1. Hukuk Dairesi 2016/16922 E. , 2019/6305 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TAZMİNAT
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil- tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat isteğine ilişkindir.
Davacı ..., davalı oğlu ...’nin Kentsel Dönüşüm Yasasından yararlanmak ve sahip oldukları taşınmaz üzerine yeni bir bina inşa ettirebilmek için müteahhit ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalanması gerektiğini söylemesi üzerine yaşlı olmasından dolayı işlemleri takip etmesi maksadıyla davalı ...’yi 08.05.2012 tarihli vekaletname ile vekil tayin ettiğini, ne var ki davalı ...’nin vekalet görevini kötüye kullanarak maliki olduğu dava konusu 2209 ada 24 sayılı parselin 91/181 payını eşi olan diğer davalı ...’ye satış yoluyla devrettiğini, satış bedeli ödenmediğini, davalıların çıkar ve işbirliği içerisinde hareket ederek kendisini zararlandırdıklarını ileri sürerek, davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile adına tescilini, mümkün olmazsa tazminini istemiştir.
Davalılar, dava konusu taşınmazın 91/181 payını bedeli karşılığında davalı ...’nin temlik aldığını, 21.05.2012 tarihinde 80.000,00 TL satış bedelini davalı ...’nin elden davacıya ödediğini, iddiaların yersiz olduğunu bildirip, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, iddiaların kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden, yargılama sırasında davacı ...’nın 24.03.2014 tarihinde öldüğü, geriye mirasçı olarak eşi ... ile çocukları ..., ..., ..., ... ve ...’ın kaldığı, mirasçılardan ...’nın davalı olduğu, ... hariç diğer mirasçıların davacı vekiline vekaletname vermek suretiyle davaya devam ettikleri anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere dava, subjektif hakkına tecavüz edildiğini iddia eden kimsenin meşru hak ve menfaatlerinin korunması için mahkemeden hukuki koruma istemesidir. Mahkemeden hukuki koruma isteyen kimse de davacıdır.
Bunun yanında her gerçek kişi, yaşadığı sürece taraf ehliyetine sahiptir. Dava devam ederken taraflardan birinin ölmesi halinde, ölen kişinin taraf ehliyeti son bulur. Genel olarak mirasbırakanın alacakları, hakları ve malları mirasçıya geçer. Bu nedenle dava sırasında taraflardan birisi ölürse, istek şahsa bağlı bir hak değilse dava mirasçılar tarafından yürütülür.
Dava, devam ederken davacının ölmesi halinde mirasçıları arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan mirasçıların tümünün davayı birlikte yürütmeleri gerektiği HMK"nın 60. maddesi gereğidir.
HMK"nun 55.maddesine göre de, taraflardan birinin ölümü halinde, mirasçılar mirası kabul veya reddetmemişse, bu hususta kanunda belirlenen süreler geçinceye kadar dava ertelenir. Mirasçılardan bazısı duruşmaya gelmezse, gelen mirasçıya, gelmeyen mirasçıların olurlarının alınması ya da TMK"nın 640. maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması için süre verilir. Temsilci atanırsa davaya temsilci huzuru ile davaya devam edilir.
Hal böyle olunca, taraf teşkilinin sağlanması zorunlu bulunduğundan, mirasçılardan ...’nın davalı olduğu ve davaya onay vermediği gibi tapu kayıt maliki davalı ..."nın da terekeye 3. kişi konumunda olduğu gözetildiğinde 4721 sayılı TMK’nın 640. maddesi uyarınca muris ...’nın terekesine temsilci atatmak suretiyle tereke temsilcisi huzurunda davaya devam olunması gerekirken taraf teşkili sağlanmadan sonuca gidilmesi hatalıdır.
Davalıların yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 04.12.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.