Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2020/6869 Esas 2022/12635 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/6869
Karar No: 2022/12635
Karar Tarihi: 18.05.2022

Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2020/6869 Esas 2022/12635 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Ceza Dairesi'nin 2020/6869 E. 2022/12635 K. sayılı kararı şantaj ve tehdit suçlarından mahkumiyet verildiğini belirtmektedir. Yerel Mahkemece verilen hükümler bozulmuş ve yargılama sürecinde açıklama ve gerekçelerin açık bir şekilde belirtilmemesi, tehdit suçuyla ilgili uzlaştırma teklifinin geçersiz olduğunun anlaşılması, verilen hapis cezasının seçenek yaptırımlarından birine çevrilmemesi, şantaj suçunda değerlendirme yapılmaması gibi nedenlerle kanuna aykırı bulunmuştur. Karara göre suç tarihi itibariyle TCK'nın 106/1-1. maddesi içeren tehdit suçu uzlaştırma kapsamında olmamaktadır. Mahkeme kararı TCK'nın 50/3. maddesiyle çeliştiği için hapis cezasının seçenek yaptırımlarından birine çevrilmesi gerektiği belirtilmektedir. Ayrıca, TCK'nın 50. maddesi uyarınca şantaj suçu hakkında bir değerlendirme yapılmadan karar verilmesi de hatalı olarak nitelendirilmiştir. Anayasa'nın 141, CMK'nın 34, 223 ve 230. maddelerine aykırı davranıldığı belirtilmiştir.
4. Ceza Dairesi         2020/6869 E.  ,  2022/12635 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Şantaj, tehdit
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet

    KARAR
    Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ile suç tarihine göre, dosya görüşüldü:
    Temiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre, yapılan incelemede;
    1-Temyiz kanun yoluna tabi olup kesinleşmesi halinde infaza verilecek olan ilamın, açıklanacak yeni hüküm olduğu, bu nedenle yargılama sonucunda ulaşılan sonuçların, iddia, savunma, tanık anlatımları ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmeler ile sanığın eyleminin ve yüklenen suçun unsurlarının nelerden ibaret olduğunun, hangi gerekçeyle hangi delillere üstünlük tanındığının açık olarak gerekçeye yansıtılması ve bu şekilde cezanın şahsileştirilmesi gerekirken, açıklanan ilkelere uyulmadan, karar verilmek suretiyle Anayasanın 141, CMK'nın 34, 223 ve 230. maddelerine aykırı davranılması,
    2-Suç tarihinde TCK’nın 106/1-1. maddesinde düzenlenen tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında olmaması, mahkemece sanığın eyleminin sair tehdit suçu olarak nitelendirilmesi ve hükümden sonra 24/10/2019 tarihinde yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanun'un 26. maddesi ile değişik CMK'nın 253. maddesinin 3. fıkrasına, “birlikte” ibaresinden sonra gelmek üzere “aynı mağdura karşı” ibaresinin eklenmiş olması nedeniyle, soruşturma aşamasında yapılan uzlaştırma teklifinin geçersiz olduğu anlaşılmakla, sair tehdit suçu yönünden CMK’nın 253. maddesi gereğince sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    3-Suç tarihi itibariyle hapis cezasına mahkumiyeti bulunmayan sanık hakkında, tehdit suçundan mahkum edildiği 25 gün hapis cezasının, TCK'nın 50/3. maddesine aykırı olarak seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    4-Sanık müdafisinin lehe hüküm talebine karşın, sanık hakkında şantaj suçundan kurulan hükümde TCK’nın 50. maddesi uyarınca bir değerlendirme yapılmadan karar verilmesi,
    Kanuna aykırı ve sanık ... müdafisinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye kısmen uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 18/05/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.