216. maddesinin 3. fıkrası uyarınca duruşmada hazır bulunan sanık müdafiinden esas hakkındaki savunması sorulmadan hüküm kurularak savunma hakkının kısıtlanması,
    Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan,diğer yönleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA,
    17/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.