Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/32838
Karar No: 2022/12683
Karar Tarihi: 18.05.2022

Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2021/32838 Esas 2022/12683 Karar Sayılı İlamı

4. Ceza Dairesi         2021/32838 E.  ,  2022/12683 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hakaret
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    KARAR
    Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Sanığa yükletilen hakaret eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
    Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
    Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
    Ancak;
    1-Müşteki/mağdur polis memurlarına ekip aracı içerisinde sinkaflı sözle hakaret eden sanığın ekip aracı dışında yönelttiği "Siz kimsiniz ki" ve "T.C. polisleri" şeklindeki sözlerin, müşteki/mağdurların onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, rahatsız edici, kaba ve nezaket dışı davranış niteliğinde olduğu ve hakaret suçunun unsurlarını oluşturmadığı, ekip aracı içerisinde meydana gelen hakaret eylemi nedeniyle, aleniyet unsurunun gerçekleşmediği gözetilmeden, hakaret suçundan hükmolunan temel cezada 5237 sayılı TCK’nın 125/4 maddesi gereğince artırım uygulanarak fazla ceza tayini,
    2-Sanık hakkında hakaret suçundan TCK'nın 125/3-a, 125/4. maddeleri gereğince belirlenen hapis cezası üzerinden TCK'nın 43. maddesi uyarınca 1/3 oranında artırım yapılırken hesap hatası yapılarak, neticeten 1 yıl 6 ay 20 gün hapis cezası yerine 1 yıl 9 ay hapis cezasına hükmedilmesi suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
    Kanuna aykırı ve sanık ...'ün temyiz iddiaları yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca bu aykırılık, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktasının; tebliğnameye kısmen uygun olarak, “sanık hakkında hakaret suçundan TCK'nın 125/3-a, 43. maddeleri gereğince 1 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılması biçiminde değiştirilmesi” suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun olan HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 18/05/2022 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
    KARŞI OY
    İstanbul 7. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından 18.05.2022 tarihli karar ile sanık hakkında Hakaret suçundan dolayı verilen mahkumiyet kararının "Müşteki/mağdur polis memurlarına ekip aracı içerisinde sinkaflı sözle hakaret eden sanığın ekip aracı dışında yönelttiği "Siz kimsiniz ki" ve "T.C. polisleri" şeklindeki sözlerin, müşteki/mağdurların onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, rahatsız edici, kaba ve nezaket dışı davranış niteliğinde olduğu ve hakaret suçunun unsurlarını oluşturmadığı, ekip aracı içerisinde meydana gelen hakaret eylemi nedeniyle, aleniyet unsurunun gerçekleşmediği gözetilmeden, hakaret suçundan hükmolunan temel cezada 5237 sayılı TCK’nın 125/4. maddesi gereğince artırım uygulanarak fazla ceza tayini,
    Sanık hakkında hakaret suçundan TCK'nın 125/3-a, 125/4. maddeleri gereğince belirlenen hapis cezası üzerinden TCK'nın 43. maddesi uyarınca 1/3 oranında artırım yapılırken hesap hatası yapılarak, neticeten 1 yıl 6 ay 20 gün hapis cezası yerine 1 yıl 9 ay hapis cezasına hükmedilmesi suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
    Kanuna aykırı, sanık ...'ün temyiz iddiaları yerinde görüldüğünden, bu nedenle HÜKMÜN BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca bu aykırılık, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktasının; tebliğnameye kısmen uygun olarak,“ sanık hakkında hakaret suçundan TCK'nın 125/3-a, 43. maddeleri gereğince 1 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılması biçiminde değiştirilmesi” suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun olan HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA, karar verilmiştir.
    Yargıtay Yüksek 4. Ceza Dairesinin DÜZELTİLEREK ONANMA kararına aşağıda belirtilen nedenlerden dolayı katılmıyorum.
    II)DELİLLER:
    A-HUKUKSAL DEĞERLENDİRME: 5237 sayılı TCK'nun ilgili maddeleri;
    HAKARET
    Madde 125 - (1) Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden ... veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilât ederek işlenmesi gerekir.
    (2)Fiilin, mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle işlenmesi hâlinde, yukarıdaki fıkrada belirtilen cezaya hükmolunur.
    (3) Hakaret suçunun;
    a)Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı,
    b)Dinî, siyasî, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamasından, değiştirmesinden, yaymaya çalışmasından, mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmasından dolayı,
    c)Kişinin mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden bahisle,
    İşlenmesi hâlinde, cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz.
    (4)(Değişik fıkra: 29/06/2005-5377 S.K./15.mad) hakaretin alenen işlenmesi halinde ceza altıda biri oranında artırılır.
    (5)(Değişik fıkra: 29/06/2005-5377 S.K./15.mad) kurul hâlinde çalışan kamu görevlilerine görevlerinden dolayı hakaret edilmesi hâlinde suç, kurulu oluşturan üyelere karşı işlenmiş sayılır. Ancak; bu durumda zincirleme suça ilişkin madde hükümleri uygulanır.
    GÖREVİ YAPTIRMAMAK İÇİN DİRENME
    Madde 265 - (1) Kamu görevlisine karşı görevini yapmasını engellemek amacıyla, cebir veya tehdit kullanan kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
    (2)Suçun yargı görevi yapan kişilere karşı işlenmesi hâlinde, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
    (3)Suçun, kişinin kendisini tanınmayacak bir hâle koyması suretiyle veya birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi hâlinde, verilecek ceza üçte biri oranında artırılır.
    (4)Suçun, silâhla ya da var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak işlenmesi hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.
    (5)Bu suçun işlenmesi sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hâllerinin gerçekleşmesi durumunda, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.
    TEHDİT
    Madde 106-(1) Bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden bahisle tehdit eden kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından veya sair bir kötülük edeceğinden bahisle tehditte ise, mağdurun şikâyeti üzerine, altı aya kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.
    Yargıtay 4. Ceza Dairesi'nin KYB-2019/65367, Esas no: 2019/4665 Karar no: 2019/16668 sayılı kararında; 5237 sayılı TCK'nın 106. maddesinin ilk cümlesinde, bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden bahisle tehdit eden kişinin altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacağı belirtilerek tehdit suçunun temel şekli düzenlenmişken, anılan fıkranın ikinci cümlesinde, malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından veya sair bir kötülük edeceğinden bahisle tehdit düzenlenmiş ve failin, mağdurun şikayeti üzerine altı aya kadar hapis veya adlî para cezasıyla cezalandırılacağı hüküm altına alınmıştır. Bu düzenlemeden hareketle hayat, vücut dokunulmazlığı, cinsel dokunulmazlık ve malvarlığı değerlerine yönelik tehdit dışında kalan bir ifadenin, sair tehdit olarak kabul edilebilmesi için açık bir kötülük bildirimi ve kastını içermesi veya oluşa göre tereddüde mahal vermeyecek şekilde bu yönde algılanması gerekmektedir. Bu nedenle, özellikle haksız bir fiil veya hukuksuz bir uygulamaya tepki olarak ortaya konulan ve yasal yollara başvuruyu da içinde barındırabilecek tarzda yorumlanabilecek ifadeler, sözlerin sarfedildiği doğal ortamın bütünlüğü içerisinde değerlendirildiğinde, tehdit suçunun oluşması için aranan uygunluk, elverişlilik, yeterlilik koşullarını içermeyecektir.
    Tehdit fiili, kişinin ruh dinginliğini bozan, iç huzurunu, bilinç ve irade özgürlüğünü ihlal eden bir olgudur. Fiilin mağdur üzerinde ciddi bir korku yaratabilmesi açısından sonuç almaya objektif olarak elverişli, yeterli ve uygun olması gerekir. Ayrıca tehdidin somut olayda muhatap üzerinde etkili olması şart değildir. Bu nedenle mağdurun korkup korkmadığının araştırılması gerekmez. Tehdit suçunun manevi öğesi genel kasttan ibaret olup suçun yasal tanımındaki unsurlarının bilerek
    ve istenerek işlenmesini ifade eder. Olayda tasarlamanın varlığı aranmadığı gibi, saikin de önemi yoktur. Kavga ve tartışma sırasında haksız bir fiilin kendisinde husule getirdiği şiddetli öfke ve elemin (gazabın) failin iradesini etkileyen bir etken olarak kusur yeteneğinde meydana getirdiği azalma nedeniyle koşulları varsa ancak yasal indirim nedeni olarak kabul edilebilmesi olanaklı ise de, önceden ilke boyutunda kastı kaldıran ve suçun oluşumunu engelleyen bir husus olarak kabulü mümkün değildir. Tehdit suçunun şarta bağlanması durumunda mahkumiyet kararı verilebilmesi için sanığın iradesinin söz konusu şartın gerçekleşmesi hususunda etkili olması gerekir. Sanığın iradesinin söz konusu şartın gerçekleşmesi yönünde ne şekilde etkili olacağı tartışılıp açıklanmalı eğer sanığın şartın gerçekleşmesi için herhangi bir etkisinin olmayacağı açıksa suçun unsurları oluşmadığından beraat kararı verilmelidir.
    1-Sanığın şikayetçiyi "seni sinkaf edeceğim, sen gününü görürsün" biçiminde tehdit ettiğinin kabul edilmesi karşısında, eylemin bir bütün halinde cinsel dokunulmazlığa yönelik tehdit suçunu oluşturduğu gözetilmeden, sanığın, TCK'nın 106/1. maddesinin ilk cümlesi kapsamında cezalandırılmasına karar verilmesi yerine, hakaret ve sair tehdit suçlarından ayrı ayrı mahkumiyet hükümleri kurulmasında isabet bulunmamaktadır.Şeklinde Bozma kararı verildiği,
    Yargıtay 4. Ceza Dairesi'nin 2016/79792, Esas No : 2020/28584, Karar No: 2022/5208 sayılı kararında; Katılan E. B'ın ifadesine göre, sanıklar M. G. ve S.'nin kendisine yönelik sarf ettiğini belirttiği "senin amına koyacağım öldürürüm sizi yaşatmayacağım sizi sözlerinin, bütün halde hayata ve cinsel dokunulmazlığa yönelik tehdit niteliğinde olduğu gözetilmeden, sanıklar hakkında ayrıca hakaret suçundan da mahkumiyet hükümleri kurulması,Şeklinde Bozma kararı verildiği
    Yargıtay 4. Ceza Dairesi'nin Esas no: 2021/29253, Karar no: 2021/27246 sayılı kararında; Sanığın katılana hitaben ''Sizi yatağınızdan alacağım, hepinizin a...na koyacağım, bu gece sizi öldüreeğim'' şeklinde sözler söylediğinin iddia ve kabul edilmesi karşısında, sanığın eyleminin bir bütün halinde TCK'nın 106/1-1. madde ve cümlesinde düzenlenen geleceğe yönelik hayat ve cinsel dokunulmazlığa saldırı niteliğinde tehdit suçunu oluşturduğu gözetilmeden, ayrıca hakaret suçundan da hüküm kurulması,Şeklinde Bozma kararı verildiği,
    Yargıtay 4. Ceza Dairesi'nin Esas no: 2021/29253, Karar no: 2021/27246 sayılı kararında; Sanığın, gümrük muhafaza memuru olan katılana söylediği kabul edilen sözlerin, bir bütün halinde hayata ve cinsel dokunulmazlığa yönelik tehdit niteliğinde olduğu gözetilmeden, ayrıca hakaret suçundan da mahkumiyet hükmü kurulması, Şeklinde Bozma kararı verildiği,
    Yargıtay 4. Ceza Dairesi'nin Esas no: 2018/4071 Karar no: 2021/11405 sayılı kararında; İddianame içeriğinde ve hükmün gerekçe bölümünde sanık Abdullah Can'ın, mağdura yönelik "a..na çakacağım, ifade vermek şahitlik yapmak nedir göreceksiniz, elli senede ceza alsam sizin kökünüzü kazıyacağım, hepinizi öldüreceğim" dediğinin kabul edilmesi karşısında, "a..na çakacağım" şeklindeki sözlerin, geleceğe yönelik cinsel dokunulmazlığa saldırı niteliği taşıyıp taşımadığı ve bu sözlerin diğer sözlerle birlikte kül halinde, tehdit suçunu oluşturup oluşturmadığı tartışılıp açıklanmadan ve sanığın hangi sözlerinin hakaret; hangi sözlerinin tehdit suçunu oluşturduğu belirtilmeden, tehdit ve hakaret suçlarından ayrı ayrı hükümler kurulması,Şeklinde Bozma kararı verildiği,
    Yargıtay 4. Ceza Dairesi'nin istikrar kazanmış yerleşik ictihatlarında, geleceğe yönelik cinsel dokunulmazlığa saldırı niteliği taşıyan sözlerin, diğer tehdit sözleri ile birlikte söylenmesi halinde kül halinde, tehdit suçunu oluşturduğu kabul edilerek ayrıca hakaret suçundan ceza verilmemesi gerektiği kabul edilmiştir.
    B-İncelenen Dosyada; Sanık ... hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 23/05/2013 tarih ve 2016/31257 esas sayılı iddianamesiyle TCK'nın 265/1-4,43 125/1-3-a,43, 53,54 maddeleri uyarınca hakaret vegörevli memura direnme suçlarından iddianamenin hazırlandığı İstanbul 7. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından da 27/03/2014 tarihli 2013/225 esas, 2014/114 sayılı karar ile sanık hakkında hakaret ve Görevli Memura Direnme suçlarından dolayı Sanığın cezalandırılmasına karar verildiği, Yargıtay 4. Ceza Dairesi'nin 26/09/2018 tarihli 2016/11745 esas, 2017/11883 karar sayılı ilamı ile görevli memura direnme
    suçundan onama hakaret suçundan bozma yapıldığı, İstanbul 7. Asliye Ceza Mahkemesi 07/11/2019 tarihli 2018/669 esas, 2019/846 karar sayılı kararıyla sanığın TCK'nın 125/3-a, 4, 43, 53, 58. maddeleri uyarınca 1 yıl 9 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği.
    Sanık hakkında verilen kararın Yargıtay 4. Ceza Dairesi tarafından 18/05/2022 tarihli 2021/32838 esas, 2022/12683 sayılı karar ile düzeltilerek onanmasına, karar verildiği,
    C-Dosya kapsamı tüm açıklamaları ile birlikte değerlendirildiğinde;
    Burada halledilmesi gereken sorun, geleceğe yönelik cinsel dokunulmazlığa saldırı niteliği taşıyan sözlerin, diğer tehdit sözleri ile birlikte söylenmesi halinde, kül halinde görevli memura direnme suçunun unsuru olarak kabul edilen tehdit suçunu oluşturup oluşturmayacağı, ayrıca kamu görevlisine hakaret suçundan da ceza verilip verilmeyeceğine ilişkindir.
    Tehdit suçu 01/03/1926 Kabul Tarihli 13/03/1926 Tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 765 sayılı Türk Ceza Kanunu (Mülga) 191. maddesinde düzenlenmiştir.
    Madde 191-Bir kimse kanunda yazılı hallerin haricinde başkasına ağır ve haksız bir zarara uğratacağını bildirerek tehdit ederse altı aya kadar hapis olunur.
    Eğer tehdit fiili yüz seksen sekizinci maddenin üçüncü fıkrasında gösterilen suretlerden biriyle yapılır ise failin göreceği hapis cezası altı aydan iki seneye kadardır ve buna bir sene müddetle emniyeti umumiye nezareti altında bulunmak cezası dahi zam ve ilave olunabilir.
    Sair tehdidat için alınacak ağır cezayı nakdi otuz liradır. Ancak bu bapta mutazarrır olan şahıs tarafından şikayetname verilmedikçe takibat yapılmaz.
    26/09/2004 Kabul Tarihli 12/10/2004 Tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun da 106. maddesinde düzenlenmiştir.
    Madde 106- (1) Bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden bahisle tehdit eden kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından veya sair bir kötülük edeceğinden bahisle tehditte ise, mağdurun şikâyeti üzerine, altı aya kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.
    (2) Tehdidin;
    a) Silâhla,
    b)Kişinin kendisini tanınmayacak bir hâle koyması suretiyle, imzasız mektupla veya özel işaretlerle,
    c) Birden fazla kişi tarafından birlikte,
    d)Var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak,
    İşlenmesi hâlinde, fail hakkında iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
    (3)Tehdit amacıyla kasten öldürme, kasten yaralama veya malvarlığına zarar verme suçunun işlenmesi hâlinde, ayrıca bu suçlardan dolayı ceza verilir.
    Tehdit suçu ile ilgili olarak 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 106. maddesindeki tehdit düzenlemesinde 765 sayılı TCK'nın 191. maddesinde bulunmayan ''cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden bahisle tehdit eden kişi''şeklinde yeni bir düzenleme yapılmıştır.
    Buradaki Cinsel dokunulmazlık kavramından, mağdurun kendisinin veya yakınının cinsel hayatları üzerinde serbestçe tasarruf etme hakları anlaşılır. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 106. maddesinde geçen ''cinsel dokunulmazlığa yönelik bir saldırı'' sözünden ise Mağdurun kendisine veya yakınına karşı cisel saldırı, Cinsel istismar veya cinsel tacizde bulunulması anlaşılır. (Üzülmez Tehdit, Şantaj, Cebir Kullanma Suçları (2007) sh.85, Gökcan/Artuç Yorumlu Ugulamalı Türk Ceza Kanunu Şerhi (2021) sayfa 4123, Tezcan/Erdem/Önok, Teori ve Pratik Ceza Hukuku 5. Baskı (2007) sh.269 )
    765 sayılı TCK'nın 191. maddesinde bulunmayan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 106. maddesindeki tehdit suçunda açıkça belirtilen ''cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden bahisle tehdit" şeklindeki düzenleme nedeniyle geleceğe yönelik cinsel dokunulmazlığa saldırı niteliği taşıyan sözler ile birlikte diğer tehdit sözleri söylenmesi halinde, kül halinde tehdit suçu oluşacaktır.
    Somut olay incelendiğinde; İddianame sanığın görevli polis Memurları olan müştekilere karşı "'siz kimsiniz de ben size kimlik göstereceğim, zaten kafam güzel doğrarım sizi, götürün götürün buradan çıkınca hepinizi sikeceğim" şeklindeki sözlerinin görevli memura direnme ve tehdit suçunu oluşturduğu şeklinde tanzim edildiği, Yerel Mahkemece "'siz kimsiniz de ben size kimlik göstereceğim, zaten kafam güzel doğrarım sizi '' şeklindeki sözleri görevli memura direnme suçunun tehdit unsuru olarak kabul edilerek 5237 sayılı TCK'nın 265. maddesi uyarınca sanık hakkında mahkumiyet kararı kurulduğu, ayrıca ''götürün götürün buradan çıkınca hepinizi s..eceğim" şeklindeki sözlerin, geleceğe yönelik cinsel dokunulmazlığa saldırı niteliği taşıyıp taşımadığı ve bu sözlerin diğer sözlerle birlikte kül halinde, görevli memura direnme suçunun tehdit unsurunu oluşturup oluşturmadığı tartışılıp açıklanmadan görevli memura direnme ve hakaret suçlarından ayrı ayrı hükümler kurulması suretiyle sanığa fazla ceza tayin edilmiştir.
    III-SONUÇ:
    Yukarıdaki açıklamalar nedeniyle;
    Sanığın görevli polis memurları olan müştekilere karşı söylediği kabul edilen ''siz kimsiniz de ben size kimlik göstereceğim, zaten kafam güzel doğrarım sizi, götürün götürün buradan çıkınca hepinizi s...eceğim'' şeklindeki sözlerinin bir bütün halinde görevli memura direnme suçunu oluşturduğu gözetilmeksizin ayrıca kamu görevlisine hakaret suçundan mahkumiyete dair yerel mahkeme kararının Yargıtay'ın 4. Ceza Dairesi'nin yukarıda açıklanan yerleşik içtihatları doğrultusunda BOZULMASINA karar verilmesi gerekirken DÜZELTİLEREK ONANMASINA karşıyım. 18/05/2022

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi