Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/3320
Karar No: 2019/4485
Karar Tarihi: 17.06.2019

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/3320 Esas 2019/4485 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2018/3320 E.  ,  2019/4485 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 16/04/2018 tarih ve 2014/988-2018/303 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkete ait ...plakalı yolcu otobüsü ile İstanbul"dan Ankara"ya seyahat ederken otobüsün kaza yapması sonucu hayati tehlike oluşturacak şekilde yaralandığını, davalının olayda tam kusurlu olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla her bir kalem 10.- TL olmak üzere geçici iş gücü kaybı, tedavi masrafı ve kalıcı iş gücü toplamda 30.- TL maddi ve 15.000.- TL manevi tazminatın davalıdan faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini 208.024,43 TL olarak artırmıştır.
    Davalı vekili, 04.07.2000 tarihinde gerçekleşen trafik kazasında müvekkiline ait aracın kusurunun bulunmadığını, davacının bütün hastane ve tedavi masraflarının, sigorta şirketince karşılandığını, manevi tazminat talebinin de fahiş olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre, davacının geçici iş göremezlik ve tedavi giderlerinin davacının da içinde bulunduğu kazaya karışan aracın sigorta şirketi tarafından karşılandığı ve karşılanan miktarı aşacak şekilde bir zararın da ispatlanamadığı, ancak bozma öncesinde alınan meslekte kazanma gücü kaybına dair bilirkişi raporlarının çelişkili olması nedeniyle bu çelişkinin giderilmesi için Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesinden alınan raporda davacının %35,2 oranında meslekte kazanma gücünü sürekli olarak kaybettiğinin ve iyileşme süresinin 12 ay olduğunun bildirildiği ve ayrıca Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden alınan rapora göre kazaya 7/8 oranında otobüs şoförünün, 1/8 oranında ise dava dışı araç şoförünün kusuruyla sebebiyet vermesine rağmen davacının kusurunun bulunmadığının belirtildiği, bu nedenle de davacının kaza nedeniyle oluşan zararının tamamını davalı şirketten talep edebileceği, nihai olarak belirlenen %35,2 oranındaki meslekte kazanma gücü kaybına dair oranı dikkate alarak hesaplama yapan bilirkişi raporuna göre davacının sürekli çalışma gücü kaybı nedeniyle oluşan zararının 247.342,55 TL olduğu, buna rağmen bozma öncesinde belirlenen kazanma gücü kaybı oranı dikkate alınarak zararın 208.024,43 TL olarak belirlenmesi sonrasında davacı vekilinin davasını bu miktara ıslah etmiş olduğu, bozma sonrası ve ikinci kez ıslah mümkün olmadığından talebin 208.024,43 TL üzerinden değerlendirilmesi gerekeceği, ıslah sonrası davalı vekilinin zamanaşımı definin ise yerinde olmadığı gerekçesiyle, geçici iş göremezlik ve tedavi gideri ile ilgili taleplerin reddine, sürekli iş gücü kaybı nedeniyle oluşan zararlar yönünden; 208.024,43 TL"nin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine, alacağın 10.000,00 TL"sine kaza tarihinden itibaren değişen oranlı yasal faiz, 198.024,43 TL"sine ise ıslah tarihinden itibaren hesaplanacak değişen oranlı avans faizi uygulanmasına karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bentler dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2- Dava yolcu taşıma sözleşmesine dayalı olarak açılmış maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkin olup, mahkemece yazılı gerekçeyle geçici iş göremezlik ve tedavi giderleri ile ilgili taleplerin reddine, sürekli iş gücü kaybı nedeniyle oluşan zarar nedeniyle istenen bedelin ise kabulüne karar verilmiştir. Bozma ilamı öncesinde hükme esas alınan bilirkişi raporunda bakiye ömrün sonu 2034/3 dönemi olarak kabul edilerek hesaplama yapılmış olup, bu rapora itibarla verilen karar sadece davacı vekilince temyiz edilmiş, bozma ilamı sonrası mahkemece uyma kararı vermekle de bakiye ömrün sonu itibariyle davacı taraf lehine usuli kazanılmış hak oluşmuştur. Ancak mahkemece, hükme esas alınan 27.10.2017 tarihli bilirkişi raporunda usuli kazanılmış hakka riayet edilmediği gibi davacının emekli olduğu tarihle yeniden başka bir işe başladığı tarih arasındaki döneme ilişkin de bir hesaplama yapılmamış, bunun yanında davacının bir başka talebi olan geçici iş göremezlik nedeniyle uğranılan zarar kalemine ilişkin de bir hesaplama ve değerlendirmeye yer verilmemiştir.
    Hal böyle olmakla birlikte, mahkemece geçici iş göremezlik dönemine dair davacı zararının, davalının sigortası tarafından karşılandığı ve fazlaya ilişkin zararın ispatlanamadığı gerekçesiyle bu kalem alacağın da tedavi masraflarına dair alacak istemiyle birlikte reddine karar verilmiş ise de dosyada mevcut sigorta tazmin belgeleri ve gelen yazı cevaplarından yapılan ödemelerin tedavi masraflarına yönelik olduğu görülmüş olup, dosyaya nihai olarak kazandırılan Adli Tıp Kurumu raporunda mütalaa edilen 18 aylık iyileşme süresinde davacının geçici iş göremezlik nedeniyle maddi zararının bulunup bulunmadığı, bulunuyorsa SGK veya özel sigortalar tarafından ödenen bir bedelin olup olmadığı birlikte değerlendirilip, gerekirse tüm bu hususlarda yeniden bilirkişi incelemesi de yaptırılarak sonucuna göre bir karar vermek gerekirken, açıklanan eksikliklere rağmen rapora itibar edilerek yazılı gerekçeyle karar verilmesi doğru olmamış, mümeyyiz davacı yararına bozulması gerekmiştir.
    3- Davacının alacak istemine konu kalemlerden birisi de manevi tazminata ilişkin olup, mahkemece bu kalem tazminat istemine dair olumlu ya da olumsuz bir değerlendirme yapılarak karar verilmediği anlaşılmakla kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle mümeyyiz davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın anılan taraf yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 17/06/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi