16. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/4163 Karar No: 2019/233 Karar Tarihi: 24.01.2019
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/4163 Esas 2019/233 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, taksim edilen ve Ramiz Tan adına tescilli olan arazinin bir bölümünü satın almak, kendi adına tescil ettirmek ve aynı ada 7 sayılı parsele eklemek suretiyle adına tescilini istemiştir. Ancak, mahkemece yeterli araştırma ve inceleme yapılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Temyiz üzerine Yargıtay ise, davacının tapu kaydına göre paydaş olduğu ve taşınmazın taksim edildiği anlaşıldığından, yerinde bir keşif ve tarafların beyanlarının alınması gerektiğine karar vermiştir. Kararda, Kanunlar: Medeni Kanun ve Tapu Kanunu'na atıfta bulunulmuştur.
16. Hukuk Dairesi 2016/4163 E. , 2019/233 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL KANUN YOLU : TEMYİZ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucu .... Köyü çalışma alanında bulunan 104 ada 6 parsel sayılı 7.501,05 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydına dayanılarak 15333/38666 pay davalı ..., 23333/38666 pay dava dışı Ramiz Tan adlarına tarla vasfıyla tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... satın almaya, taksime ve zilyetliğe dayanarak taşınmazın 1315 metrekarelik bölümünün tapu kaydının iptali ve kendisine ait aynı ada 7 sayılı parsele eklenmek suretiyle adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, 20.07.1979 tarihli tapu kaydının çekişmeli taşınmazın evvelce bir bütün iken 1954 tarihinde ve 2007 tarihinde yapılan kamulaştırma neticesinde taşınmazın ikiye bölünmesi, davacının dava konusu taşınmazı herhangi bir şekilde kullanmaması, kendisine ait sınırları gösterememesi gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Davacı ...’nın 20.07.1979 tarih 24 sıra numaralı tapu kaydına göre paydaş olduğu, çekişmeli 104 ada 6 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanak içeriğine göre de taşınmazdan 1980 yılında yol geçmesi nedeniyle ifraz ve taksim edildiği anlaşılmaktadır. Davacı kendi adına tespit edilen 116 ada 7 parsel sayılı taşınmazın miktarının, dayandığı 20.07.1979 tarihli tapu kaydındaki payına göre eksik olduğunu ileri sürmektedir. Ne var ki; mahkemece, bu yön üzerinde durulmamıştır. Eksik araştırma, incelemeye dayalı olarak karar verilemez. Hal böyle olunca; sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için, mahallinde, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan oldukça yaşlı şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları huzuruyla yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından davacı ve davalıya ait parseller arasındaki sınırın hangi tarihte oluştuğu, kadastro sınırının taraflar arasında yapılan taksim sınırına uygun olup olmadığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanlar arasında çelişki bulunduğu takdirde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişkiler giderilmeli, bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır. Açıklanan hususlar göz önünde bulundurulmaksızın eksik araştırma ve inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 24.01.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.